Fallin' Flower | Jeongcheol

üç

Kafedeki garson kadından öğrendikleri üzerine bulabileceği her şeyi araştırmaya başladı. Özel bir ruhsal merkezdi ve birçok çeşit hastaları vardı. Uzun yıllar önce çıkan bir yangın ile birçok hasta yaşamını yitirmiş geriye kalanlar ise yoğun tedavilerinden sonra başka hastanelere devredilmişti. Yangın elektrik kontağının alev almasıyla çıktığı yazıyor ancak hiçbir ayrıntı vermiyordu. Bu kadardı.

Peki o kadın neydi? Hasta gibi bir hali yoktu ancak yangından kurtulan isimler arasında o da vardı. Jeonghan bir kere daha şansını deneyip o kadın ile konuşmalıydı. Bu yüzden araştırma için Wonwoo’ya çıkacağını söyleyip ceketini aldı. Alt ofis çalışanlarından biri aceleyle geldiğinde planı bozulmuştu.

“Scoups! Bir kurban daha var. Acele gidilmesi gerek.”

Şef de aynı haberi almış olacak ki ofisinden çıkıp yanına gelmişti.

“Jeonghan yanına Mingyu’yu da al ve olay yerine gidin. Önemli bir şey olursa hemen gönderin düzenleme ve yayın Wonwoo sende.”

Aceleyle çıkıp gittikleri yer geçen gül geldiği otele yakındı. Biraz ilerilerde bir yerde de görüştüğü kadın çalışıyordu. Dönerken ona uğrayabilirdi belki de. Yolda ilerlerken Mingyu günlerdir sorduğu soruyu sordu.

“O kayıt da neyin nesi?”

Jeonghan meraklı arkadaşının susmayacağını biliyordu ancak ofis ortasında anlatması imkansızdı. Olay ciddiye binmeden önce kadının doğru söyleyip söylemediğini öğrenmeliydi.

“Scoups cinayetleri ile alakalı olabilecek bir kadın ile görüştüm. Onun ses kaydı ama gizlice aldım. Bu yüzden aramızda kalsın.  Dönüşte kadın ile konuşup emin olacağım her şeyden. Şimdi yeni kurban ile ilgili haberi yetiştirelim.”

Mingyu açıklamasından memnun olmamıştı ancak şimdilik Jeonghan’ın da tüm bildikleri buydu. Yapmaları gereken şey önlerindeki habere odaklanmak. Haber için geldikleri yer bir çiçek bahçesini andırıyordu.

Geniş papatyalarla dolu yeşil alanda polislerin şeritle çevirdikleri alana gittiğinde tıpkı önceki gibi dikkatle yerleştirilmiş çiceklerin etrafında kadın bedeni yatıyordu. Bu sefer sadece papatyalar vardı.

Kadını yüzünü incelediğinde ise Jeonghan için tam bir şok içerisindeydi. Papatyalar içerisinde narince yatan kadın bedeni avucunda tuttuğu tek bir papatya ve haber küpürüyle Scoups’un kurbanı olduğu belliydi.

O kadın kafede bizzat konuştuğu kişiydi. Birkaç gün önce capcanlı gördüğü kadın önünde yatıyordu. Jeonghan fark etmeden Scoups lakaplı katilin önüne çıkmıştı. Mingyu onu sarsttı.

“Neyin var aptal! İlk defa mı ölü biri görüyorsun sanki?”

Jeonghan arkadaşına baktı. Yüzündeki korkuyu gördüğü zaman dediklerine pişman olmuş gibiydi. Derin bir nefes aldı. Güvende olduğuna inanmak istercesine etrafa bakındı.

“Mingyu, bu o kadın.”

Kendi yüzünde olan şaşkınlık ve korku bir anda onun yüzüne de bulaşmış gibiydi. Kadına dönüp baktı.

“Hassiktir!”

Haber için fotoğrafları çekip Jeonghan ayriyetten bildiklerine yer vermeden düzgün bir yzı oluşturup gönderdiler. Olay yeri inceleme cesedi kaldırırken Scoups’un her zamanki yazdığı notu fotoğraf çekmeyi başarmıştı Mingyu. Bu seferki diğerlerinden farklıydı.

Ben Scoups, lütfen Eunjae’yi güzel hatırlayın. Onun narin ruhu için mezarına papatya koyun.

Katil ilk defa bir kurbanının adını yazmıştı ve ilk defa bir kurbanını tek bir çeşit çiçekle süslemişlerdi. Bir şeyler değişmiş gibi gözüküyordu. Bu değişen şey neydi bilmiyordu ancak her şeyin o merkezde toplandığı belliydi. İşlerini hallettikten sonra ofise döndüklerinde Mingyu etraftakileri umursamadan konuştu.