「7」

1.6K 174 16
                                    

"Nereye gidiyorsun? Bugün cumartesi genelde evde olursun." Kapının açılma sesini duyduğunda odası koridorun sonunda olduğundan başını göstererek sordu.

"Ders vereceğim bir lise son sınıf öğrencisi var. Geçen gün onunla konuşmuştum, bana ders verir misin diyince reddedemedim. Oraya gidiyorum yani hayatım.." Ayağa kalkmış olan gence uzunca açıklama gereği duymuştu.

"Anladım, görüşürüz." El salladığında Felix tekrar konuşmaya başladı.

"Oh..dur bekle. Nasıl olmuşum iyi mi duruyor?" Keyifli ses tonuyla etrafında dönmüş ardından gencin fikrini almak istemişti. "Yoksa fuları çıkarsa mıydım? Karar veremedim."

"Ne o normalde bana sormazsın nasıl olduğunu, oradan başka bir yere mi geçeceksin?" Meraklı ses tonlamasıyla soru yöneltmiş, Felix'e bakıyordu.

"Yok aşkım, ilk defa birine ders vereceğim için şık olayım demiştim. Ee hadi söyle nasıl olmuş?"

"Her zamanki gibi işte."

"Her zamanki gibi ne ya! Kalp kırmakta üzerine yok çıkıyorum ben!" Sinirle ayağını yere vurarak kapıdan çıkmıştı. Changbin şu sıralar daha çok onu friendzoneladığı için üzülüyordu, o da farkındaydı olmayacak ilişki için hayal kurduğunun fakat böyle yapması onu üzüyordu. Ayrıca Changbin'in özellikle ona böyle davrandığını düşünüyordu. Sebepsizce

Seri adımlarla buluşacağı çocuğun onu beklediği kafeye yürüdü.

-
"Yardımın için teşekkür ederim Felix Hyung. Sayende sınavdan yüksek alacağıma eminim." Kendisine minnetle bakan çocuğa bakarak genişçe gülümsedi.

"Sorun değil, ben de bu zamanlardan geçmiştim. Seni anlayabiliyorum. Daha fazla test çözersen konuları kısa zamanda kaparsın. Yapabileceğine inanıyorum..." Destek verircesine konuşuyor, karşısında kitaplarını kapayan çocuğa tavsiyeler veriyordu Felix.

"Diğer dersler için de yardım eder misin? Bir nevi özel öğretmenim olur musun? Ailem de bana öğretmen arıyordu onların da çok hoşuna gider. Lütfen hyung nolursun.." İstekle karşı tarafıntan gelecek cevabı bekliyordu.

"Bilmiyorum, ben de hâlâ okuyan bir üniversite öğrencisiyim canım. Ayrıca tüm derslerde o kadar da iyi olduğum söylenemez. Kendine tam anlamıyla öğretmen olan birini bulman daha mantıklı olur." Elini çocuğun omzuna koyup patpatladı. Yardımı dokunsun istiyordu ama kendisi için zor olacağını düşünüyordu, fakat nasıl reddedeceğini de kestiremiyordu.

"Ama hyung, lütfen dediklerimi düşün olur mu? Gerçekten güzel anlattığını bilmelisin." dedikten sonra yerinden kalktı çocuk. "Görüşmek üzere hyung!"

El sallayarak yanından ayrıldığında telefonu çalmaya başlamıştı. Jeongin arıyordu. Kafeden çıkarak hâlâ çalmakta olan telefona cevap verdi.

"Alo?"

"Felix hyung..evime gelir misin?"

"Ben de yeni çıkmıştım kafeden gelirim bebeğim birazdan, cheesecake ister misin ya da kapkek alayım mı?"

"Cheesecake'e hayır demem ama vişneli olsun o yoksa portakallı da olur." Karşı tarafın neşeli çıkan sesiyle yürürken gülümsemişti.

"Tamamdır efendim, nasıl isterseniz."

"Yaa hyung ne istersin diye sordun söyledim niye öyle diyorsun ki emir vermiş gibi hissettim şimdi."

"Tamam, tamam kapatıyorum şimdi gelince konuşuruz." Geri dönerek çıktığı kafeye geri yürümeye başladı Felix.

"Görüşürüz."

-
Eve girdiğinde Jeongin ona güler yüzle bakıyordu. Felix'in elinde tuttuğu poşeti alarak içeriye geçmesini istemişti.

"Sen beni değil aldığım cheesecake'leri istiyorsun. Darıldım." Koltuğa oturmuş, yalandan kollarını birbirine geçirerek somurtuyordu.

"Ya ne alakası var? Seni cheesecake'den daha çok seviyorum, hadi mutlu ol." Elinde dilimlediği cheesecake ile odaya girmiş sehpanın üzerine bırakmıştı.

"Peki. Neden çağırdın durduk yere bakayım?" Bir lokma ağzına atmadan önce konuştu.

"Öylesine.. Changbin hyungla nasılsınız?"

"Normal yine görmezden geliniyor, friendzonelanıyorum.. Pek bir şey yok yani."

Darling ∵ Changlix [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin