3.2

408 34 4
                                    


   ***
Bu şarkıya taktım daha doğrusu DKTT'ye taktım.

Kısa olmuş olabilir o yüzden özür dilerim :(
İyi okumalarr!

  Ertesi gün hastaneye gitmek için taksiye bindim. Yanımda çikolatalı pasta götürüyordum. Şimdi diyeceksiniz ki o senden sıkılmış, daha dün kavga ettin falan filan.
zaten hasta... Kıyamıyorum işte. Ama eğer çok isterse giderim, kimseyi zorla tutamam.
Hastaneye geldiğimde parayı ödeyip Taksim'den indim. Ege eve geçmişti bende hastanede kalıyordum.

Odaya  girdiğimde koltuğa oturdum. Uyuyan Deniz'e baktım.
Gözlerim onun yüzünün tüm detaylarını incelerken bir anda gözlerini açmasıyla önüme döndüm.

"Gelmişsin."

"Vallaha mı?"
Deniz sırttığında göz devirdim.
"Al. Çikolatalı pastanın getirdim. " dedim ve poşeti yan tarafına koyarken sertçe kolumu kavrayıp yüzlerimizi hizaladı.

"Bırakır mısın? Canımı acıtıyorsun. "
Vurulmuş olmasına rağmen gayet güçlüydü.
"Sen nasıl dün dediğim şeye inanırsın?" gözlerimiz birbirine kenetlenmişti.
"Benden sıkılmış olman sorun değil. Seni istesemde zorla tutamam."

Deniz'in beni kendine iyice çekmesiyle dudaklarımız birleşmişti.
Bu sefer tutkuyla öpen taraf oydu.
İlk başta karşılık vermediğim öpücüğüne karşılık vermeye başladım. Dudaklarımı sertçe kavramıştı.
Öksürük sesi duyduğum anda geri çekilmiştim.
Kapının açılma sesini duymamıştık ve doktor karşımızds durmuş bize bakıyordu.
"Kusura bakmayın tıktıkladım ama malûm, o kadar kaptırmışsınız ki kendinizi. " utançtan kızardığımı hissetmiş olan doktor tekrar konuştu.
"Kontrol yapmaya gelmiştim birazdan çıkarım. "

"Nasılsın bakalım Deniz?"

"İyi." bir Deniz'e, bir de adama baktın. Yaşlıydı.

"Doktor Bey şey diyicem de ben, ne zaman çıkarız? "

"Üç gün daha kalsın. Ne olur ne olmaz." kafanı salladım ve camdan dışarı bakmaya başladım. Doktor geçmiş olsun diyerek çıktığında Deniz'in kahkası odayı doldurmuştu.

"Özlemişim seni. " dediği cümleyle omuzumun üzerinden ona bir bakış attım.
"Gelsene yanıma."

"Boş ver." dedim omuz silkerek.

"Hadi gel anlatıyım sana hepsini. "

"Hadi Deren!" ısrsrıyla birlikte yanına gidip oturdum.

"Oturma. Yanıma uzan. " gözlerimi açarak ona baktım.

"Yatak küçücük Deniz nasıl sığalım. "

Beni yanına çekip kollarının arasına aldığında üstümü beyaz örtüyle örttü.

"Bak oluyormuş demek ki. " beni kendine doğru çevirdiğinde çok yakın olduğumuzu fark ettim.

"O gün sana dediklerim beni kolayca unutmam ve bana sinirlenmen içindi. "

"Kalbimi kırdın. " dedim titreyen sesimle.

"Biliyorum güzelim, o yüzden kendimden bir kere daha nefret ettim. "

"Her neyse olmuş geçmiş. Anlat sen."

