on altı; bazen bir canlı olduğunu ve ruhunun olduğunu bilmek içinkanamak gerekir

7K 900 114
                                    

twenty one pilots, tear in my heart

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

twenty one pilots, tear in my heart

-

Onu geçirmek için ayağa kalkarken bu gecenin bu kadar iyi hissettirmesi beni korkutmuştu, uzun zamandır hayatımda iyi bir şey meydana gelmiyordu ve Jeongguk'u kaybetmekten deli gibi korkuyordum. Parmaklarım koluna tutunmak ve kalmasını istediğimi söylemek için çırpınıyordu ama yapabilir miydim, emin değildim.

Yan yana kapıya ilerlediğimizde bedenini bana çevirerek gülümsedi, dudakları yanağıma değerken parmakları hafif bir dokunuşla belime değdi. "İyi geceler, Taehyung." İlk dudakları yanağımı, ardından parmakları belimi terk ederken sıcak evin içinde onun dokunuşları olmadan üşüdüğümü hissettim.

Kapının hemen önündeki ayakkabılarını giymek için terlikleri çıkarmak üzereyken parmaklarım koluna tutundu, "Bu gece..." diye mırıldandım, gözleri içindeki şefkat ile bana bakarken bir adım geriye kaçmamak için kendimi zor tutuyordum.

"Bu gece için teşekkür ederim."

Parmaklarım kolunu serbest bırakırken dudakları daha geniş bir gülümseme ile kıvrılarak tüm bu halinin aksine onu sevimli gösteren iki ön dişi ortaya çıktı. "Ben teşekkür ederim." dedi Jeongguk, hala terlikleri tamamen çıkarıp ayakkabılarını giymemiş olması içimde ümit kırıntılarına sebep olsa da uzanarak portmantoda asılı olan ceketini alması alt dudağımın üzüntüyle sarkmasına sebep oldu. "Taehyung." dedi gülerek, bakışlarımı kaldırıp ona baktığımda yaklaşarak dudaklarını saçlarıma değdirdi.

"Kalmamı istiyorsan söylemen yeterli."

Bu kadardı, kollarım onun beline dolanarak kendime daha çok çekerken kıkırtıları kulağıma ulaşıyordu. Elindeki ceketi yeniden asarken "Annesi işe giderken arkasından bakan küçük bir çocuk gibiydin." dedi benimle birlikte salona dönerken, "Kalmanı istememi yanlış anlamandan korktum." diye itiraf ettim, "Taehyung, seni yanlış anlamam. Kalmamı istiyorsan, beni burada, yanında istiyorsun demektir." dedi, hemen yanıma oturarak beni kollarının arasına hapsetti.

Sehpanın üzerindeki telefonumdan sesli bildirim geldiğinde uzanarak aldım, Jimin sinemadan çıktıklarını ve biraz sonra burada olacaklarını yazıyordu. "Ah, şarabı ve kadehleri kaldırmalıyım." dedim birden ayaklanarak, telefonu sehpanın üzerine bıraktıktan sonra kadehleri aldım, Jeongguk da ayaklanarak peşimden şişeyi getiriyordu.

Daeun'ın bu tarz alışkanlıkları küçük yaşta görerek zihnine kazımasını istemiyordum, yaşı geldiğinde her şeyi öğrenecekti zaten. "Dişlerimi fırçalamam gerek." dedim Jeongguk'un yanından geçerken, küçük bir çocuk gibi peşimde dolanırken benimle birlikte odamda bulunan banyoya ilerledi. "Fazla diş fırçan varsa ben de halletsem iyi olur." dedi, banyo dolabının kapağını açarak onun için bir fırça alırken bir yandan dişlerimi fırçalamaye devam ediyordum.

there for you' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin