Mia'yla ilk tanışmamızı hatırlıyordum. İkimiz de çömezdik ama o arkadaş grubu olan bir çömezdi.
Ben tuvalette gizlice kolamı yudumlarken tanışmıştık ve o, güzel bir arkadaş grubu edinmemi sağlamıştı. Ayrıca onun sayesinde daha az içime kapanık bir insan olmuştum.
Bana eğlenmenin ne demek olduğunu öğretmişti.
İlk içtiğim sigarayı, ilk tattığım alkolü, ilk acemi seksimi, ilk aşkımı, ilk kalbimi kıran erkeği ve birçok şeyi onunla en yakın arkadaşken yapmıştım veya yaşamıştım.
Ondan başka arkadaş edinmeyi denememiştim bile. Belki de bu yüzden bugüne kadar olan hatalarını görmezden gelmiştim.
Başkası yapınca yaygara çıkaracağım şeyleri Mia yapınca susmuştum.
En yakın kız arkadaşım olduğu için gözümde hatasız ve mükemmeldi. Keşke diyorum, keşke onu düzeltmek için uğraşsaydım. Belki de şu an doğru sandığı şeylerin yanlış olduğunu anlardı.
Mia ile birbirimize bakarken bir kez daha kızdım kendime. Onun böyle biri olmasında katkım olduğu için kendime ciddi anlamda kızdım.
Yüzüme anlamlandıramadığım bir gülücük yerleştirdim.
"Bu da nereden çıktı?" Duraksadım.
"Harry ile aramda tabii ki bir şey yok." Başını salladı. "Siz bir anda yakın olunca-"
"Mia, Harry senin sevgilin değil. Bunun bilincindesin değil mi?" diye sordum sözünü kesip. Kaşlarını çatarak bana baktı. Ona söz hakkı tanımadan devam ettim.
"Sadece kaç gündür tüm dünyan Harry olmuş gibi davranman hoşuma gitmiyor. Kimseyle doğru düzgün vakit geçirmiyorsun. Bugün bile sırf Harry'ye baktın." Kollarını birleştirdi.
"Tüm dünyam Harry olmuş gibi falan davranmıyorum, saçmalama. Sadece onu seviyorum ve ona bakıp yanında olmak istemem beni anlattığın gibi bir 'takıntılı kaşara' dönüştürmüyor."
Ona 'takıntılı kaşar' bile dememiştim ki amına koyayım. Anlattığımdan sadece bunu mu anlıyordu?
"Mia amacım senin üzülmeni engellemek. Sen burada bana Harry'yi sevdiğinle ilgili nutuk çekerken Harry'nin aklının ucundan bile geçmiyorsun."
Dediklerim acı ama doğruydu. Eninde sonunda öğrenecekti Harry'nin ona başka bir gözle bakmadığını.
"O benden hoşlanıyor June. Öyle olmasa her dakika yanımda olmazdı. Bana diğerleri gibi yaklaşırdı. Ama bana öyle yaklaşmıyor. Ve bunu sen de biliyorsun-"
"Sana öyle yaklaşmasının sebebi seni kardeşi olarak görmesi."
Damarlarımda gezinen alkolün etkisiyle bıraksan bütün bildiklerimi söylecek gibiydim ama yapmadım.
"Neden sürtükçe davranıyorsun?" Ne? Öyle davranan ben miydim yoksa o mu?
"Ben mi sürtükçe davranıyorum? Sen kendine bak amına koyayım. Bir çocuk yüzünden en yakın arkadaşına takındığın tavıra bak." Sik düşkünü.