0.8

1.2K 189 15
                                    

...

Henüz güneş doğmadan Mia'nın ağlama sesiyle uyanmıştım. Dişi çıkıyordu ve ağrısı vardı. Bu yüzden minik kızımı sakinleştirmek kolay olmamıştı. Lisa'yı arayıp hangi ilacı vermem gerektiğini sormuştum ama canım arkadaşım ben gelene kadar hiçbir şey verme deyip telefonu yüzüme kapatmıştı. Yaklaşık on beş dakika sonra geldiğinde ise elinde Mia için ağrı kesici vardı, eczaneye gitmişti.

Şimdi ise Mia'yı zar zor uyutmuştum. Salona geri geldiğimde Lisa'yı koltukta uyuklarken gördüm. Kendimi yanındaki koltuğa attığımda irkilip uyanmıştı. Uykulu gözleri beni bulduğunda derin bir nefes aldı. "Mia uyudu mu?" Onu başımla onaylayıp gözlerimi kapattım. "Annem hâlâ uyuyor." Dediğimde güldüğünü işittim. "Bunca gürültüye nasıl uyanmadı anlamıyorum." Boğuk sesi kulağıma ulaştığında güldüm. "Mia'ya bakarken çok yoruluyor, iyi ki uyanmadı." 'hım' layarak beni onayladı.

"Saat kaç?" diye sorduğunda hırkamın cebinden telefonumu çıkarıp baktım. "Beşe geliyor."
"İyi o zaman," dedi esneyerek. "Ben biraz kestireyim." Dediğinde ayağımla ayağına vurup kaşımla kalkmasını işaret ettim. "Burada uyuma belin tutulur, yukarı çık." Ağzını bir kaç kez şapırdatıp ayağa kalktı. Bana eliyle öpücük atıp ayaklarını yere sürterek merdivenlere ilerledi.

Bu saatten sonra uyuyamayacağımı bildiğim için salondaki minik kütüphanemden rastgele bir kitap alıp odama çıktım. Yatağıma oturup ses çıkarmadan kitabı okumaya başladım. Arada gözlerimi Mia'da gezdiriyordum. Mia her an uyanabilirdi. Gözümün üzerinde olması gerekiyordu.

Aradan bir kaç saat geçtiğinde okuduğum kitabı yarılamıştım. Gözlerim ağrımaya başlayınca kitabı kapatıp hazırlanmaya başladım. Dolabımdan çıkardığım pantolon ve gömleği giydikten sonra yüzüme hafif bir makyaj yapıp mutfağa indim. Annem ve Lisa için güzel bir kahvaltı hazırlamak istiyordum.

Dolaptan çıkardığım sebzeleri doğrarken Mia'nın ağladığını duymamla koşarak odama çıktım.
"Tamam, anneciğim ben buradayım." Sesimi duyduğunda kollarını açıp bana uzatmıştı. Gülerek minik bedenini koluma alıp sırtını sıvazladım. Bu hareketimle ağlaması az da olsa dinmişti. Acıkmış olabileceğini düşünüp mutfağa indiğimde Mia'yı yürütecine koyup mamasını hazırlamaya başladım.

Bu aralar çok huysuz bir bebek olmuştu. Çok fazla ağlıyordu, normalde öyle değildi.

Alelacele hazırladığım mamayı Mia'ya yedirirken sorun çıkarmamış ve son kaşığa kadar iştahla yemişti. Karnı doyduğu için huysuzlanacağını sanmıyordum. Bu yüzden eline oyuncağını verip yarım kalan işime geri döndüm. Acele olmam gerekiyordu çünkü annem ya da Lisa her an uyanabilirdi.

Yaptığım yemekleri tabağa koyup masaya taşırken önce Lisa ardından da annem uyanmıştı. Hep birlikte masaya oturduğumuz da huysuzluk yaptığı için Mia'yı da kucağıma oturtmuştum. Çatalı her ağzıma götürüşümde minik kızım ağzını açıyor ve elleriyle alkış yapıyordu. Bu hali o kadar tatlıydı ki Lisa durmadan videosunu çekiyordu.

Kaşığıma aldığım pilavı iyice ezdikten sonra Mia'ya uzattığımda kendini öne itip ağzını açmıştı. Gülerek pilavı ağzına koyduğumda dişleri olmadığı için direkt yutmuştu.
"Uyumadın mı sen?" Lisa ağzı dolu bir şekilde konuştuğunda göz devirdim.

En nefret ettiğim şeydi ve Lisa bunu çok iyi biliyordu. "Hayır, uyku tutmadı." Dediğimde başını anladım dercesine bir kaç kere sallayıp tabağına geri döndü. Lisa'nın en büyük aşkı kesinlikle yemekti.

Annem ve Lisa kendi aralarında konuşurken ben de Mia ile ilgileniyordum. Telefonumun bildirim sesi mutfağı doldurduğunda gözler bana dönmüştü. Masadaki telefonu elime alıp gecikmeden cevapladım.

give me love, rskHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin