Türkiye'nin büyük uzay operasyonuna seçilen beş kişilik bir ekip, Ay'a çıkmak için hazırlanır. Fakat bu yolculuk pekte beklenildiği gibi ilerlememektedir. Uzay boşluğundan bilinmeyen bir gezegene çekilen Hayal ekibin başına gelmeyen trajikomik olayl...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Doktora değil de sana ihtiyacım olduğunu düşünüyorum."
☣
Parlak açık yeşil gözlerini, delercesine mavilerime kitlenmişti ki nefesim kesilmişti.
"Yıldız." diye fısıldayınca istemsizce ağzımdan, "Ha?" Saçma sapan bir ses çıktı.
"Oynasana benimle." dedi boğuk sesiyle. Gözleri alev alev yanarken mavilerimden çekip dudaklarıma kaydırmasıyla karnımda ki balinalar takla atmaya başladı. Bacaklarım tirtir titrerken 'Ne oluyor lan!' dedim kendi kendime, zira bu adam beni yiyecekmiş gibi bakmaya devam ederse sesim soluğum çıkmayacaktı.
Kaç Yıldız..
Diyen iç sesimle beraber geri çekilmek istemiştim fakat komutan boşta kalan elini belime yerleştirip beni hızla kendine çekti.
Şakir neredesin?
Şaşkın gözlerle ona bakıyordum fakat onun yeşilleri alev yeri gibiydi. Zorla dudaklarımı aralayıp "Komutan," diye fısıldamamla dudaklarımda bir baskı hissettim.
Ben kaskatı kesilmişken onun dudakları benim dudaklarımı hırpalıyordu. Diliyle dilimi dövüyordu. Kolumda ki elini enseme getirip beni daha fazla kendine bastırmasıyla kaskatı olan vücudum pelte kıvamına geldi.
Abdest kaçtı iyi mi...
Beni büyük bir şehvetle öperken ben hala tepkisiz, neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Bacaklarımın bedenimi taşıyamayacağını anladığımda refleks olarak yakasına tutununca, belimde ki eli gezinmeye başlamıştı ki neler olduğunu anca kavradım.
Yakasından tuttuğum ellerimle hızla onu iteklememle dudaklarını dudaklarımdan ayırdı. Bir eli ensemde bir eli belimdeyken gözleri boynum ve yüzüm arasında geziniyordu. Tüm gücümle tekrar iteklememle vücudumdan tamamen ayrıldı. "Ne yapıyorsun ulan sen!" Sen kim beni öpmek kim! Öpmek kim sen beni! Ben kim öpmek sen! Kim sen beni öpmek! Tamam sustum.
Karşı taraftan cevap gelmeyince daha fazla sinir olmuştum. Bacaklarım hala pelte kıvamında olduğu için yatağın üzerine oturup titreyen bacaklarımı durdurmaya çalıştım. Gözlerim gözlerinde ondan gelecek cevabı bekliyordum fakat yüzünde kendine sövercesine bir bakış vardı. Tereddütle etrafına bakındıktan sonra "Özür dilerim." Mırıldanıp hızla odayı terk etti.
Demin ne oldu? Hatırlayan var mı? Beynimin bir kısmını bir kaç saniye önce kaybetmiş olabilirim. Beynim yok! Benim güzel beynim yok! As başkan beynimi yiyemedi ama bu komutan resmen beynimi havaya uçurdu.