Darling ∵ Changlix [✓]

「８」

Changbin
felix neredesin hâlâ gelmedin

Felix
sen beni mi merak ettin askm ya 🥺

Changbin
baslama yine 😐

Felix
peki..
Jeongin çağırdı dersim bitince ben de onun yanına geldim bu gece burada kalırım büyük ihtimal

Changbin
tamam anladim
bu arada evde bisi kalmamış alışveriş yapmamiz lazm yarin

Felix
liste cikar o zamn askm
benim yapmami beklemiyorsundur herhalde

Changbin
oyle mi dedim ben of
cikaririm liste alayim mi seni yarin evden

Felix
demedim bir sey okke
olabilir hayatım 😽

Changbin
geç oldu saat görüşürüz

Felix
görüşürüz soz yazacagim diye gecenin bilmem kaçında yatma gözlerin kıpkırmızı oluo sonra
bölümün bile degil ama nys
iyi geceler bebisim

-
"Felix hyung..neye gülüyorsun sen bakayım?" Yanına sokulan küçükle Felix kenara kayarak ona yer açmıştı.

"Changbin yazdı, onunla konuşuyordum beni merak etmiş." Telefonundan kedi videoları izlemek için sevdiği sayfaya girmişti tekrar. "Hüü çok şirin."

"İki lafına mutlu oluyorsun ama kalbini kırıyor, pislik hyung. Sinir ediyor beni ya.." Böyle demesi üzerine Felix yanında yatan çocuğun alnına vurarak çemkirdi.

"O senden büyük Jeongin, sözlerine dikkat et minik."

"Ama napayım kalbini kıran da o, mutlu eden de.. kızmam normal bence." Felix doğru dediğinin farkındaydı ama diyecek bir şeyi yoktu. Böyle yapsada seviyordu Changbin'i.

"Neyse boşver geç oldu git yatağına, uyuyacağım." Alnına vurduğu çocuğun saçlarını okşayarak mayışmasını sağlamış yatağına gitmesini söylemişti.

"Tamam hyung. İyi geceler."

-
Sabah olduğunda Felix sıcaktan bunalarak yatağından kalktı. Jeongin'in uyuduğunu bildiğinden sessizce tuvalete girmiş, çıktığında mutfağa girerek küçüğüne kahvaltı hazırlamaya başladı.

Bir süre sonra Jeongin neşeli sesiyle 'günaydın' dediğinde, Felix arkasını dönmüş;

"Günaydın küçük." demişti.

"İyi uyudun mu hyung?" Masaya oturarak önünde duran salatadan alıp ağzına attı.

"Uyudum, uyudum. Dolaptan içecek çıkar da bardaklara doldur, makineden tostları alıp geliyorum."

Jeongin içeceği meyve suyunu kendisine ve Felix'e doldurunca, kapının çaldığını duyup 'ben bakarım' diyerek mutfaktan çıktı.

"Changbin hyung! Hoş geldin, kahvaltı yapacaktık bizde. İçeri gel." Kapının önünde bekleyen Changbin içeri geçerek masaya tostları koyan arkadaşına selam verdi.

"Günaydın Felix."

"Günaydın, hoşgeldin."

"Hoşbuldum."

"Keşke geleceğini söyleseydin sadece ikimize hazırlamıştım kahvaltıyı." Jeongin'in tezgaha bıraktığı bardakları masaya koymadan bir bardak daha çıkarıp Changbin'e de doldurdu.

"Sorun değil. Kahvaltı yapmıştım zaten atıştırırım yanınızda." Önüne konulan içecekten yudumladı.
.
.
"Felix çıkalım mı?" Koltukta oturmuş Jeongin'de sürekli okuduğu kitaplardan birini okuyan arkadaşına seslendi.

"Acelemiz mi var? Saat erken daha." Gözünü ayırmadan kitabını okuyarak cevap verdi, Felix.

"Erken değil anca alışverişi yaparız. Hadi kalk giyin."

Sıkıla sıkıla yerinden kalkan Felix odasına yürürken söylendi.

"Çok önemli bi mesele sanki market alışverişi yapacağız sadece."

"Duyuyorum ben seni yalnız."

"Ay hayatım ne dedim ki ben, yanlış duymuşsundur."

-
"Liste yanındadır umarım." Kemerini çözerken yanında arabayı park eden Changbin'e dönerek konuştu, Felix.

"Tabii ki unutmadım." Arka cebinden küçük not kağıdını çıkardı. "Ta-da işte burada. Hadi in bakalım."

Arabadan inip yanına gelen Changbin ile oldukça büyük olan markete girmişlerdi. Felix hızlıca araba alarak ilerleyen siyah saçlı çocuğun yanına sürmüştü.

"Ee ne alıyoruz? İstersen listeyi bana ver." Kendini arabaya yaslayıp ayaklarını sürterek yanından gidiyordu.

"Ha sen yapmışsın ha ben fark eder mi?" Felix'e konuşmuş, tuvalet kağıdını arabaya atmıştı.

"Etmez hayatım, ama ne bileyim..neyse."

Arabayla peşinden gidiyor arada belki unuttuğu şeyler vardır diye ekleme yapıyordu Felix.
.
.
Ödemeyi yapıp park ettikleri arabaya ilerlemiş, bagaja poşetleri yerleştirmişlerdi.

"Umarım eksik bir şey yazmamışsındır, balım." Rahatsız ettiği için telefonu cebinden çıkarmış, kemerini takmıştı Felix.

"Unutmamışımdır ya, her şeyi yazdığımı düşünüyorum."