0.2

2.1K 98 17
                                    




Gözlerimi açtığımda uçak iniyordu. Artık İstanbul'a tamamen giriş yapmıştım. Uçak indi ve bizlerde sırayla indik. Havaalanından valizlerimi alıp yeni evime doğru yola çıktım. Ve yolda annemlerin arayıp indiğimi söyledim.
Yaklaşık 1 saat sonra yeni evime geldim. Taksim'den indim ve koca binalara baktım, üzerinde Güneş 22 yazan bina benim oturduğum binaydı. İçeri girdim ve binanın lükslüğüne bir daha bakıp cebimden çıkardığım kağıda baktım, 19. Kattaydım ve bina 20 katlıydı maşallah. Kağıdı tekrar cebime koyduğuktan sonra tam asansörün düğmesine basıcakken binanın kapısının açılma sesi gelince oraya baktım. Benim yaşlarımda birini görünce umursamadım ve asansörün düğmesine bastım. Asansör açılınca ikimizde içeri girdik, ben 19. Kat'a bastım o da 20. Kat'a bastı.
"Şey siz yeni taşınansınız değil mi?" Gülümsüyordu o yüzden bende gülümseyip başımı salladım ve saçma bir soru sordum
"Sizde mi burda oturuyorsunuz? "
"Evet tam sizin üstünüzdeyim," Anlamayarak baktım sonra çocuk gülerek devamını getirdi:
"Üst komşunuzum." Kafamı salladım ve elimi uzattım.
"Ben Deren memnun oldum tanıştığıma." O da hemen elini uzattı
"Deniz. Bende memnun oldum tanıştığımıza. Siz, Gülsüm teyzenin torunu olmalısınız sizden çok bahsederdi. " İçimi bir hüzün kapladı ama belli etmemeye çalıştım.
"Ah, ben çok özür dilerim bir anda... Unutmuşum." Ona hafif gülümsedim
"Önemli değil ben alıştım ve onun torunuyum evet." Dediğimde asansörün kapısı açıldı ve ben indim Deniz'e el salladım o da bana. Tatlı bir çocuktu onu sevmiştim.
15. Daireye gelince anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım ve ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. Ev çok toz şuydu ama çok güzeldi fakat ben onu baştan yaratıcaktım!

Hadi başlayalım şu işe!

Ee şuan değil çünkü çok yorgunum bir kahveden sonra heryeri silerim ve eşyalarımı yerleştirilir nasıl fikir?

Bu da iyi

İç sesimle iyi anlaştığımız zamanlar tabii ki vardı.
Evi gezmeye başladım yatak odası çok ferahtı. Mutfak Amerikan Mutfağıydı. Balkona çıktım ve karşı binadan Denizin yansımasını gördüm, balkonu düzenliyordu. Deniz'i gördükten sonra içeri girip kahve aramaya başladım ama tabii o kadar senedir kim niye burda yiyecek tutsun ki?
Acaba Deniz'e gitsem ayıp olur mu? Market nerde bilmiyorum ki hem. Aman gidiyim ne olabilir ki en fazla. Anahtarımı alıp yukarı çıktım ve 25. Dairede durup zile bastım. Yaklaşık on saniye sonra Deniz kapıya çıktı.
"Şey yeni tanıştık ama eğer paket kahven varsa alabilir miyim? Sonra sana geri getiririm." Gerizekalı Deren ne diyosun ya! Midenden senden kahveyi çıkarıp geri mi vericeksin sanki!
"Tabii var, hemen geliyorum." Deniz gidince elimi ağzıma koyup ısırmaya başladım ama Denizin ayak sesini duyunca hemen kendimi düzelttim. Elinde iki paket kahve vardı,
"İki tane ye gerek yoktu aslında. Çok teşekkür ederim ama bir tane yeter bana."
Deniz bana ikisini de uzattı,
"Erkek arkadaşınla beraber içersiniz ayıp olmasın ona da al." Ne? Bana erkek arkadaşımın olup olmadığını mı soruyo yoksa ben yanlış mı anladım?
"Yok . Şey yok o. Kendisi yok."
"Burda oturmuyor mu? "
"Hayır sevgilim yok. "
Deniz yine ikisini uzattı
"Hee yok peki ama al sen bu ikisini yine de. Bir şeye ihtiyacın olursa söylemen yeterli."
Beceriksizce gülümsemeye çalıştım ve teşekkür edip aynısının onun içinde geçerli olduğunu söyleyerek aşağı indim.
İçeri girince kahvemi yapmak için suyu kaynattım. Kahvemi alıp salona geçtim ve naylon ile sarılmış olan koltuğa oturdum.
Aklıma sürekli Deniz geliyordu, ela olan gözleri ve karamel rengi dağınık saçları ile çok yakışıklıydı ama ben ve o birlikte olamazdık.

