0.4

1K 75 9
                                    

İki hafta sonra her şey yolunda gitmeye başladı. Bugün balkon duvarımı boyayacaktım, Deniz de bunu biliyordu ve o da gelmek istemişti, boyaya başlayacağım zaman onu çağıracaktım.
Saat 10.38'di telefonuma mesaj gelince baktım.

Deniz: Kahvaltıya gelmek ister misin komşu?

Gülerek cevap yazdım,
"Gelirim komşu. "
Yazdığımda yukarıdan Deniz'in sesi gelince kahkahamı bastıramadım.
Ayağı kalkıp elimi yüzümü yıkamaya gittim.
Dişlerimi de fırçaladıktan sonra yatağıma baktım ve toplamaktan anında vazgeçtim. Üstüme siyah bir eşofman ve siyah bir crop giydim. Anahtarım ile telefonumu alıp kapıyı kapattım ve merdivenlerden hızlıcı çıktım. Kapıyı tıktıkladığımda Deniz hemen açtı, ayakkabılarımı hızlıca çıkarıp içeri girdim ve içerde gördüğüm şeyle şok oldum.
"Deniz...! " Deniz bana baktı sonra benim baktığımda yere bakıp güldü.
"Çok güzel!" Diyerek koltuğa oturup köpeğin başını sevmeye başladım. Ayağı yaralıydı ve çok küçüktü.
"Nerde buldun bu ufaklığı?" Dedim köpeği mıncıklarken.
Deniz, yanıma oturup köpeği severek konuştu:
"Sitenin içindeydi yaralıydı bende aldım hemen."
"Adı ne?"
"Sen koymak ister misin?" Deniz'e baktım.
"O senin ama,"
Durdu, sonra kafasını eğip yüzünle aynı hizaya geldi.
"Benim olan her şey senindir." Utançla gözlerimi halıya çevirdim ve konuyu değiştirdim. Deniz bu halime gülüp eğlenirken ben utançtan yerin dibine giriyordum!
"Oturalım mı?" Deniz kafasını sallayıp koltuktan kalktı ve karşıma oturdu. Kahvaltımızı yaparken Deniz'in telefonu sürekli titriyordu.

Niye titriyor bu sürekli be,

Ne biliyim Deren sorsana ağzın yok mu?

Ayıp olur sormıycam.

Bende elime telefonumu alıp anneme mesaj attım.
"Nasılsınız Anne?" Yazdıktan sonra beklemeye başladım. Annem mesajımı görünce yazmaya başladı.
Yazıyor... Çevrimiçi... Yazıyor...
"İyiyiz kuzum çok şükür. Sen nasılsın?" İçimde bir burukluk oluşmuştu ama Deniz'e belli etmedim.
"İyi olmaya çalışıyorum bende. Sizi çok özlediğimi fark ettim." Yazınca ağzımdaki peyniri yutamadım, bir yumru olmuştu orda.
"Kuzum benim. Üzülme anneciğim tekrar görüşücez zaten."
Tuttuğum nefesimi verince Deniz bana baktı.
"İyi misin?" Kafamı salladım ve anneme yazdım.
"Tamam anne öpüyorum hepinizi. Dikkat edin kendinize. Sizi çok seviyorum." Yazıp sonuna da kalp koydum ve gönderdim.
"Bizde seni öpüyoruz kızım." Yazdıktan sonra bir sürü kalp gönderdi annem. Yüzümde bir tebessüm ile telefonumu kapatıp kahvaltıma devam ettim.
"Çok mutlusun bakıyorum."
Deniz'e baktığımda hafif gülümsüyordu.
"Annemle konuştum da o yüzdendir." Deniz kafasını salladığında o'nu tanımak istedim. Ama bunu daha sonra yapıcaktım çünkü iş bulmam gerekiyordu.
Güya bugün de balkonu boyayacaktım neyse sonra yaparım.

Kahvaltımız bitince beraber sofrayı topladık.
"Ellerine sağlık komşu, çok güzel bir kahvaltıydı."
"Senden de bekleriz bir gün komşu."
Gülerek kafamı salladım.
"Ben gidiyorum yapıcak daha çok işim var."
"Yardım etmemi ister misin?" Kaşlarımı çatarak Deniz'in o ela gözlerine baktım.
"Bana yardım eden taraf hep sen insin komşu! Olmaz böyle bak. Ben sana şimdiden diyim. Yardım etme sırası bende." Dedim ve kapıdan çıktım. Aşağı inince hemen yatağımı topladım ve dün akşamdan kalma bulaşıkları yıkayıp bilgisayarımı açtım.
Hadi ama. Hiç benlik iş ilanı yok.

Aslında var.

Neymiş o hanımefendi?

Barınakta çalışabilirsin?

Senin beynine kurban!

Tabiki kurban olucaksın, ben olmasan kim bilir ne haldeydin sen ohooo.

Tamam iç sesim tamam.

Barınak da çalışmak için birkaç ilan buldum ve hemen tıkladım. Yarın görüşmeye gidecektim umarım çok güzel bir yerdir ve umarım orda iyi iş çıkarırım. Hayvanların olduğu her yer bana cennet zaten...

2 saat sonra

Yukarıdan sürekli havlama sesleri geldiği için o iki erkeğin ne yaptığını merak etmeye başladım. Deniz'in de sesi havalama sesi ile karışıyordu. Uzandığım koltuktan kalktım ve okuduğum kitabı ortaya sehpaya bırakıp kalktım. Anahtarımı ve telefonumu alıp evden çıktım ve merdivenlerden ikişer ikişer çıktım. Deniz'in kapısına geldiğimde sesler daha da çoğlamıştı
"Birazcık sakin olabilir miyiz?!" Köpek daha çok havladı. Sanırım Deniz'e kızmıştı.
Kapıyı tıktıklasam duymayacakları için zile bastım.
Zili ikinci defa çaldığımda kapıyı açtılar.
"Lütfen içeri gel Deren. Susmuyor bu bana havlıyor." İçeri girdim ve Deniz'e döndüm.
"Niye havlıyor sürekli?"
"Bilmiyorum ki bende." Köpeğin yanına gittim ve bir yerinde bir şey mi var diye bakmaya başladım.
"Bir şeyi de yo-" Deniz şok içinde yanıma gelerek sözümü kesti.
"Mama almadım!" Ağzım açık Deniz'e baktım
"Sen şaka mı yapıyorsun?!" Köpek Deniz'e tekrar havlayınca güldüm ve ayağı kalktım. "Beraber gidip alalım mı?" Deniz bana gülümsedi.
"Hadi gidelim o zaman." Deniz kolunu omzuma atınca arkadan bir havlama sesi gelince Deniz ve ben arkamızı dönünce Deniz beni kendine çekti ve köpeğe dil çıkardı küçük bir çocuk gibi.
"Deniz onu kışkırtma," Dedim gülerek ve evden beraber çıktık.

Deniz'in yanında kendimi evimde hissediyordum. Onunla eğleniyordum vr yanında mutluydum fakat şu sıralar Deniz biraz garipti sürekli telefonuna bilinmeyen numaralardan mesaj geliyordu. Şimdi nerden biliyorsun diyeceksiniz ama gördüm. Mesajları görmedim tabii.
Korktuğum bir şey vardı; Deniz'e aşık olmak.
O'na aşık olursam her şey değişecekti hissediyordum. "Umarım o'na aşık olmam" Diye geçirdim içimden.

Üst KomşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin