Karanlık Zihinler / ASKIDA

25. Bölüm : Gerçekler Ve Yalanlar

Bakışlarımı yavaşça ona çevirdim. Ah, buz gibi gözlerle bana bakan bir adet Nick'e hiç alışık değildim.

"Bana öyle bakma."

Diye fısıldadım. Bir elini yanağıma uzattı ve parmakları yanağımda gezindi. Merakla ona bakıyordum? Bekliyordum. Bir tepki vermesini...

"Aurora'ya asla farklı bakmadım ve farklı düşünmesine sebep olacak bir şey de yapmadım, Zoe."

Neden? Neden bana hala açıklama yapıyorsun, Nick? Şu an bana kızman gerekmiyor muydu? Mühürlü olduğum kişinin Adam olduğunu senden sakladığım için bana öfkeli olman gerekmiyor mu?

Aklından ne geçiyor, Nick? Ne tilkiler dönüyor kafanda? Her zaman zeki ve kurnaz biriydin. Adam'ın aksine bunu göstermezsin. Sen işlerini arka planda yönetirsin.

Hakkında bildiğim şeyleri bildiğimden haberin var mı, Nick? Adam'dan bir farkın olmadığını bildiğimi biliyor musun?

Söylesene, Nick... Göğsündeki o kırmızı dövmeyi göremeyecek kadar kör müyüm? Ya da görmeme izin mi verdin?

Kızıl Melek'in sen olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun? Şeytan, Adam ama ondan kalır bir yanın yok. Anlamadığım şey neden gizlediğin?

Kanatlarını kanla yıkadın sen, Nick. Masumiyetin, intikam ateşine su taşıyan bir araç değil de onu harlayan rüzgar oldu.

Belki kanatlarını koparmadın Şeytan gibi ama söylesene kanatlarını akıttığın kan ile yıkaman hala seni bir Melek yapar mı?

"Zoe... Neden hala buradasın?"

Dedi parmağı alt dudağımda gezinirken.

"Nick... Sen neden gizleniyorsun?"

İkimizinde cevabı aynıydı aslında. Olması gereken buydu. Ama gerçekler bununla sınırlı kalacak mıydı? İşte ondan hiç emin değildim.

"Ne zamandan beri cevabını bildiğin sorular soruyorsun?"

Dedi usulca. Parmağı alt dudağım ile oynamayı bırakıp üst dudağım ile oynamaya başladı.

Bu çocuk beni yoldan mı çıkarmaya çalışıyordu?

"Peki ya sen?"

Dedim ona karşılık. Sonunda dudaklarını rahat bırakıp beni kendine çekti.

Yüzümü göğsüne yaslarken çenesini kafamın hemen üstüne yerleştirmeden önce saçlarıma ufak bir öpücük kondurdu.

"Seni seviyorum."

Dedi saçlarımı koklarken. Dudaklarımı göğsüne bastırıp mırıldandım.

"Bende seni seviyorum."

Kokusu ve sıcaklığı ile mayışırken çok geçmeden uyuyacağımı biliyordum. Bilincim uyku ve uyanıklık arasında bir yerde sallanırken Nick'in sesi kulaklarıma doldu.

"Adam her şeyi anlatsaydı her şey daha güzel olabilirdi. Yarın, güzelim... Yarın her şeyi anlatacağım sana. O zaman bir karar vereceksin. Ve vereceğin karar sadece senin hayatını etkilemeyecek."

Dudaklarını yanağıma bastırıp orada soluklanırken ben de kendimi tamamen uykuya bıraktım.

*************

Sabah gözlerimi açmama sebep olan şey gerdanıma düzenli bir şekilde çarpan sıcak nefes olmuştu.

Nick'in kafası göğsümde duruyordu. Kollarını belime sarmış, adeta o koca bedeniyle bana sığınmıştı.