**
"Beyler yemek hazır!" Jennie'nin sesi mutfaktan yükseldiğinde elimdeki kumandayı sehpaya bırakıp Nam Joon hyung ile ayaklandım.
"Seninle bu konuyu sonra konuşacağız Jungkook. Bu hallerin gözümden kaçtı sanma." Nam Joon hyung mutfağa girmeden önce elini omuzuma atarak kulağıma fısıldadığında iç çekerek başımla onayladım onu.
Resmen içimi okuyordu.
"Roseanne'i uyandırmasak mı acaba ya? Günlerdir uyuyamıyor zaten." Lisa Jennie'ye bakarak konuştuğunda tüm gözler ona döndü.
Roseanne'i en son misafir odasında Dong Hyun ile görmüştüm.
"Mia çok şanslı bir bebek, keşke benim annemde siz olaydınız." Dong Hyun her fırsatta Jae Rim'den göremediği anne sevgisini bir şekilde dile getiriyordu.
Onu mutlu etmek ve hissettiği eksikliği yok edebilmek için elimden geleni yapıyordum fakat başarılı olamıyordum.
Ne yaparsam yapayım Dong Hyun'un başka çocuklara özenmesine engel olamıyordum.
"Haklısın. Yorgun görünüyordu bırakalım da uyusun." Jennie konuştuğunda Jisoo ikiliyi onaylayarak elindeki salata tabağını masaya koydu. "Uyandırmayalım şimdi. Daha sonra onun için bir şeyler hazırlarım ben. Hadi, hadi gelin. Yol yorunusunuz hepiniz."
Gece emniyetteki işlerim uzun sürdüğü için eve geç gitmiştim. Jennie uzun zamandır bende kaldığı için Dong Hyun konusunda içim rahattı. Jennie ile iyi anlaşıyorlardı.
"Dong Hyun nerede Jungkook?"
"O Roseanne ile uyuyordu en son." Jisoo benim yerime Tae Hyung'u cevapladığında şaşkınlıkla ona döndüm.
"Ne? Dong Hyun öğle vakti uyumaktan nefret eder." Yoongi kıkırdayarak Lisa'nın solundaki sandalyeyi çekip oturmadan önce bana göz kırptı. Ona göz devirerek Jimin'in yanına oturdum bende.Dong Hyun Roseanne'i gerçekten sevmiş olmalıydı. Annesine karşı bile çekingen olan oğlumdan beklemediğim hareketlerdi bunlar.
Şu an Roseanne ve minik bebeğiyle uyuyordu. Çok fazla rüya gördüğü için geceleri de dahil oğlumu uyutmak zor oluyordu. Fakat şu an kendi isteğiyle Roseanne ile uyuyordu.
Gülümsememi bastırmaya çalışarak yemeğimi yemeye başladım. Herkesin içinde aptal durumuna düşmek istemiyordum.
"Yemekten sonra bir planınız var mı?" Namjoon hyung Jisoo'nun içeceğini doldururken herkese ithafen konuşmuştu.
"Lalisa ile biraz yürüyüş yapacağız biz." Yoongi Lisa'ya göz kırparak yemeğine döndüğünde Jisoo ona imrenircesine bakarak nişanlısına döndü. "Jennie ile ata binmek istiyoruz."
"Ben bu civarda bir arkadaşımla buluşacağım." Jimin ağzı dolu konuştuğunda Jisoo göz devirerek kolunu cimcikledi. En sevmediği şey birilerinin ağzı doluyken konuşmasıydı ve Jimin bunu sık sık yapardı.
Yemekten sonra Dong Hyun ile vakit geçirmek istiyordum. Jae Rim ile boşanma sürecimizi her ne kadar ona yansıtmamaya çalışsam da bu durumdan bayağı etkilenmişti. Zaten bu yüzden Jimin'in teklifini kabul etmiştim. Uzun zamandır baba-oğul vakit geçiremiyorduk. Fakat o şu an uyuduğu için bu isteğimi biraz ertelemek zorundaydım.
Yemekten sonra masayı topladıktan sonra herkes dağılınca ne olur ne olmaz diye evde kalmaya karar vermiştim.
Roseanne ve çocukların uyanmaması için televizyonu kapatmış ve Jimin'in odasından aldığım kitabı okumaya başlamıştım.
Huzurlu bir ortamdı. En son şu anki gibi küçük bir kaçamak yaptığımda Dong Hyun daha çok küçüktü ve Jae Rim'i bir kaç günlük tatile ikna etmek benim için çok zor olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
give me love, rsk
FanfictionJeon Jungkook ve Roséanne Park, aşktan nasibini almış iki yabancıydı. 11052020 jjkxpcy -andrellashi