2.8

402 36 17
                                    

  "Yine mi yiyorsun sen?" elimden aldığı çikolata artık ondaydı.

"Ya versene!"

"Git kahvaltını yap kaç, gündür çikolata yiyip duruyorsun bana kalmadı!"

"Regl oldum salak! Ver çikolatamı! "

"Banane."

"Melek teyze! " diye bapırıdğımda odaya hızla giren Melek teyzeyi görmemle sırıttım.

"Ver kıza çikolatasını. "

Ege istemeyerek de olsa bana çikolatamı geri verdiğinde büyükçe ısırdım ve paketi buluşturdum.

Aklıma Deniz'in gelmesiyle kendimden bir kere daha nefret ettim.
Belki ben burda üzülürken o mutluydu?
Belki ben burda onu düşünürken o başkalarıyla gülüyordu.
Belki beni unutmuştu.
Beni sigara gibi yakıp bittiğinde yere atıp ayağıyla ezmişti belkide?

"Ne düşünüyorsun?" diye soran Ege'ye baktım.
"Sen ağlıyor musun?"
Ağzımdan çıkan anlık hıçkırıkla yüzümü kapattım.
"Hey, tamam Deren özür dilerim. "
Daha çok hıçkırdım.
"O-nu özlü- özlüyorum! " zar zor konuşmuştum.
"Deren... "
"... Yapma böyle yalvarırım Deren, lütfen. "
Sesimin titremesini umursamadan konuştum.

"Hayatımın en güzel zamanlarını yaşamışken o bir anda gittiğinde hepsi yıkıldı ve ben o enkazın altında kaldım Ege. "

"O sadece kendi gitmedi Ege. Onun gitmesiyle birlikte benim yaşama sevincim de gitti. Gülümsemem gitti, neşe ile parlayan gözlerim gitti yerine ağlamaktan parlayan gözlerim geldi, renklerim yok oldu. Benim rengarenk olan acılarım, rengarenk olan hayatım, renkli hayatım karardı. Karardı Ege..."
Ağlamam şiddetlendiğinde beni kendine daha çok bastırdı. Saçlarımı okşayıp öpüyordu.

"... Onun beni terk edişi sadece bir gitme değildi. Renklerinin gidişini izledim ben, o giderken renklerim gitti... "
Yaklaşık yarım saat Ege ile öylece durduk.
Beni sakinleştirmeyi zor da olsa başardığında salona geçtik. Burak Eniştem beni gördüğünde ayağı kalkıp sarıldı.

"Üzülme güzelim... "

"Burak? Kız nasıl üzülmesin? Sen beni bırakıp gittiğin zaman ben de onun gibiydim." Burak eniştem benim kafamı öpüp Melek teyzeyi de sarılmamıza kattı.

"Ben burda bokum zaten. " diyen Ege'nin kafasına vurup onu da sarılmamıza aldığında sevgi yumağı olmuştuk.

Yumuş yumuş olan kalbimle küçük ve sessiz bir kahkaha attım ve geri çekildim.

Bulut ve diğerleri buraya geleceklerdir ama zaten ben de yakında tamamıyla Bursa'da kendime bir ev tutacaktım onlarda o zaman geleceklerdi. Gölge, Ege ile oynarken çalan telefonumun sesi ile odama yöneldim.

Gizli numara arıyor...

Aramayı kapatrığımda tekrar çalmasıyla açtım.

"Alo?"
Arkadan gelen nefes sesi ile ürkmüştüm.

"Kimsiniz?"

Aklıma gelen saçma şeyler bağırdım.
"Deniz!"

Burun çekme sesi geldiğinde karşı tarafın ağladığını anladım.
Nefes sesleri kesik kesik geliyordu.

"Çok özledim seni!"
Diye ağlamaya başladığımda arkamı döndüm. Hepsi kapıda durmuş bana bakıyorlardı.

"Sensin dimi? Umarım sensindir."

"Her gün seninle bir yerde karşılaşmak için dua ediyorum ama dılaeı bile çıkmadığım için bu ihtimal düşük. "

"Deniz... Sen gittin ya, benim renklerim yok oldu. "

"Sen gittiğin zaman benim hayatımın büyük parçası gitti. Yanımda kalan parça sadece acı veriyor bana. "

"Keşke... " derin bir titrek nefes aldım.

"Keşke şuan sana sarılsaydım. Keşke şuan ağlamak yerine gülseydik. "
Arkadan gelen şarkı sesine kulapımı verdim.
"Dinle beni bi. " diyen şarkı ile hemen ne olduğunu anladım. Yüzyüzeyken konuşuruz...

"Sen yokken ne gece ne gündüz,  ne ay var ne de tek bir yıldız, her yer karanlık ve ıssız göremiyorum... "

"Sen yokken de. "

"Sen yokken önümüzdeki göremiyorum ben Deniz. "

"Beni içinde boğma. Lütfen. Gel. "

Arkadan gelen silah sesi ile telefon kapandı.
Ve ağzımdan bir çığlık koptu.

"Hayır! Deniz!" diye bağırarak telefonu kurcaladım. "

Hepsi yanıma gelmiş ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Rehberimde Mert'e tıkladım. İkinci çalışında açtı.

"Buyrunuz efendim."

"Deniz beni aradı! Arkadan silah sesi geldi ve telefon kapandı Mert!" diye bağırdığımda ağlıyordum.

"Ne!" diye gelen ses ile telefon kapandı.

Karşımda duran Ege, Melek teyze ve Burak enişteme bakıp koltuğa oturdum.

Korkuyordum. Çok fazla.

Korku tüm bedenimi kaplamıştı. Belki de ölmeden önce son kez sesimi duymak istemişti. Hayır, o intihar etmez.

O beni bırakmaz...

Üst KomşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin