jimin, serendipity
♧
Odanın kapısını tıklatmamın ardından içeri girdiğimde Jeon Jeongguk, beyaz gömleğinin içinde elindeki defterle ilgileniyordu. Bakışlarını kaldırarak beni inceledikten sonra Daeun'ın ona neden tavşan dediğini kanıtlarcasına dişlerini göstererek gülümsedi.
Kendisi için bir fincan kahve ve benim için çay söyledikten sonra defterini kapattı ve bedenini bana doğru çevirdi. "Nasılsınız, Bay Kim?" diye sordu, bunu öylesine sormadığı açıktı, belki de günlerdir düzgün bir uyku uyuyamadığım için berbat görünüyordum. "Iyiyim Bay Jeon, siz?" diye sordum arkama yaslanırken, dudakları inanmadığı belirten bir gülümsemeye ev sahipliği yaptı, kendisinin iyi olduğunu söyleyerek konuyu Daeun'a getirdi.
"Daeun iyi değil, Bay Kim."
Gerçeklerin acıtan bir yanı vardı, yüzünüze direkt olarak söylendiğinde kalbinizi delip geçiyordu. Kızımın iyi olmadığını duymak kalbimi parçalarak bölerken parmaklarım içeri doğru katlanarak yumruk oldu. "Size sormak istemiyor ama annesinin nerede olduğunu, neden sizinle olmadığını merak ediyor. Daeun her şeyi içine atmayı öğrenmiş ve bu, bir çocuk için olmaması gereken bir durum." Belki de çevremdeki birçok insan haklıydı, Daeun çok küçükken biri ile evlenmeli ve ona aile hayatı sunmalıydım.
Bu zamana kadar onu mutlu etmek için verdiğim tüm çabaların boşa olduğunu hissetmek kalbimi acıtırken direnmek çok zordu. "Bay Kim, annesiz büyüyen bir çocuk için bu çok normal. Daeun bazı gerçekleri anlayabilir, detaylara girmeden annesinin şu an yanında olamayacağını ama onu sevdiğini, bir gün geleceğini anlatabilirsiniz." dedi pedagog, burnumu çekerken gülmeden edemedim.
"Kızıma yalan söylememi istiyorsunuz?"
Jeon Jeongguk arkasına yaslanırken, "Bunu yapmanızı istemiyorum, Bay Kim. Daeun'a ne söylemek isterdiniz? Annesinin bir daha gelmeyeceğini mi? Bakın, sizi anlıyorum ama siz de Daeun'ı anlamalısınız. O daha küçük ve soruları var. Bunlara en az canını acıtacak cevapları bulmalıyız." Bedenimin titremesine engel olamıyordum, inşa ettiğim her şey yıkılıyordu ve ben, elimden kayıp gitmesinden çok fazla korkuyordum.
Biraz daha konuşmanın ardından oradan ayrılırken kalbim kırık, kafam oldukça karışık haldeydi. Jeon Jeongguk'un kızım için en iyisini bana sunduğunu biliyor olduğum halde Daeun'a yalan söylemek içimden gelmiyordu. Çocuğunu bırakıp giden birinin içinde ona karşı bir sevgi barındırdığına dair inancım yoktu, üstelik geri gelmeyeceğine de emindim.
Pizza dükkanından içeri girmek istemeyerek camdan tezgahın üzerine oturtulmuş ve Seokjin'in onunla ilgilenişine kahkahalar atan Daeun'ı izledim, beni fark eden Jimin bana doğru geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
there for you' taekook
Fanfictionkim taehyung, beş yaşındaki kızı kim daeun ile hayatına devam ederken birine aşık olabileceği aklının ucundan geçmiyordu.