2.2

412 36 13
                                    

Çalan şarkının melodisi ne eşlik ettim.

"Yanar yakar bir sigara daha...
"Kaybedilen aşkların acısına.
Hiç değer bilmeyen insanlara, üzülme değmez boşu boşuna... "
Diye mırıldandım.

Hâlâ üstümü çıkarmamıştım ve saat 02.45'di.
Odamda yerde olan halıma uzanmıştım.
Aklıma gelen şeyler ayağı kalktım.

Hey? Ben bir ressamdım. Fakat neden resimlerine ara vermiştim ki? Çok saçmaydı!

Çizim için her şeyi ayarladım ve yatapıma oturup çizmeye başladım. Taslağı oluşturdum. Sigara içen bir kadın vardı.

Arada sigara içerdim. Bunu benden başka kimse bilmezdi.
Resmi yarıda bıraktım ve ayağı kalkıp çekmecemden sigara kutusunu alıp içinden bir dal çıkardım ve çakmağımı da alıp balkona çıktım. Dedim ya, çok nadir içerdim.
Balkonundan camını açıp sigarayı dudaklarımın arasına yerleştirdim. Yukarıdsn bağırma sesleri geldiği için sigarayı parmaklarımın arsısna aldım ve derin bir nefes alıp bağırdım:

"Sesimizi kesin artık!" dediğimde sigaramı küllüğe bastırıp içeri geçtim.

Koridordan gelen sesle hemen kapıya koştum.
"Deniz nereye gidiyorsun!" bu Bulut'un sesiydi.

"Siktirip gidiyorum Cehennemin dibine! Gelicek misiniz!" Bulut, Deniz'in bavulunu tutmuş bağrıyordu. Mert ellerini alnına koymuş bir şekildeydi. Can ise susuyordu.

Deniz'i o şekilde görünce gözlerimin dolduğunu hissettim.
Yavaşça kapımı açtım.
Onunla göz göze geldim.
Gözleri benimle buluşunca onunda gözleri dolmaya başlamıştı.dudaklarını hafifçe oynattığında kapıyı bir hıçkırıklarım kapattım.
Hani filmlerde gördüğümüz şu kapının önüne oturup ağlamak. Onu hep klişe bulmuşumdur ama şuan onu yaşıyordum.

Ses çıkarmamak için ağlamaya çalışıyordum ve hıçkırıklarımı tutmak için apzımı kapatıyordum.
Tıktıklama sesi geldiğinde buz kesildim.

"Deren... Özür dilerim. Ben. Ben isteyerek söylemedim. Lütfen güzelim aç kapıyı. "

Ne güzel ya! Ağzıma sıç sonra da gel de ki 'ben onu isteyerek söylemedim özür dilerim.'

Kapıyı yavaşça açtım. Deniz bana sarılmak için bir adım attığı sırada dur işareti yaptım.

"Hayır Deniz. İstesen de, istemesen de sen onları bana söyledin. Şimdi lütfen sadece git." sesim kısık çıkmıştı.

"Hayır Deren. Yemin ederim isteyerek söylemedim lütfen Deren!" derken kapıyı suratına kapattım. Kapıyı açmadan çatallı çıkan sesimle konuştum:
"Nereye gidiyorsan geç kalıyorsun. Bence git aksi halde benimle zaman kaybı geçiriceksin." dedim ve kapıdan uzaklaştım.

"Seni! Seni şerefsiz! Sen kıza nasıl onları dersin!" diye bağırmıştı Bulut.

"Ya noluyor burda! İki saattir bağırıyorsunuz! Gidin evinizde halledin ya!" büyük ihtimalle bu ses komşudan gelmişti. Haklıydı vallaha.

"Deren. Beni duyuyorsun biliyorum, gitmek zorundayım. Seni seviyorum. " bende ama artık değil o eskidendi.

Sesler kesildiğinde herkesin eve dağıldığını fark ettiğin de aklıma bir şey gelmişti, Gölge.

Kapıyı hızlıca açıp Bulut'un kapısına vurdum.
Bulut kapıyı açınca direk bana sarılmıştı.
"Bulut. Gölge? Gölge nerde?" diye sorduğumda Bulut, benden ayrıldı ve içeriyi işaret ettiği gibi girdim.
"Ben Bursa'ya bir arkadaşımın yanına gidicem. Gölge benimle gelebilir değil mi? " dediğimde Bulut'un ağzından büyük bir 'Ne' çıktı.

"Burda kalmak istemiyorum Bulut. Lütfen. Geri gelirim elbet. " dediğimde Bulut'a sıkıca sarıldım.
"Sen nasıl istersen Deren... " sesi buruktu.
Gölge ile birlikte ordan çıktım ve evime geçip Ege'ye aramaya başladım.

"Güzellik! Sen beni arar mıydın ya?"

"Salak sürekli arıyorum ya!"

"Tamam tamam hadi söyle noldu?" ister istemez ağlamaya başladığımda Ege'nin endişeli sesi geldi kulağıma.

"Deren? İyi misin sen güzelim?" dediğinde zar zor konuştum.

"Bana yarına bilet alır mısın? Sana gelmek istiyorum."

"Tabiiki alırım. O şerefsiz mi bir şey yaptı!" dediğinde kaşlarımı çattım.

"Ona öyle deme. "

Ege ile ayarlamalar yaptıktan sonra eşyalaarımı toplamaya başladım.
Kapım çaldığında hemen gidip açtım.
"Deren? Nereye gidiyorsun!" Mert içeri hızlıca girdiğinde konuştum:
"Ne bu şiddet bu celâl!"
"Deren. Cidden gidicek misin?"
"Evet. Orda kuzenim var onu özlemiştim zaten. " yalan.
"Bulut'a arkadaşım demişsin?"
"Ne fark eder? Gidiyorum sonuçta. " Mert bana sarıldığında bende ona sarıldım.
"Deniz'in cidden çok önemli bir işi çıktı Deren. Onu anlamaya çalış. " direk Mert'i kendimden ittim.
"Bak Mert! Sikicem işini şimdi! Bana bir sürü şey dedi orda! " dedim ve ellerimi gözlerime götürüp sildim.
"Tamam sem toparlan o zaman. " dediği gibi gitti.

Üst KomşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin