Bugün kendime izin verdim ve ilk uğradığım yer sahildeki kumsalda çay içmek oldu. Bu sahip olunan en büyük özgürlüklerden biri kesinlikle.. Minik dalgalar sahile vurup küçük hışırtılar çıkarıyordu, martılar, kargalar serçeler hepsi sanki arkadaş olmuş kumların üzerine atılan ekmek parçalarını yerlerken gözüm saate takıldı.. Sabah on..Gözlerim çok uzaklara daldığında aklımdan daha dün aquamarinin bu denizde mehtabı izlediği aklıma geldi beni davet edişi umursamasızca gidişi..
Kendimi cep telefonundan siteye giriş yaparken buldum hani ilgilenmeyecekti m; tamam ilgilenmiyorum sadece fotoğraflarına bakıp çıkıcam..
İlk fotografı bir dağ yamacında nehirin içinde kısa saçlı bir fotoğraftı belliki sporla içiçe yaşıyordu. Diğer bir fotoğrafta araç kullanıyordu ancak yüzü görünmüyordu işte bu son fotoğrafta ilgimi çekecek tüm detaylarıyla karşımdaydı.. Hani bazen ilk defa gördüğünüz birini yıllardır tanıdığınız hissine kapılırsınızya tam olarak bunu hissettim ve mesaj sesiyle irkildim
--- Asi kız günaydın
Sabahın onunda sitede onunla karşılaşacağım hiç aklıma gelmemişti ne işi vardı sanki sabah sabah derken şuan sitede kendiminde olduğunu unutmuştum sanırım..
Tek kelimeyle hazırlıksız yakalanmıştım.
"Günaydın"
--- güne erken başlamışsın
"sadece kendime izin verdim bugün sahilde çay içiyorum"
Rezil oldum sabahın körü sevgili arayan biri gibi düşünecekti.. Ne düşünürse düşünsün neden bu kadar takılıyorum ki...
Sessizlik acaba şuan bende geliyi mi eşlik etmek için soracaktı bende bütün özgüvenimle hayır diyecektim
---cümleyi yanlış kurmuşum güne erken ve güzel başlamışsın..
Demin rezil olduğumu düşünürken şimdi bu cümleyle rahatlamış olmam gerekirken, aklımdan geçeni sormamış olmasına içerliyordum.
Biz kadınlar gerçekten garip varlıklarımız asıl istediğimiz çok netken hep inkar ederiz kendimize bile itiraf etmeyiz.
"Sen güne nasıl devam edeceksin"
--- senle bir kahve bile içememiş olarak
Yüzümde ılık ılık bir rüzgar geçişi ani bir ateş basması, ellerimde karıncalanma... Tek bir cümle ve bana olanlara bakın.. Tamam ben bu adamı gercekten merak ediyorum.
"Size dükkanımda bir kahve ikram edebilirim"
Ben bu cümleyi gerçekten yazdım mı? Biri yazmadın desin şimdiye kadar kimseyi çağırmadığım mabedime bu adamı davet mi etmiştim balıklama atlayacaktı şimdi offf
---bir kahvenin kırk yıl hatırı var
Ben dememişmiydim...
--- ne tarafta dükkanınız
"Suadiye"
---- malesef bugünkü iş programımın yol güzergahına çok ters
Bir dakika şuanda red mi edildim ben. Bu adam gerçekten oynuyor benimle bunu ona ödeteceğim
"Bende hemen şuan için demedim ve madem benim kahvemi içmeniz işlerinizle bu kadar bağlantılı yolunuz bu taraflara düşene kadar kırk yıl hatrı sorun yapmayız"
--- asisin ama nedense bu sana çok yakışıyor
Moralim alt üst olmuştu. Her erkekle başa çıkan kök söktüren Almina ilk defa birine adım atmıştı ve o hiç düşünmeden iş için red etmişti.
"Sonra konuşalım mı yürüyüş yapmak istiyorum"
Acaba bu adam tekneye davet ettiğinde kabul etmediğim için benden öcmü almıştı?
--- tabiki umarım güzel bir gün geçirirsin hiç sormayacaksın sanırım ama bu arada ismim Tan
Tan.... Evet hiç sormamıştım gerçekten ismini.. Kahve içmeye davet ettiğim adamın ismini bile bilmiyordum
"Sizde hiç sormadınız ama ismim Angel"
O anda nedense Almina demedim sanki beni tam olarak çözmesini istemiyordum.
İçim huzursuz yürümeye başladım suadiyeden caddebostana..Sanırım büşraya konuyu açma zamanı geldi.
Zaten telefonla aramaya koyulmuştum bile.
"Tatlım benim nasılsın demiycem bile acil durum sahile gel"
Hiçbir şey sormasına izin vermedim yoksa Büşra herşeyi telefondan öğrenmeye çalışırdı.
Çok değil yarım saat sonra Büşrayla karşılıklı kahve içiyorduk
" Çıldırıcam meraktan hadi anlat"
Bir arkadaşımla ilgili.. Sana akıl danışmak istedim bak dinle.
Tepkisini bilemediğim için bir arkadaşımı anlatır gibi başladım
Arkadasım internette biriyle tanışmış sadece yazışıyorlar ( birazda hikayeleştirip anlattım )
Birbilerini hiç tanımayan bir erkek bir kadın soğuk bir ekran arkasında sadece konuşurlar ama kadın nedenini bilmediği bir şekilde kendini adama yakın hisseder hatta asla görmeden etkilenmeyeceği birinden etkilenmiştir...Nedensiz ve yersiz.....Konusurken saçmaladıgının farkındadır ama engel olamaz cunku bir türlü kafasını toparlayamaz adamla konuşurken....o öylesine farklıdır ki; bunca zaman hep kadının üzerine düşülmüş dikkati çekilmeye çalışılmıştır şimdi kadın aynısını yaşıyorken nasıl bocalamaz...En alasından bocalamaktadır..
Büşra ufak bir çığlık attı.
"Angel sen aşık mı oldun yoksa ? Kim bu adam hemde internette? Nasıl anlatmadın bana şimdiye kadar?
Sorular sorular.. Canım arkadasım haklıydı en can dostumdu ve ben yeni açıklıyordum.
"Sakin ol tatlım sadece sohbet ediyoruz sen beni nerdeyse adama aşık ettin yok öyle birşey"
Simsiyah gözleri dahada büyümüş meraklı sevimli gözlerini benden ayırmıyordu.
" Beni teknesine davet etti"
Ne yani teknesidemi var? İyi varda bu ne böyle merhaba deyip teknede buluşalımmı demeler falan"
"Evet kabul etmedim tabi"
Aslında Yüreğimi dinlediğimde git diye bağıran sesi susturmasını başarmıştım.
Almina yinede bu adamdan etkileniyorsun canım bu çok açık
"Etkilenmiyorum bu ukalayı merak ediyorum sadece"
"Evet evet ahh Serap abla şimdi burda olsaydı" deyip kahkahayı patlattı
"Aman sakın hayatım ortada hiçbir şey yok"
"Almina bu faldaki adam olmasın "
"Hayır değil dedim biraz sert bir ses tonuyla.
Büşra endişelerimi ve beni anlıyordu ama nedense yinede beni bu adama doğru gitmem için teskin edecek gibi bir tavrıda vardı
Ve mesaj
İkimiz birden cep telefonuma bakıyorduk telefon numarasını yazmıştı
İşte macera burda başlıyordu...
