"Gitmesen olmaz mı?" Başımı olumsuz anlamda salladım. "Zorunda olmasam gitmem biliyorsun." Dudağına ufak bir öpücük bıraktım ve koltuktan kalktım.
Zayn bize göz devirdi. "İğrençsiniz amına koyayım." Ona öpücük yolladım. Aptal bok. Kırk yılın başı aşık olduğum çocukla çıkıyordum, dediği şeye bak.
"Kes sesini sikik." Zayn ve Harry atışmaya başlayınca evden ufak ufak kaçtım.
Aslında gitmek istemiyordum ama babam beni aramıştı ve akşam için yemek yapıp evi temizlememi istemişti. Evi bok götürdüğünden temizlemem iyi fikirdi.
Ama üşeniyordum işte. Neyse artık. Yapacak bir şey yoktu. Eve vardığımda direkt üstümü değiştirdim ve temizlemeye kendi odamdan başladım. Kirli çamaşırları kirli sepetine doluşturduktan sonra perdeyi açıp yatağımı topladım. Çöpleri topladım ve çöpe attım. Ardından dolabımı düzenledim. Şimdiden yorulduğumu söylemiş miydim?
Bir daha bu kadar dağıtmayacağım.
Telefonumu çıkardım ve Harry'ye mesaj attım.
june: bana gelsene
june: temizlik yaparız
june: :))
harry: sadece temizlik mi
june: evi ne kadar hızlı temizlediğimize bağlı
harry: geliyorum
Gülmemek için kendimi tutarken Harry gelene kadar odamı temizlemeye devam ettim. Güzelce süpürdükten sonra çalan kapıya bakmaya gittim.
Harry gelmişti. Gülümsedim ve içeriye geçmesini izledim. "Hoş geldin." Daha az önce beraberdik ama asla yeterli gelmiyordu.
"Nereyi temizliyoruz?" Kolundan tutup salona doğru çekiştirdim. Evet, tüm salonu ona temizletecektim. Umarım güzel temizlerdi.
"Sen burayı, ben de yukarıdaki odaları. Anlaştık mı?" Bıkkın bir nefes verdi. "Kandırıldım." Koluna vurdum. "Erken bitirirsek sana odamı göstereceğim." Gülerek kollarını belime doladı. "Öyle mi? Şimdi bakamaz mıyım yani?" Başımı olumsuz anlamda salladım.
"İlk önce temizlik Styles, ilk önce temizlik." Kalçasına vurup merdivenlere doğru kaçtım. "Gerekli malzemeleri banyodan bulabilirsin."
Ardından babamın odasına girdim ve mümkün olduğunca temizlemeye çalıştım. Kesinlikle benim odam kadar dağınık değildi. Belki de eve benim kadar uğramadığındandır.
İki saat içinde üst kattaki odaların temizliğini bitirdim ve Harry ne yapıyor diye bakmak için aşağı indim. Elindeki bezle yerleri siliyordu. Gülmemek için zor durdum. Neden bezle siliyordu ki?
"Harry ne yapıyorsun?" dedim yanına giderken. Bana döndü. "Yerleri siliyorum?" Bu çocuğun beyni çalışmıyor. Banyodan mopu getirdim ve önüne koydum. "Bununla silebilirsin?" Ayağa kalktı ve üstünü düzeltti. "Biliyor musun? En iyisi yemek yapayım." Harry, harikasın.
"Mutfağın yerini biliyorsun. Kaldığın yerden ben devam ederim." Tam önümde durdu ve beni kendine çekip öptü. Muhtemelen deterjan kokuyordum. Gerçi o da kokuyordu. Eşitlendik. Yine de her zamanki kokusu üstündeydi. Elimi omzuna koydum ve uzun bir öpüşmeden sonra onu ittim.
"Çabuk ol." Başını salladı ve mutfağa doğru yürüdü. Ne yemek yapacağını bilmiyordum ama eli lezzetliydi ve güzel şeyler yapacağından emindim.
Kaldığı yerden devam ettim. Gerçi çoğu şeyi halletmişti. Yine de kısaca üstünden geçtim ve yarım saat sonra salonu da bitirdim. Banyoya geçip ellerimi yıkadım ve mutfağa, Harry'nin yanına geçtim. Sebzeleri kesiyordu. Kapının pervazına dayandım ve ne kadar güzel olduğunu seyrettim. En azından beni fark edene kadar.
