Darling ∵ Changlix [✓]

「２」

Arkadaşlarının imalarına uzun bir süre maruz kalan Changbin, havanın kararması ile Felix'le kaldıkları eve girdi.

İkiside aynı yaştaydı, Felix genelde arkadaşının sürekli peşinde olur her şeyi onunla yapardı. Changbin'in de bundan rahatsız olduğu söylenemezdi ama bazen cidden sınırlarını zorluyordu, turuncu saçlı oğlan.

Küçük eve giren Changbin televizyonun açık olduğunu fark etti, anahtarını astıktan sonra içeride uyuyan arkadaşının yanına adımladı. Baş ucunda duran kumandayı alıp yüksek sesli programı kapatarak tuvalete yöneldi.

Ellerini yıkamış içeri geçtiğinde Felix uyanmış bağdaş kurarak elinde telefonuyla ilgileniyordu. Hâlâ biraz ıslak olan ellerini pantolonuna sildi ve dudaklarını büzerek telefona bakan arkadaşının yanına oturdu. Neye bakıp böyle olduğunu merak etmişti.

"Neye bakıyorsun acaba ağlayacak kıvama gelecek kadar?" Başını eğdiğinde yine keşfetine düşen kedi videolarına bakıyordu genç çocuk.

"Changbin şunlara bak çok sevimliler. Ben de kedi istiyorum pis Minho geçen yine kedi sahiplenmiş, üç tane kedisi oldu!" Sırtını koltuğa yaslamış arkadaşının söylenmesini dinliyordu. Gün içinde en az 1 kere böyle derdi Felix. Alışan Changbin artık umursamıyordu bile.

"Changbin kedi sahiplenelim mi? Lütfen ya yatıp kalkıp ağlıyorum gözünün önünde hâlâ kedim yok benim." Kendisine yavru kedi bakışları atan çocuğu gözlerini devirerek ağzını açtı.

"Felix, nasıl bakalım okulumuz var bizim. Kendimize zor bakıyoruz. Hem Minho burada ailesi ile yaşıyor, bizim gibi mi? Sahiplenir tabii." Cümlesini tamamlaması ile Felix derin bi of çekti küçüklüğünden beri kedi istiyordu ama annesinin alerjisi yüzünden hiç böyle işlere girişememişti. Dışarıdaki kedileri sevmekten başka yapacak bir şeyi yoktu.

"Ne zaman zengin olacağım ben. Changbin çok çalış zengin ol sonra evlenelim tamam mı? Bak kocamsın sen benim!" Changbin, Felix'in dediklerine sabır istercesine yukarı bakarak derin nefes aldı.

"Felix bana kocamsın diyip durma git başımdan. Sen böyle gidersen zengin kocayı bulursun zaten."

"Napayım el âlemi ben sen varken, zengin olmaya çalış sonra kedi sahiplenelim." Arkadaşının (!) bacağına yatıp bir şeyler düşünüyordu.

"2 yıl da üniversitesiyi bitirsen senin bölüm para akıyor zaten. Seni kendime aşık edip evlensek Seul'un güzel bi semtine yerleşip 4 tane kedi de sahiplensek herşey tamam. Plan yapıldı hayatım." Eliyle okay işareti yapıp kapalı gözlerini açmıştı. Hayal kurmayı severdi Changbin'in dizlerinde yatan genç. Hayal kurarken eğleniyordu.

"Güzel hayal yine anca rüyanda görürsün." Gencin başını dizilerinden kaldırıp mutfağa ilerdi, yine makarna yapacaktı ikisi için.

"Makarna mı yapacaksın yine!?" Yuvarlanarak koltuktan yere düştüğünde bıkmış sesiyle konuştu.

"Çeşit çeşit makarna yapıyorum hâlâ yine mi diyorsun, bu sefer körili, sarımsaklı makarna yapacağım." Kapının kenarına gelerek yerde yatan gence söyledi.

"Yapma ya aç kalıp ölsem daha iyi benim için. Minho'ya gidiyorum ben en azından anne yemeği yerim."

"Hayır. Makarnamı tatmak mecburiyetindesin, her seferinde böyle yapıyorsun ama hoşuna gittiğini söylüyorsun en sonunda. Beğeneceksin bunuda eminim gel yanıma." Eliyle gelmesini söyleyince yukarıya çıkan eşofmanın bacaklarını aşağı indirmiş mutfağa girmişti.

felix beni cringe krizine sokuyor jskxkkskcnsncnkdk