Tüm gece kusmuştum.
Midem çok kötüydü. Neyse ki babam eve gelmişti ve daha iyi hissetmemi sağlamıştı.
Tabii bunun yanında bana aç karnına içmememle ilgili koca bir nutuk çekmiş, konu benim ağlamaya başlamamla kapanmıştı.
Babam neden ağladığımı sormuştu. Yalan söylemek zorunda kalmıştım. Dün geceyi anlatacak halim yoktu.
Şimdiyse babam yorgun olduğu için uyumaya gitmişti. Bense çimenlerin üstünde uzanıyordum.
Dün gece yaşananlar beni depresif bir kaşara dönüştürmüştü.
Aptal ağzım nerede susacağını bilmiyordu. Ama en azından bir şeyleri içimde netleştirmiş oldum. Artık her hareketinden mana aramayı kesecektim.
Sonuçta beni sevmiyordu. Peşinden sonsuza kadar koşamazdım. Hayır, koşardım. Bu kadar aptal biriydim işte.
"Hey." Duyduğum sesle yerimden sıçradım.
"Hoş geldin." Luke gelmişti.
Gelip yanıma uzandı.
Luke'la çok yakındım ancak artık çok fazla başbaşa görüşmüyorduk. Nedenini bilmiyordum.
"Baban aradı aslında. Küçük kızının bakıcıya ihtiyacı varmış." dedi gülerek. Omzuna hafifçe vurdum.
"Bakıcıya falan ihtiyacım yok. Ayrıca sen daha kendine bakamıyorsun." Bana dönerek elini çenesinin altına koydu.
"Senden daha iyi baktığım kesin. Nasıl oldun?"
"İyiyim Luke. Alt tarafı biraz kustum. Babam olayları büyütmeyi seviyor."
Başını anladım dercesine salladı.
"O zaman sahile gelmemen için bahanen kalmadı." Yüzümü buruşturdum.
"Gelmek istemiyorum. Yorgunum." Saçlarımla oynamaya başladı.
"İtiraz etme." Göz devirdim. Gerçekten de yorgundum. Ama bir yandan da eğer Harry oradaysa yüzüne bakmamayı çok istiyordum.
"Bekle de üstümü giyineyim."
Kalktım ve eve girdim. Odama çıkıp dolabımdan kahverengi bikinilerimi ve yazlık bir elbise çıkardım.
Güneş kremimi sürüp bikini ve elbiseyi üzerime geçirdim. Sandaletlerimi de giyip çantamı aldım ve işte, hazırdım.
Siktir ya, çok güzelim.
Luke'un yanına indim ve sahile doğru yürümeye başladık.
"Louis ve Jackson iddiaya girmiş. Yarın akşam maç yapacaklarmış."
Eminim ki Louis kazanırdı. Bir de Zayn ve Harry oynayacaksa kesin kavga çıkardı. En sevdiğim.
"Ponpon kız olabilir miyim?" Güldü.
"Karşı takımın dikkatini dağıtacaksan, olur."
"Eğer oynamıyorsan sana da minicik bir etek giydiririz." Kafasını hayır anlamında salladı.
"Teşekkürler kalsın, kalede durarak yeterince meşgul olacağım."
"Keyfin bilir sürtük."
Şakalaşarak nihayet sahile geldiğimizde bizimkileri bulup yanlarına gittik.
"Sonunda amına koyayım." dedi Zayn.
Ve evet, Harry buradaydı. Azıcık ötede okuldan arkadaşlarıyla konuşuyordu.