zayn, there you are
-
Mutluydum.
Daeun kollarımın arasında uyuyakalmıştı koltukta ve Jeongguk dağılan evi toparlamaya çabalıyordu. "Bebeğim, sen de uyu." dedi Jeongguk yanıma gelerek, dudaklarını yanağıma değdirdiğinde gülümsedim. "Burada uyumak daha çok işime geliyor." Jeongguk söylediklerime gülümserken Daeun'ı kucağımdan aldı ve yatağına yatırmak için odaya götürdü. Biraz daha yerimde yayılarak koltukta yatar pozisyona geçtim. Yorgundum, Daeun bizi öylesine yormuştu ki her an bayılacak gibi hissediyordum. Başımda hafif bir sızı beliriyordu. Jeongguk salona girdiğinde yanıma geldi, üzerime uzandı ve kollarını bedenime sardı. "Yah, Jeongguk. Kalk üzerimden." diye sızlansam da güldü ve başını boynuma sakladı. "Bebeğim, böyle uyuyalım." Sızlanarak onu üzerimden atmak istesem de buna izin vermedi, kollarımı onun boynuna dolayarak sarıldım ve dudaklarımı çenesine değdirdim.
Onunla o kadar huzurlu hissediyordum ki, Jeongguk hayatıma girdiğinden beri her şey benim için harika gidiyordu. Dudakları boynuma değerek orada dinlenirken kollarım tamamen boyuna dolanmış, parmaklarım ensesinde bulunan saçlarla oynuyordu. "Jeongguk." diye fısıldadım, dudaklarını boynumdan çekerek başını kaldırdı ve gözlerimiz birbirini buldu, "Efendim sevgilim." derken o kadar tatlı görüntü oluşturdu ki yorgun hali, uzanarak dudaklarını öptüm. "Seni seviyorum." dedim, "Seni çok seviyorum Jeongguk. Hayatımızda olduğun için ne kadar teşekkür edebilirim bilmiyorum. Kalbim kurumuş papatyalarla kaplıydı ama sen hepsini canlandırdın, beni kalbine öyle güzel kabul ettin ki. Ben ne yapabilirim, bilmiyorum. Sana aşığım. Tüm kalbimle." Gözlerinin nemlenmesini izlemek beni hem üzüyor hem de bunların hepsini duymayı hak ettiğini biliyordum. Dudaklarım çenesini turlarken "Ben de seni seviyorum, Taehyung. Beni hayatına kabul ettiğin için ben teşekkür ederim asıl. Çok aşığım sana." Üzerime tamamen uzandığında ağırlığı biraz sorun olsa da sesimi çıkarmadım. Ona dair hiçbir şey beni rahatsız etmezdi.
Yatağa geçmemiz gerektiğini söyleyerek üzerimden kalktı, elimden tutarak beni kaldırmak istediğinde sızlandım ve orada uyumak istediğimi söyledim. Odaya kadar yürüyecek bile halim kalmaması inanılmazdı. Jeongguk'un tatlı kokusundan uzaklaşmış olmak da hüzünlenmeme sebep olmuştu, kollarım her zaman ona sarılı kalsın istiyordum. Bir kolu bacaklarımın, bir kolu da boynumun altından geçerek beni kucağına aldığında bir anda kendimi onun kucağında buldum. Dudakları alnıma değdi, "Benim bebeğim yorgunmuymuş." dedi, biraz daha rahat etmem için kollarında kaldırdı ve ben de kollarımı yeniden boynuna doladım. Başımı göğsüne yaslayarak ondan gelen koku ile sarmalandım yeniden. "Jeongguk." diye mırıldandım fakat devamında söyleyecek bir şeyim yoktu, onun isminin dudaklarımdan dökülmesi bile hoşuma gidiyordu.
Bedenim yatakla buluşurken bunu istediğimden pek emin değildim, hiçbir yatak bana onun kollarından daha rahat gelmiyordu. "Üzerimi değiştireyim, ben de geleceğim." dedi uzaklaşmak için yanımdan ayrılırken elini tuttum onu durduğumda, parmaklarım sıkı bir şekilde onun parmaklarına tutunmuştu. "Taehyung, bebeğim. Buradayım, hemen geleceğim." Elimi dudaklarına götürerek parmaklarımı öptü ve elini çekti, eşya almak için benim dolabıma ilerlerken onu izledim. Jeongguk güzeldi, kalbinde biriken tüm güzellikler yüzüne yansımıştı ve ona baktığımda yeryüzüne inmiş bir meleğe bakıyor hissi ile doluyordum. Ona ne zaman bu kadar kapıldığımı kestiremiyordum ama her şeyim haline gelmişti. Ben onu izlerken tişörtünü üzerinden sıyırdığında gözlerimi beyaz teninden ve sırt kaslarından ayırmakta zorlandım, çok uykuluydum ve gece ıslak rüyalarıma girecek sahneler oluşsun istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
there for you' taekook
Fanfictionkim taehyung, beş yaşındaki kızı kim daeun ile hayatına devam ederken birine aşık olabileceği aklının ucundan geçmiyordu.