"Bence şunu da dene." dedi Rae elindeki mor elbiseyi göstererek. Modeli güzele benziyordu ama mor muhtemelen bana yakışmazdı.
"Tanrım! O çok sade. Babasının düğünü sonuçta. Biraz abartılı giyinsin." Aurora'ya döndüm. "Evlenen kişi ben değilim ya. Ne abartısı?" Rue'nun elindeki mor elbiseyi aldım ve kabine gittim. Üstümdekileri çıkarıp elbiseyi giderken aynaya bakıyordum. Bence modeli güzeldi ancak dediğim gibi rengi olmamıştı. Kabinden çıkıp kızlara gösterdim. Ruebeğense de Aurora hala fazla sade olduğunu düşünüyordu.
Ben de rengini beğenmediğimi söyleyip üstümü değiştirdim. Bu sabahtan beri denediğim onuncu falan elbiseydi. Çok yorulmuştum. Ve acıkmıştım. Üstümü giyinip kabinden çıktım.
"Lütfen bir şeyler kemirelim. Vücudum tüm fonksiyonlarını yitirdi." Onlardan da onay alınca alışveriş merkezindeki kafelerden birine oturduk. Canım pizza istediği için pizza siparişi verdim.
"Birkaç günümüz olaysız geçiyordu diyordum. Şom ağzımı sikeyim. Zayn'le kavga ettik." Demek sabahtan beri huysuz olmasının buydu. Vay be. Onlar hiç kavga etmez sanıyordum.
"Konu neydi tam olarak?" Rue ağzındaki sakızı çıkarıp peçetenin üstüne koyduktan sonra cevapladı.
"Ya aslında ailelerimizle tanışmamız gerektiğini söyledi. Ben de şu anlık gerek olmadığını söyledim. Neden gerek olmadığını sordu. Yani daha çıkalı kaç ay oluyor ki! Daha birbirimizi tam olarak tanımıyorken ailelerimizin neden tamışması gerektiğini anlamıyorum. Haksız mıyım?"
Kesinlikle haklı sayılırdı.
"Haklısın tabii ki ama Zayn'in ailesini biliyorsun muhtemelen. Biraz gelenekçiler. Belki ailesinin gazıyla istemiştir. O faktörlere de bakmak gerek. Değil mi?" dedim. Başını salladı.
"Siz de benim ailemi az çok biliyorsunuz. Annemin ne kadar korumacı bir kadın olduğunu falan. Kesinlikle tanışırlarsa Zayn'i iğnelemeden durmayacak. Bebeğimin üzülmesini istemiyorum." Aurora'nın ağzından 'yaaaa' diye bir ses çıktı.
"Demek sen de ailen yüzünden istemiyorsun. En azından onunkiyle tanış da ortada buluşun işte." Başımı salladım.
"Katılıyorum. Hem belki tanışırsan Zayn'in ailesiyle onun ortamını falan gördüğünden daha fazla tanıma fırsatı yakalarsın. Trisha eminim ki sana Zayn'in aptalca anlarını anlatacaktır. Seviyorum o kadını."
Rue yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi. "Bazen siz olmasanız ne yapardım diye düşünüyorum."
Birkaç duygusal dakikadan sonra pizzalarımız geldi. Üçümüz de büyük bir iştahla saldırırdık. Yerken aynı zamanda sohbet ediyorduk. Kısacası her şey çok fazla yolundaydı.
Bu arada annem iki gün önce gitmişti. Üzülmek yerine çok mutlu olmuştum. Artık babamla Eva'nın arası gergin değildi. Yani diken üstünde oturmuyorduk. Harry ile de aram gayet iyiydi. Son olaylardan sonra üzerime çok fazla düşüyordu. Beni sevdiğini eline geçen her fırsatta belli ediyordu. Dizi izlemeyi sevdiğim için benimle diziye bile başlamıştı. Geceleri yatmadan önce birlikte bir bölüm izliyorduk. Yani, cidden her şey yolundaydı.
Yedikten sonra hesabı ödeyip kalktık. Hepimiz yorulduğumuz için gezmek yerine eve gitmeye karar verdik. Tabii ben eve değil de daha çok sevgilimin yanına gitmeyi planlıyordum. Yarım saat içinde kapısının önündeydim. Kapıyı çalıp bekledim. Birkaç saniye içinde tanımadığım bir çocuk açtı.
Bu da kimdi?
"Merhaba." dedi yüzündeki gülümsemeyle. "Merhaba?" Kapının pervazına yaslanmıştı.
