6

44 8 1
                                    

Yanımdan kahkahalar atarak geçen gruba takıldı gözlerim. Dikkatimi çeken gülüşleri değil formalarıydı.
Lise. Ne kadarda uzak bir fikirdi bana.

Ah 17 yaşım! Sende elimden öylece kayıp gideceksin.
Tıpkı diğer yaşlarım gibi.

Gülümse İris.
Ciddi ol İris.
İnsanlarla konuş İris.
Sessiz kal İris.
İlaçlarına ara ver İris.
İlaçlarını iç İris.
Samimiyet kurma İris.
Samimi davran İris.
Ve bizi asla rezil etme İris.

17 yılım bu ikilemlerle ve tek bir netlikle geçip gitti. Bir keresinde ''Bir ömre kaç hayat sığar?'' Diye bir cümleyle karşılaşmıştım. Gerçekten bir ömre kaç hayat sığardı? Çünkü benim ömrüme benim hayatım bile sığamamıştı.

Daha bu sabah değişeceğim dememiş miydim ben? Bu Drama Queen havaları da neydi böyle?

''Baksana İris! Yeni sezon ürünleri!''

Bahar'ın heyecanlı sesiyle dikkatimi mağazaya çevirdim. Diğer mağazalardan tek farkı ismiydi. O zaman bu heyecan niyeydi? Birkaç şort, birkaç tişört ve birkaç spor takımla bile geçirilebilirdi yaz. Gerçi ben nereden bilecektim ki? Daha önce yaz için hiç hazırlık yapmamış, hazırlığı boş verin yaz tatili bile yapmamıştım. Yılın bu zamanlarla günler uzadıkça yorgunluğum artıyordu ve ben güzel balkonumdan denizi izliyordum.

Nergis Hanım'dan benden aldıkları adına bir kez daha nefret ettim.

Bahar, mağazanın altını üstüne getirirken etrafında dönüp duran çalışanları şaşkınlıkla izlemeyi tercih ettim. Alışverişi gerçekten seviyor olmalıydı. Havada uçan yazlık elbiseyle yüzümü buruşturmadan edemedim. Hayır. O alışverişi sevmiyordu.

O bir alışveriş bağımlısıydı.

"İris şunlara bir baksana! Aman tanrım! Sana çok yakışacaklar!"

Elinde tuttuğu bir düzüne askının ev sahipliği yaptığı birbirinden renkli elbiselerle üzerime koşturmaya başladı. Yüzündeki gülümseme ona çok yakışıyordu ancak gözleri hep dolu dolu bakıyordu.

"Hemen denemelisin ve almalıyız!"

"Bir şeyler almak istediğimi sanmıyorum Bahar ancak bu nazik teklifin için teşekkür ederim."

Mağazadaki bir çok gözün bize dönmesini sağlayacak bir kahkaha savurdu.

"Senin şu nazik konuşma biçimin gerçekten beni benden alıyor tatlım!"

Tatlı? Ben mi?
Nazik? O da mı ben?
Sanırım hayatımda ilk defa birinin gözünü boyamaya çalışmadan gözünü boyamıştım.

"Bahar, gerçekten istemiyorum."

Sıkkın bir nefes koydu ve askıları kollarımın arasına bıraktı. Sıkı sıkı tuttuğu bileğimi çekiştirerek kabinlere geldiğimizde bedenimi heyecanla bir kabine itti ve kapısını kapattı.

"Seni bekliyorum."

Bahar. Neden yazımı kışa çeviriyorsun?

İstediğim tek şey bir süre pervasızca gezmekti ancak şu an bulunduğum kabin hayatımın genel olarak isteklerim doğrultusunda gitmediğinin küçük bir örneğiydi.

Kırmızı elbiseyi süzdüm. İçlerinden bana yakışabilecek belki de tek şey oydu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 18, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ben İrisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin