cigarettes after sex, fallin' in love
'
Odamın kapısı tıklatılarak asistan içeri girene kadar önümdeki bilgisayara bu kadar dalıp gittiğimin farkında değildim, iki gün önce gelen mektubun beni bu kadar dağıtacağını tahmin etmemiştim. Rüyalarıma sızıyor, Daeun'a her baktığımda aklıma geliyor ve ben, bir çocuğa annelik yapmak istemeyen birini anne olmaya zorladığım için kendime kızmaktan geri duramıyordum.
Asistanın kolları arasında duran papatya demeti kaşlarımı çatmama sebep olurken "Size gelmiş, Bay Kim." diyerek masaya, biraz önce bilgisayara geçirmek için odaklandığım kağıtların üzerine bıraktı, hafif eğildikten sonra odayı terk etti. Parmaklarım papatyaları hafif sevdikten sonra buketi saran kâğıdın kenarındaki mor renkli, üzerinde sevimli bir kaplan yüzü olan not kartı dikkatimi çekti, sandalyemi biraz daha masaya yaklaştırarak kartı elime aldım.
"Uğruna dünyaları vermek istediğim parlak gözlerin biraz dalgınlıktan uzaklaşsın, sevgim yeniden onlara yıldızları bahşetsin istiyorum Kim Taehyung ve sen, kollarımın arasına gelmelisin. Seni bir papatya ile eşdeğer tutarak, kırılmandan çekinerek seviyorum. Sevgilim, iyi ol. Gözlerin benim cennet durağım."
Okuduğum satırlar ile gözlerimin dolmasına engel olamazken Jeongguk'un üzerimdeki durgunluğu fark etmemesi imkânsızdı, bana sevgilim diye seslenmesi kalbimi sıcacık yaparken notu defalarca okudum. Her kelimesi bana olan hislerinin derinliğini bir kez daha yüzüme çarparken şu an tek istediğim onun kolları arasına girerek içimde tuttuğum yaşlarla birlikte ona sığınmaktı.
Asistanı arayarak su dolu bir vazo getirmesini istedikten sonra buketi elime alarak burnuma götürdüm, solgun papatya kokusu içimi ferahlatırken iç geçirdim. Geçmiş üzerine ne kadar düşünürsem düşüneyim çıkış yolu bulmak imkânsızdı, Jimin haklıydı, her şryi geride bırakmalı ve şu ana odaklanmalıydım. Beni seven, önemseyen biri vardı, Jeongguk öyle ansızın süzülerek girmişti ki hayatıma, bazen nasıl bu hâle gelebildiğimize anlam veremiyordum.
Çiçek demetini kâğıdından ayırarak getirilen vazonun içine bıraktıktan sonra asistana gerek kalmadan çöpleri masanın altında duran kutuya attım, bana sıcak bir fincan çay getirmesini rica ettikten sonra onun odadan çıkışını izledim. Jeongguk'u aramak istiyordum ama şu an telefon açarsam ve onunla konuşursam ağlamaya başlayacağımın bilincindeydim, kendimi oldukça duygusal hissediyordum.
Dosyalara dönmek yerine hemen önümde duran papatyaları izlemeye devam etmekten başka yapabildiğim bir şey yoktu, canlı duruyorlardı ve benden daha sağlıklı olduklarına emindim köklerinden koparılmış olmalarına rağmen.
Papatyalara veda ederek işime dönerken onları kenara, Daeun'ın fotoğrafının olduğu çerçevenin yanına koydum. Önümdeki dosyaları toparlayarak ekrandaki yazılar ile son kontrollerini yaparken başımı hafif yana eğdim. Sıcak çay kendimi daha iyi hissetmemi sağlarken Jeongguk'un notu hemen önümde duruyordu, ne zaman gözlerim satırlara takılsa nemleniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
there for you' taekook
Fanfictionkim taehyung, beş yaşındaki kızı kim daeun ile hayatına devam ederken birine aşık olabileceği aklının ucundan geçmiyordu.