"O binada gördüğün kişi babamdı. Ama üvey. Annem onunla zorla evlenmiş. Ama annemin sevdiği biri varmış zaten, Uğur diye biri. O benim gerçek babam. O da Annemlerle yurt dışında. Bir tane kız kardeşim vardı, üvey olan babam onu öldürdü. Annemi tehdit etti, beni de etti. Sadece susucaktık. Annem o adamdan şiddet gördü. Bende gördüm. Sonra Uğur geldi yani babam. Annemi aldı. Ve beni aldı. Ben yurt dışına gitmek istedim Uğur abide bana hak verdi ve yurt dışına gittik. O gün beni arayan annemdi. O herif annemin yerini bulmuştu. Benim şuan bir tane daha kız kardeşim var bu arada. "

"Deniz... " ona sıkıca sarıldığımda ağzından bir inleme çıktı.
"Özür dilerim çok acıdı mı? İsterseb kalkayım ben. Hem bak ayağın sargılı. Ameliyat oldun, yanlış bi haraket yaparım falan-"

"Şş. Acımadı ve yanımda kalamnı istiyorum. Sen yanımda olunca ben iyileşiyorum. "

Kafamı onun göğsüne koydum. Ağır şeyler yaşamıştı. Çok ağır şeyler.

"Bende hemen oldukları yere gittim onları aldım ve Türkiye'ye geri geldik. Hattımı kırdım. Hepimiz hatlarımızı kırdık. O adam çok güçlüydü Deren. Çok.
Düğüne gittiğimizde beni yakından görseydi eğer tanırdı. Seni aramak istedim. Sesini duymak istedim ama yapamadım. Uğur abi, babam, izin vermiyordu.
Sonra gizlice bir hat aldım ve Serkan diye sana yazmaya başladım. Sen beni özlediğini her söylediğin zaman İçim burkuluyordu. Sonra dedimki beni unutsun artık çünkü o benim yüzümden acı çekiyor. Başkası ile mutlu olsun o zaman dedim. Eğer o mutlu olursa bende mutlu olurum dedim. "

"Saçmalama! Ben seni asla unutmazdım Deniz. Seni bir köşeye atıp başkası ile mutlu olamazdım. " dedim titreyen sesimle.

"Sonra dayanamadım gizli numaradan aradım seni. Konuşursam duyacakları için konuşmak yerine şarkı açtım. Duygularımı güzel anlatmıştı. Sen yokken benim dünyam karardı ve ben o karanlıkta yürüyemedim.
Sonra herif beni buldu, bizi buldu, annem ve kardeşim Sedef evdeydi. Başlarında bir adam vardı. Uğur abi markete gitmişti o sırada. Annemi aradım karakoldaymış ve iyilermiş. Zaten sonra sen geldin bana. Keşke gelmeseydin Deren. O adam sana bir şey yapacaktı. "

Hemen lafa atladım.
"Yapamadı. Ben onu. Öldürdüm. " Deniz benden hızlıca çekilip yüzüme baktı.

"Sen. Bir dakika ne yaptın?!"
"Boğazımı sıkacaktı bende yan tarafımda duran... Demir boruyu suratına geçirdim... "
Göz yaşlarım yine almaya başlamıştı.

"Sana ve ailene bunları yaşatan amcamdı! Deniz. Amcamdı ya! "
Deniz bana şok olarak bakıyordu.
"Üvey amcam olsa bile... Onlar benim gerçek ailem olmasa bile buna nasıl göz yumabildiler? "

"Ben çok özür dilerim Deniz. Ailem senin hayatını mahvetti. Bende mahvetmekten korktum. " artık hıçkırıklarım serbestti.

"Tamam. Tamam lütfen sakin ol. Senin ailem hiçbirşey bilmiyordu Deren. Sende öyle. Özür dileme benden sakın. " birbirimize sıkıca sarıldığımızda kapı tıktıklama sesini duymamla birlikte doğruldum.

Polisler içeri geldiğinde Deniz bana anlamayan gözlerle bakıyordu.
Bir anda elime taktıkları kelepçe ile korkmuştum.

"Bırakın onu! O sadece kendini savundu bıraksanıza!" diğer iki polis onu tutarken ben çekiştiriyorlardı.
"Zorluk çıkarmayın! "
"Sorguya gidiyor! "

"Niye taktınız lan o zaman kelepçeyi!"
"Asıl katilleri tutuklamayan! Ellerine kelepçe takmayan insanlar kendini savunan kadının ellerine kelepçe takmış sorguya götürüyorlar! Hayatınız da onun kadar yufka yürekli birini göremezsiniz!"

"Deniz yapma tamam. " beni kapıdan çkardıklarında Deniz'in bağırma sesini duydum.

Üst KomşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin