Darling ∵ Changlix [✓]

「２２」

Ryujin bugün birkaç gün kalmak için Yuna'ya gidecekti. Bu yüzden valizini hazırlamış, üzerine çeki düzen vererek odadan çıkmıştı. Valizi kapının önüne bırakıp, Changbin'in odasının kapısını çalarak içeri girmişti.

"Pişt. Nasıl gidiyor? Ne zaman açılacaksın?" Camın önünde duran minik pufa oturmuş, ders çalışan gence sormuştu.

"Şarkı yapacağız ya bittiği gün açılmayı düşünüyorum ama nasıl teklif etsem, ne desem bilmiyorum.." Nefes vererek sandalyede dönüp Ryujin'e bakmıştı.

"O kadar kendini kasma. Felix'e seni seviyorum, sevgilim olur musun? bile desen çok sevinir."

"Biliyorum, küçücük şeyden mutlu olan biri o, ama sevgili olacaksak güzel bir teklif yapmak istiyorum."

"Ya sen aşık bi değişiksin ha! Bebek poposu gibi adam olmuşsun."

"Ne diyorsun gerizekalı!?"

"Hiç canım, ne diyormuşum ki? Neyse ben gidiyorum, Felix'e söylersin."

Felix ders vereceği çocuğun yanına gitmişti. Aslında Ryujin'i geçirmek istiyordu ama o gitmeden evden çıkmak zorunda kalmıştı.

"Söylerim. Görüşürüz."

"İnsan bi yolcu eder daha görüşemiyeceğiz. Pis insan!"

"Kes, tamam geliyorum."

Ryujin kapıya gelmiş valizini dışarı çıkartıp, ayakkabılarını giyiyordu.

"Görüşürüz, aşık adam. Bir şey olursa beni haberdar et, bozuşuruz." Aşağı inmeden göz kırparak söylemişti.

"Git artık, tamam."

-
"Ryujin gitti mi?" Changbin'in yanına oturan Felix sordu.

"Evet. Saat 2 gibi gitti sanırsam." Felix bu kadar yakınındayken gelen güzel kokuyla mest olmuştu ama kendini toparlayarak konuştu.

"Ne konuşuyorsunuz? Chan ne diyor?" Aklına gelenle yüzü tekrar düşmüştü Felix'in, geri çekilerek koltuğun başına kafasını koydu.

"Biraz işi varmış bu aralar, müziği yapması uzun sürecekmiş."

"Tam olarak ne zaman başlayacağı gibi bir tarih verdi mi?"

"1-2 ay sonra başlayabiliriz dedi anca, tam yoğun olduğu zamanda söylemişiz çocuğa..Ama zaman ayırmaya çalışacakmış."

"Olsun. Acelesi yok ya."

"Neyse, aç mısın? Bir şeyler hazırlayacağım." Ayağa kalkarak koltukta minicik kalan gence sordu.

"Harika olur. Yardım edeyim ben d-"

"Hayır! Sen otur, ben hazırlarım yoruluyorsun zaten bir de bana yardım mı edeceksin?"

"Evet! O kadarcık yardımdan ölmem, Changbin abartma. Yoruluyorum doğru ama yardım edeyim bırak." Felix onu dinlememiş yerinden kalkmıştı. Changbin ne dese de bir işe yaramayacağından arkasını dönerek mutfağa girdi.

"Ne tür bi makarna yiyoruz bugün, şefim?" Felix dolaptan yayvan bir tencere çıkartırken sordu.

"Makarna yemiyoruz, yeni bir yemek öğrendim Minho'dan onu yapacağız."

"Oh beni şaşırtıyorsunuz, Changbin bey.."