Daha çocuğu yeni gördüm Deren biraz yavaşlar

Tamam boş verelim şu konuyu

Kahvemi bitirince bardağı mutfağa bırakıp banyoya geçtim, evi temizlemeliydim. Viladayı alıp yerleri silmeye başladım ve telefonumdan müzik açtım.
Yaklaşık bir saatde heryeri sildim sadece camlar kalmıştı.
Camları silmek için başka bir bez aldım ve yukarı zar zor çıkıp camları silmeye başladım.
Camlarda bir saate yakın zamanda bitince bende bitmiştim.
Biraz balkonda oturup etrafı izledikten sonra yine kalktım ve valizlerimi boşalttım. Tüm herşeyi çıkarıp düzenledim. Düzenlemem bir buçuk saat sürmüştü ama değmiştir. Tezgahın üzerinde marketin kartını bulunca hemen araım ve yiyecek bir şeyler sipariş edip kendimi koltuğa attım.

Kapının çalmasıyla gözlerimi açtığımda uyumuş olduğumu fark edip hemen kalktım ve otomatiğe bastım. Kapı tıktıklanınca açmamla kuryeciyi görmem bir oldu.
"Kusura bakmayın şey uyumuşumda."
"Sorun değil hanımefendi, buyrun"
Poşetleri kuryecinin elinden alıp ücreti ödedim. Bir tane pastayı aldım ve tabağa koyup Deniz'e götürme kararı aldım.
Niye bilmiyorum sorgulamayın.
Kapıyı tıktıklayınca Deniz hemen kapıyı açtı.
"Hoşgeldin komşu, o ne?" Pastaya baktım sonra da Denize bakarak:
"Pasta." Dediğimde Deniz sessizce güldü.
"Gel içeri beraber yiyelim."
Deniz kapıyı açınca tabağı o'na verip ayakkabılarımı çıkardım ve içeri girdim. Evi çok ferahtı, kendimi evimde gibi hissediyordum. Aşağıda, kendi evimde hissetmediğiniz burda hissettim.

Deren hani sen ora için çok uğraşıp her yeri temizledin ya. Belki o yüzdendir.

"İstersen balkona çık ben hemen geliyorum pastayı kesip." Kafamı salladım ve balkona çıkıp çiçeklere bakmaya başladım. Ben çiçeklere bakarken Deniz de geldi.
"Beğendin mi?"
"Evet çok güzeller." Dedim gülümseyerek.
"Pasta güzel olmuş mu?"
"Bu pastanenin hep pastaları güzeldir emin ol." Dedi gülerek
Kahretsin rezil oldum çocuğa,
"Ben o soruyu hiç sormadım öyle sayalım."
Balkonundan bir köşesine baktığımda gitar gördüm.
"Gitar mı çalıyorsun!"
"Evet uzun bi süredir.. Bakmak ister misin?"
"Tabii ki de isterim," Deniz ayağı kalkarak gitarı aldı ve yine oturdu.
"Kaç yaşından beri çalıyorsun?"
"14" O'na bir parça çalar mısın demek istiyordum ama utandığım için soramıyordum.

Çocuğun evine geldin daha ne yapıcan buna mı utanıyorsun sor işte

Aman iyi be!

"Deniz, bir parça çalabilir misin?" Deniz hafif gülümsedi ve çalmaya başladı.
Tuğkan- kusura bakma şarkısını çalıyordu ve sesi cidden iyiydi.
Bir anda telefonum çalınca ortamın büyüsü bozuldu ve Deniz durdu.
"Çok özür dilerim bunu açmam lazım."
Annem arıyordu.
"Efendim anne?"
"Anne sesinden hiçbir şey anlamıyorum ilk önce sakinleş."
"Ne?! "

Üst KomşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin