seni gördüğüm zaman dilim neden tutulur?
...
Sabah kalktığımda annem evde değildi çünkü geceden nöbeti vardı. Sabah sekizden önce gelmeyeceğini de biliyordum.
Kalkıp yatağımı topladım. Sonrasında banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ayılmak için.
Odama geri dönüp okul formamı da giydikten sonra mutfağa geçip kendime küçük bir sandviç hazırladım.
On beş dakika içerisinde sandviçimi yemiştim ve çıkan bulaşıkları yıkamıştım.
Eve göz atıp annemin temizlemesi gereken bir yer olup olmadığına baktım. Biliyordum ki annem yorgun olsa bile ev temiz değilse temizleyip yatardı.
Her yer topluydu ve kirli bir yer yoktu. Odama geri dönüp masama baktım. Asla dağınık çalışamazdım. O yüzden masam da topluydu.
Aklıma gelen fikirle hemen mutfağa gittim. Dün akşam sıkılınca ıslak kek yapmıştım. Neden Aybarsgil yemesin diye düşünüp onlara da koymuştum.
Anneme de ayırıp geri dolaba koydum. Islak keki koyduğum saklama kabının kapağını kapatıp karton poşetlerden birinin içine koydum.
Odama gidip çantamı ve kulaklığımı aldım. Geri mutfağa gitmeden önce montumu giyip çantamı sırtıma taktım.
Poşetimi de alıp evin kapısını da kilitledim. Anahtarımı da çantama koyduktan sonra asansöre binip apartmandan çıktım.
Çıkarken telefonuma kulaklığıma takıp müzik açmıştım bile. Yolda yürürken müzik dinlemeyi çok severdim.
Okula geldikten sonra bahçede Aybarsgili görmemiştim ki Ecem bana seslendi.
"Alisa buradayız. Gelsene." diye beni çağırıyordu. Ona bakıp gülümseyip yanlarına gittim.
Oturdukları masada sadece Aybars'ın yanı boştu. El mecbur onun yanına oturup konuştum.
"Günaydın," dedim gülümseyerek. Yanımdaki çocuk dengemi şaşırtıyordu her seferinde, hiçbir şey yapmamasına rağmen.
Hepsi bir ağızdan günaydın diyip gülümsediler. Can merakla bana bakıp poşeti göstererek konuşmaya başladı.
"O poşette ne var canım kankam sorabilir miyim?" dedi. Birden masada önüme koyduğum poşeti hatırladım.
"Ha bu mu? Dün akşam sıkılmıştım tek başıma olduğum için, ıslak kek yapmıştım. Size de getireyim dedim. Umarım beğenirsiniz." dedim gülümseyerek.
Poşetin içinden saklama kabını açıp kapağını açtım. Masanın ortasına koyduğumda herkes alırken Aybars'ın sesi doldu kulağıma.
"Sen yaptıysan, yemeden tadının mükemmel olduğuna eminim." dedi ve bir dilim aldı o da.
Bu çocuk neden bu kadar tatlıydı? Vallahi bir gün kalbime inecek diye korkuyordum.
"Bir şey diyeyim mi? Bu efsane. Tam kelime ile muhteşem olmuş. Sen bize hep yap olur mu?" dedi Ecem gözleri parlayarak.
"Beğendiyseniz başka şeyler de yaptığımda getiririm size." dedim.
"Beğenmek ne demek, ben bayıldım buna. Eline sağlık yenge." dedi Berkay.
Hafifçe öksürerek teşekkür ettim. Utanmıştım. Masadakiler tepkime gülerken Aybars'a baktım.
Islak keki yerken sanki başka bir dünyadaydı. Hakan'ın sesi ile o tarafa baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ KIZI | TEXTİNG
Novela Juvenil0544*******: Selam canım ben amcanım 0544*******: Ay dur böyle olmadı 0544*******: Neyse, hiç böyle giriş yapmadığımı düşünelim lütfen Aybars Batur: Kimsin kardeşim 0544*******: Kardeşim deme sevgilim, lazım olur ilerde [04.03.2021] [25.06.2021] 1...