3.5

387 37 3
                                    


Zaman geçmişti... Su gibi akmıştı. Zaten zaman hep böyle hızlı değilmiydi. Korkunun eşiğinde çok yavaş geçerdi; ama mutluyken çok hızlıydı.

Evlendik! Evet evlendik ama düğün yapmak istemedik, biliyorum biliyorum tuhaf gelebiliyor. Hatta herkes yapmamızı istesede biz istememiştik.

Hamileyim! Hatta sekiz aylık hamileyim. Cinsiyeti kız. Deniz sürekli karnıma karşı konuşuyordu. Bazen karnımı bile öptüğü oluyordu, bazen demek az kalırdı hatta.

"Deniz canım çok erik çekti. "

"Hemen getiriyorum bebeğim! " bir anda ayağı kaşkması ile ona gülmüştüm fakat o bunu umursamıyordu. Her istediğimi yapıyordu tatlı şerefsizim.

"Deniz yanında tuz da getirsene!" diye bağırdım. Büyük ihtimalle getirmeyecekti.

Elim aniden karnıma gittiğinde baskı hissettim. Hissettiğim baskı inlememe sebep olmuştu. acım dahada şiddetlenince bir kez daha inlediğimde kırılan cam sesini duymam ile Deniz'in yanıma koşarak gelmesi bir olmuştu. Gölge havlayıp duruyordu.
"Ne oldu!" diye bağıran Deniz karnıma dokunmaya başladı.
"Babacığım gir içeri şimdi doğma!" daha sert inlediğimde sinirle Deniz'in kolunu tuttum.
"Deniz bir kere geldiğinde çıkan bir şey bu!"
"Ya söyle kızına girsin içeri."
"Ya sen salak mısın! "
Bir kez daha inlediğimde Gölge, Deniz'i çekiştirmeye başladı.
"Oha! Sen! Oha! Kızım mı geliyor!" daha yeni basmıştı kafasına.
"Ahh! Yok Deniz dedem geliyor! " diye bağırdım.
"Gel bakayım kucağıma gidelim de kızımızı doğur. "
Deniz beni kucağına aldığında arabanın anahtarını alıp kapıyı açtı. Gölge de peşimizden geliyordu.
Gözlerimi sıkıca kapattım ve bir kez daha inledim. Kasılmalarım durmuyordu.
"Tamam güzelim sakin ol! Derin derin nefes alalım hadi! Beraber alalım. " gözlerimi açtığımda asansörde olduğumuzu gördüm.
Deniz'in gözlerine baktığımda dolmuş gözlerini görmemle sırıttım.
"Hadi Derin derin nefes al. Beraber alalım." ona ayak uydurarak derin derin nefes alıp vermeye başladım. İnlemerim artıyordu.
"Deniz canım acıyor. " dedim karnımı tutarak.
"Biliyorum güzelim ama dayanmalısın. "
"Sen benim yerime doğur o zaman!" arabaya geldiğimizde Gölge yanımda oturuyordu ve karnımı yalıyordu.
"Ben senin yerine doğuramam ki. "
Deniz arabayı hızla sürerken yaklaşık onbeş dakika sonra hastaneye gelmiştik. Beni arabadan kucağına alarak indirdiğinde Gölge'de inmişti.
Gölge'de yan tarafta olan güvenliğe bıraktığı gibi beni hastaneye soktu.
"Doktor! Doğuruyor!" diye bağırdığı sırada hemen bir sedye getirdiler. Kendimde değildim. İnlemelerim artıyordu.
"Bebeğim elimi tut! " Deniz elini uzattığında elini sıkmak istesemde sıkamıyordum, gücüm yoktu.
Doğumhaneye alınırken Denizi de yanımda istediğim için doktorum izin vermişti. Koluma bir serum gibi bir şey taktıklarında Deniz elimi tutuyordu.
"Derenciğim ıkın." doktorun dediğini yaptım.
"Daha sert hadi yapabilirsin!" gözlerimden yaşlar akıyordu. Dediğini yapıp daha sert ıkındığımda Deniz'in elini kırma ihtimalim yüksekti.
"Hadi bebeğim hadi güzelim hemen olup biticek. " Deniz alnımı öptüğün de ona bağırmaya başladım.
"Ya zaten terliyim bir de öpüyorsun! "
"Tamam güzelim öpmiyim. "
"Ikın Deren!"
"Ikınıyorum zaten! " diye bağırdım doktora.
"Ölücem galiba! Beyaz ışık geliyor! " beyaz ışığın gitmesiyle hemşirenin gözüme ışık tuttuğunu anlamıştım.
"Sevgilim Allah korusun niye ölüyorsun?" Deniz'in tuttuğum elini bırakıp karnımı itmeye başladım.

"Çıksana çocuk!" diye bağırıyordum.
"Derenciğim sen ıkınırsan çocuk çıkıcak!"
"Ya doktor sen değilmisin çıkar şu çocuğu artık!"
"Sen ıkınırsan çıkıcak inşallah. "
"Çok konuşmada çıkar şunu! " diye bağırdım ve daha sert ıkındığımda bir anda bir rahatlık geldi içime.
"Çıktımı? " diye sordum Deniz'e, yaşlı gözlerimle.
"Çıktı güzelim. " bebeğin ağlamadığını fark ettiğimde kafamı zar zor kaldırıp bakmaya çalıştım. Doktor bebeğin poposuna vuruyordu ama ağlamıyordu.
"Noluyor?!" diye bağırdım.
"Niye ağlamıyor! " bir daha bağırdığımda Deniz beni sakinleştirmek için yanağımı okşuyordu.

"Deniz niye ağlamıyor?" dedim korkuyla.

Bebek bir anda ağlayınca rahatlamıştım.
"Bak ağladı. "
"Evet... Ağladı. " dedim göz yaşlarımı silerek.

Bir anda gelen kasılmayla yine inlemiştim.
Ne oluyordu? Ben ikiz çocuğa hamile değildim.
"Bir doğum daha oluyor! " doktor hemşirelere bağırdığında hemşireler büyük ihtimalle serumun dozunu arttırmıştı.
Acım daha da şiddetlendiğinde inledim.
"Bizim bir çocuğumuz olmayacak mıydı? Bu çocuk nerden geldi! " diye bağırdım.
"İkimizden Deren kimden gelicek?"
"Allahım bu sefer kesin beyaz ışık geliyor, hissediyorum! "
"Kızım sus demesene öyle!"
"Deren daha sert ıkın."
Bir kez daha ıkındığımda doktor gülerek konuştu;
"Bu çocuk daha istekli çıktı. Kafası geldi biraz daha ıkın Derenciğim çok az kaldı. "
Biraz daha ıkındığımda ağlama sesi duymam bir olmuştu.
Deniz'e bakıp gülümsediğimde yüzümü siliyorlardı.
"Bitti. "
"Evet bitti. "
"Deniz bak ben bir daha bu acıyı yaşayamam ona göre davran. " dediğimde oda da olan hemşireler de gülüyordu. Bebeklerimizi alıp götürdüklerinde benide normal odaya götürmek için hazırlandılar. Çok yorgunum o yüzden gözlerim sürekli kapanıyordu.
"Güzelim odaya gidelim rahat rahat uyursun."
Mırıldanarak bir şey dedikten sonra gözlerimi kapattım.

Finale son bir :')

Üst KomşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin