8]KESİK

17.2K 1.1K 242
                                    

Merhaba. İyi misiniz? Ben iyi değilim kdkdkck neredeyse 20 günlük bir kapanma olacak, artık kafayı yememe ramak kaldı 😶

OY VE SATIR ARASI YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN ❤

Alıntılara instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Bir de küçük bir sohbet grubumuza katılmak isterseniz bekleriz.

KEYİFLE OKUYUN ❣

🌻

“Abi!” dedi genç kız demlikteki kan kırmızısı çayı bardağa dökerken. Sabahın erken saatleriydi ve evde ikisi dışında daha kimse uyanmamıştı. Ahmet madene gidecek olduğundan kahvaltısını Rüya hazırlamıştı.

“Söyle Rüya.” dedi Ahmet. Çalışmaktan yorgun düşen vücudu, gece uykusundan da tam nasiplenememiş sayılırdı. Her gün gittiği madende canını dişine takarcasına çalışıyordu.

“İyi misin abi?” Kimseyle konuşmayan bir tipti Ahmet. Aklı başında, sakin, kendi halinde bir yapısı vardı. Hakan abisine inat taşı sıksa suyunu çıkartırdı. Elinden her iş geliyordu. Şimdi evlense ne karısını ne de çocuklarını bu eve muhtaç etmezdi fakat son günlerde ne derdi varsa eskisinden daha da çok içine kapanmıştı.

“İyiyim. Neden sordun?”

“Sanki biraz solgun gibisin?” Tereddütle yaptığı tespit abisinin yüzünde bir gölgelenmeye sebep oldu. Kaşları çatıldı, olduğu minderin üzerine sanki yıkıldı. Abisini bu kadar üzen, kahreden şey neydi? “Hasta mısın abiciğim? Bir derdin mi var?”

Rüya demlikleri tekrar ocağın üzerine bırakıp doldurduğu bardakla beraber yerde oturan abisine doğru yürüdü. Önündeki kahvaltılıklara dokunmamıştı bile genç adam. Bardağı biraz gürültülü bir şekilde Ahmet’in önüne bıraktığında gözleri birbiriyle buluştu. Hemen abisinin yanına çökerken sevimli bir şekilde gülümsedi.

“Neyin varsa bana anlatabilirsin. Kimseye söylemem.”

Biliyordu güzeller güzeli kardeşinin ağzının sıkı olduğunu fakat derdi de herkese anlatılacak bir şey değildi.

“Of!” deyip önüne bırakılan çaydan büyük bir yudum aldı. Çayın sıcaklığı dilini yaksa da şu an ciğeri daha fazla yanıyordu. Kimseye söyleyememek onu daha da üzüyordu. Belki kız kardeşine söylese biraz ferahlar, yüreğine su serpilirdi.

Rüya eline bir dilim ekmek alıp üzerine hazırladığı salçadan sürmeye başladı. Abisinin verdiği sıkıntılı solukla bir kez daha bir derdi olduğuna emin oldu.

“Bir kız var.” diyebildi tek solukta.

Rüya yerinde toparlanırken heyecanla abisine bakmaya devam etti. Yoksa biricik arkadaşı Feride’den mi bahsediyordu? O olmalıydı. Sürekli buraya gelip gitmesi demek ki işe yaramıştı ve abisi sonunda kızı fark etmişti. Hem yaşları da birbirinden çok uzak değildi. Feride, Rüya’dan iki yaş büyük olduğundan Ahmet’le de arasında iki yaş vardı.

İkisi de genç, eli ayağı sağlam insanlardı. Birbirlerinden daha iyilerini bulamazlardı.

“Kimmiş bu kız?” diye sordu bu defa. Abisinin yüzündeki karamsarlık içine şüphe tohumu ekti. Feride olsa neden bu kadar üzülsündü ki?

“Cansu…”

“Hangi Cansu?” dedi Rüya şaşkınlıkla. Cansu kimdi ki?

Ekmekte dolaştırdığı bıçak duraksarken tamamen gözlerini abisinin kahverengi gözlerine dikti. Aklında düşen yüzle ağzı açılırken “Oha!” diyebildi bağırarak.

“Şt! Bağırma!” Ahmet kızın elindeki ekmeği alıp, yarısını tek seferde ısırdı. Kardeşinin ifadesine yayılan duyguyu zaten beklediğinden pek şaşırmadı.

PÜRSEVDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin