Belki onları ifşa edeceğimi tahmin ettiniz belki de etmediniz. Önemli değildi. Önemli olan birazdan olacaklardı.
Eğer, eğer neler olacağını önceden biliyor olsaydım o çocuğun benimle 'ucube' diyerek dalga geçmesine izin verirdim.
Merak tenimin altında sinsi bir yılan gibi ilerlerken sabırsızdım. Bir an önce her şeyi öğrenmek, buradan gitmek ve intikam almak istiyordum.
Kulübeye girdiğimiz zaman bir sessizlik çöktü. Kimse tek kelime etmiyor, herkes bir diğerinin konuşmasını bekliyordu.
"Bunu beklemiyordum."
Dedi Adam. İlk kez maske takmadığını düşündüm. Ama biri maskesini indirdi diye ben asla maskemi düşürmezdim.
Alayla güldüm sadece. Bir şey demeden öylece bana baktı. Bende ona boş bakışlar atmaya başladım.
Eğer Gökyüzü Gözlü Çocuk ile tanışmamış olsaydım sana kesin aşık olurdum, Adam ama üzgünüm. O tren kaçalı çok oluyor, benim tatlı oyuncağım.
Liam söze girdi.
"Zekice..."
Omuz silkmekle yetindim. Ve devam etti.
"Tamam. Sanırım söyleyecek bir yalanım yok."
Dedi Adam'a bakarak. Adam ellerimi kırmızı saçlarına geçirdi ve bana baktı.
"Seni fazla hafife almışım, küçük kraliçe."
Dediği zaman gerçekten gülümsedim.
"Kızlar isterse şeytanı bile oyuna getirebilir, Adam."
Güldü.
"Ona ne şüphe?"
Dedi gözlerini gözlerime dikerken. Üzgünüm, Adam. Bana sökmüyor bunlar.
Watty kızı değilim. Gözlerin öyle en olmadık zamanlarda karadelik gibi çekmiyor içine, beni.
"Dökül."
Dedim sert bir sesle. Kendimi Adam'ın yatağına atarken aynı kulübede üç erkekle olmam umrumda değildi.
"Sana ben anlatamam. Bu beni aşar."
Dedi Adam. Ardından elini ben uzattı.
"Bana güveniyor musun?"
Alayla güldüm.
"Tabii ki hayır, Adam!"
Dedim net bir sesle. Adam gözlerini devirdi.
"Neyse... Gerçekleri öğrenmek istiyorsan elimi tutmalısın."
Gözlerimi devirdim.
"Bak, Adam... Cidden daha fazla oyun istemiyorum."
Bunları söylerken tüm hayatımın oyundan ibaret olduğunu nereden bilebilirdim ki?
"Oyun yok."
Dedi sertçe Adam. Yatakta doğrulup ona baktım ve ardından oflayıp gözlerimi devirdim.
Elimi eline bırakırken birden etrafı parka bir ışık sardı. Gözlerim yoğun ışıktan dolayı istemsizce kapandı ve birkaç saniye sonra kulağıma Adam'ın neşeli(?) sesi doldu.
"Geldik!"
Gözlerimi açtığım zaman çok çok şaşırdım çünkü daha saniyeler önce kulübedeydik ama şimdi...
Burası bir tür yerleşkeydi. Kasaba gibi ama daha gelişmiş, daha lüks... Ağaçlar yaklaşık 10 metre ara ile dikilmişti. Tek katlı evler karışıklıklı kurulmuştu. Ortada çift yol vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Zihinler / ASKIDA
FantasíaYks bitene kadar bölüm gelmeyecek ne yazık ki. *** #Zihin 9. Sırada #Tanrılar 15. Sırada #Krallık 32. Sırada #Kurtadam 71. Sırada *** Onlar farklıydı. Herkesten ve her şeyden... Sorun şuydu ki her farklılık iyi değildi. Farklılık korku yaratı...