radio club |Beomryu

30|

" Yarın görüşürüz millet .Yerin baek - square " kapanışı yaptığımda yerimden kalkıp yayın odasından çıktım.

Kai hevesle" Spor festivaline katılacak mısınız?" haftaya festival vardı

Beomgyu sandalyesinde dönüp " Bizim katılma imkanımız kısıtlı biliyorsun" kai dudağını bizdi " Biliyorum ses'den biz sorumluyuz..ama birkaçına katılmayı düşünüyorum" elimi omzuna attım

" Katıl,sunbae'n yerine bakar" parıldayan gözlerle baktı bana " Çok teşekkürler sunbae!" Yerinde tepinirken gülerek baktım.Çok şirin!

" Sen neye katılacaksın?" Yuna sorumla olduğunu yerde düşünerek "iki ayakla,çuval yarışı" anladım anlamında baktım.Diğerlerinin ilgisini çekmemişti ki birşey dememişlerdi.

Beomgyu bana bakıp" Yemeğe inelim" başımı tamam anlamında salladım. Birlikte yemek haneye indiğimizde yemeği alıp boş yere geçtik. Beomgyu ile konuşurken gözüm minho ile kesiştiğinde gözlerimi kaçırdım.Minho'ya karşı nasıl davranmalıydım?

Beom içini döktükten sonra birkaç kere daha konuşmuştuk. Minho'ya karşı ne hissettiğini söylediğimde Annesi yüzünden onu suçlamadığını, annesini hatırlattığı için haz almadığını söylemişti. Minho rahatsızlığına anlam veremiyordu belki de annesi yüzünden di. Annesiyle olan ilişkisi yüzünden karasız da olabilirdi. Benden hoşlanması,beom'da daha kim toplamıştı. İç çekerek yemeği çubuklar arasına alıp ağzıma götürdüm.

" Kolun çizilmiş" beomgyu'nun baktığı yere baktım kolumu hafifçe kendimi döndürdüm ve bıkkın nefes verdim dışarı " Seojun yapmıştı.Kavgacı olduğunu söylemiştim"

Gözü yüzüme çıktı " Eli ağırmış.. kesin birşey yapmışsındır" dudak kıvırarak yemeğe döndüm " Kanalı değiştim diye dayak yiyorum" söylediğim şeye güldü aniden
" 4 yaşındaki çocuktan dayak yiyorsun" dalga geçtiğinde başımı sağa sola sallayarak yemeğe devam ettim.

" Festivale katılmak istiyor musun?"

Çubuğu hayır anlamında salladım.

" Sonu kavgaya dönüyor ayrıca oyunlar çok saçma geliyor...sen?" 10.sınıf travmalarım..

" Pek ilgimi çekmiyor.." tahmin etmiştim geçen sene de katılmamıştı çünkü

Yemeği bitirip bahçeye çıktık. Bahçede yürürken eliyle çeşmeyi işaret etti " Düşmek üzere olduğunu hatırlıyor musun? Sahte sinirle baktım " Evet gelip dalga geçmiştin 'yürümeyi öğrenmediysen,öğretebilirim' diye.Sinir olmuştum sana" güldü.

" Komik görünüyordun ama " gözlerimi kıstım pis..

İç çektim" Babanla konuştun mu?" Dün arayacağını söylemişti.

Yanaklarını içe gömerek keyifsizce başını hayır anlamında salladı "Meşguliyetten unutmuştur..ilk kez olmuyor" elimi koluna değdirip sarıldım. İç çekerek baktım.

" Abin'in doğum gününe geldiklerinde onlarla konuş" çocuğa sürekli gaz veriyordum ailesine iç döksün diye.

" gelirlerse.." teselli etmek adına omzunu patpat'ladım. " Oğullarının doğum günü elbetteki gelirler"

Mırıldandı istekle" umarım"

" Çıkışta kütüphaneye mi gidelim bize mi?" Dudak büzdüm " Kütüphaneye.Size gidince ders diye birşey olmuyor" gülerek önüne baktı

"Sınava 3 ay var daha sıkı çalışmamız lazım..Rapor alıp evde çalışmayı planlıyorum"

"Bende öyle yapacağım umarım raporu verirler.Sınavı hatırladıkça geriliyorum"