Hemen eğilip taşları yerden toparlamaya başladığımda Kadir de bir hamle yaptı ancak el işaretimle durdurdum ve gerek yok dedim
"Korkuttum sizi çok üzgünüm"
Yaramazlık yaparken yakalanmış çocuk gibi hissediyordum kendimi..
"Önemli değil yardımcı olabileceğim bir konu var mı?"
"Ah evet tesbihim koptu nasıl yapmam gerektiğini bilmediğim için size getirdim"
Şaşkınlıkla ona doğru baktım hala beni izliyordu ekranlardan tanıdığım bu havalı adam benden yardım istiyordu ne için kopan tesbihini yeniden dizmem için..
" Henüz üç gündür kullandığınız tesbihin dağılma imkanı yok siz ipini makasla kesmedikçe en sağlam tesbih ipine dizmiştim oysaki"
Dikkatlice vereceği tepkiye baktığımda bingo bilerek kesmiş yüzünde mahçup bir ifadeyle beş yaşındaki yiğenim oynarken koparmış dedi kısık bir sesle..
"Tesbih oyuncak değil Kadir bey "dedim sert bir ifadeyle.."Evet haklısınız ancak benden giZli almış sorun olacaksa başka bir yere yaptırayım"
"Hayır tabiki ben hallederim buyrun şöyle oturun " dediğimde o oturmak yerine dükkanı gezmeye başladı.. Göz ucuyla takip ediyordum her bir taşa sevgi gösterir gibi dokunuyor , şekillerini inceliyor ve gülümsüyordu..
Sanki daha önce hiç ilgisini çekmeyen taşlar şimdi değer kazanmıştı.
"Bu taşın adı nedir?"
Onunla ilgilenmiyormuşum gibi ufak bir bakış attım.
"Aquamarin"
"Hımm peki bu taşın özelliği nedir"
Boğaz kısmında taşıdığınızda aslında troit bezlerinin çalışmasını sağlar ancak ben bu taşa baktığımda hep deniz görürüm"
Bir dakika bu son açıklamayı neden yaptım ki onu ilgilendirmezdi
"Bir tesbihte bu taştan yapalım banada denizi hatırlatsın"
Al işte Almina aferin sana...
Taşı diziden çekerek çıkardım dükkanda oyalanmak için hala dolaşıyordu birden aklıma onu meşgul ettirmezsem tüm taşlardan tesbih yaptıracağını düşündüm..
"Yardım etmek istermisiniz"
İri mavi gözlerini bana çevirdi sarı saçlarımda ve gözlerimde gezdirdi yüzünde söylediğime inanamamış ifadesiyle kekeleyerek el-eee-bette..
Genç kızların hayranı olduğu bu yakışıklı adam benimle konuşurken kekeliyor muydu?
Oldum olası hiç bir zaman sarışın ve renkli gözlü erkekler dikkatimi çekmezdi ama dikkatini çeken birini tanıyordum..
Ve işte kapıdan tamda şuan bahsetmek üzere olduğum siyah saçlı iri siyah gözlü süt beyaz teninin olanca güzelliğiyle ışıl ışıl Büşra en yakın arkadaşım hatta kardeşim, can dostım şimdi olanca güzel enerjisiyle içeri girdi
"Merhaba angel"
O bana hep angel diye seslenirdi sadece üzgün olduğunda yada üzgün olduğumda ismimi kullanırdı..
"Canımmm hoşgeldin " sarıldık hemen hergün görüşsekte bu sarılma kısmını biraz abartabiliyordık
Birbirimizden ayrıldığımızda Kadir bize bakıyordu..Belli ki ona karşı hep soğuk davrandığımdan bu sıcak karşılaşma onu şaşırtmıştı...
Büşra hakkında bilmeniz gereken iki önemli unsur vardır birincisi konuşmaktan asla yorulmaz ikincisi asla enerjisi bitmez.. İki adım Kadire doğru ilerleyip elini uzattı.. Canım arkadaşım sanki birazda hayranlıklamı baktı bu adama? Kadir hemen elini uzatarak merhabalaştı ve nasılsınız dedi
Büşra Kadiri çok iyi tanımasına rağmen
"İyiyim isminizi bilmiyorum ama" dediğinde içimden aslan arkadaşım kimsenin egosunu havalandırmaz herkes Kadiri tanımak zorunda değil oda herkes gibi kendini tanıtmalıydı diye geçirirken gülümsüyordum..
"Ü-üZgünüm Kadir ben"
İşte şimdi çok güldüm bu adam gerçekten karşımızda kekeliyordu.. Tesbihin öcü alınmıştır aferin Büşra..
![](https://img.wattpad.com/cover/33505543-288-k670605.jpg)