Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
harry styles, adore you
♧
"Baba, sakın beyaz gömlek giyme."
Daeun yatağımın üzerinde oturmuş bir kase dolusu çileği yerken konuştuğunda aynadan ona baktım; parmakları, pembe tişörtü, dudakları dahil çilekten dolayı kıpkırmızı olmuş haldeydi.
Elimdeki beyaz gömleği dolaba asarken "Ne giymemi tavsiye edersin?" diye sordum ona dönerek, başını yana yatırarak giysi dolabımı incelerken bir yandan çilek bulaşmış parmaklarını emiyordu. "Mavi gömleğini giy." dedi Jimin'in doğum gününde hediye olarak aldığı koyu mavi saten gömleği işaret ederek, dudaklarımı büzerek gömleğe bakarken bu konuda emin değildim.
Bu gece Jeongguk ile ill randevumuza çıkmayı kararlaştırabilmiştik sonunda, Daeun'a bir arkadaşımla çıkacağımı ve bu yüzden akşamı Jimin ile geçirmesi gerektiğini söylediğimde buna pek aldırmamıştı. Ona Jeongguk ile çıktığımı söylememde hiçbir sakınca yoktu ama aralarında pedagog-danışman ilişkisini daha karmaşık hale getirmek istemiyordum.
Minik kızımın önerileri ile siyah dar kotumun üzerine gömleğimi giyerek eteklerini pantolonun içine sokmuş, YSL kemerimi taktıktan sonra düz saçlarımı iki yana ayırmıştım. Onun dediklerini ikiletmeden yaptığım için memnun bir şekilde gülümserken kasede kalan son çileği de ağzına atmış halde gülümsüyordu.
Daeun'ın tamamen toparlamış olması hoşuma gidiyordu, bir daha onu kafası karışık ya da üzgün görmek istediğimi sanmıyordum. Yanaklarını öperken ellerini silmem için bana uzattı, "Bunlar mendil ile çıkmaz, ellerini yıkayalım." diyerek onu yataktan indirdim, beraber banyoya girdiğimizde onun için aldığım basamağı lavabonun önüne çektim.
Tavşanlı terlikleri bebek mavisi basamağa bastığında suyu açtım, ellerini ıslattıktan sonra çilek kokulu sabunu sıktım ve güzel bir şekilde ovalamaya başlarken ona da nasıl yapması gerektiğini gösteriyordum.
Bana bebekliği boyunca hiçbir sorun çıkarmamıştı Daeun, her zaman uslu bir bebek olmuş ve bir kez olsun kendimi kötü hissetmeme sebep olmamıştı.
Ağzını da yıkadıktan sonra kirlenmiş tişörtünü üzerinden çıkararak kirli sepetinin içine attım, çekmecemdeki askılı tişörtlerinden birini giydirdikten sonra saçlarını topuz yaptım. Çalan kapıya koştururken evin içinde dikkatli olması gerektiğine dair sesleniyordum ama bunu umursuyor gibi durmuyordu.
"Civcivim!"
Daeun'ın sesini duyduğumda gülmeden edemedim, koridora çıktığımda Jimin çoktan içeri girmiş ve Daeun'ı kucağına almıştı bile. Beni gördüğünde ıslık çalması gülmeme sebep olurken Daeun kıyafetleri kendisinin seçtiğini söyleyerek Jimin'in övgülerini büyük bir zevkle dinliyordu.
Kabul etmeliydim ki kızım en yakın arkadaşımla bu kadar yakın olduğu için mi yoksa gerçekten bende de olduğundan mıdır bilinmez, övgülere bayılıyordu. Jimin ikisinde de ilgi fetişliği olduğunu öne sürerek bunu sürekli Daeun'a ilgi vererek kanıtlıyordu sanki. Kızımın en yakın arkadaşımın tüm şımarık huylarını almasının en büyük sebebi, üniversite döneminde onun bu huylarını bahane ederek reddetmem olabilirdi.
