radio club |Beomryu

12|

" Shin ryujin.." ismimin alayla ağza alınmasıyla sert gözlerim yanıma yaklaşan hyeriye değdi. Bu okula geldiğimsen beri bana sebepsiz kin güden kişi.

" Nasılsın? Yayından sonra iyi olmayacağını düşündüm" kaşlarım havalandı
" Neden iyi olmayacak mışım hyeri? Olmamam için bir neden yok"

" Bilmem ki.. okuduğun hikayeden sonra gerçeklerle yüzleşip yaptıkların için vicdan çekersin sanmıştım" sinirle çenemi sıktım.Hyeri ne saçmalıyorsun?

Yüzüme gülümseme yerleştirdim
"Seni hikayedeki kişi olduğumu düşündüren şey ne hyeri? ...Ah bahsedildiği gibi güzel olmam mı? Öyleyse teşekkür mü etmeliyim..?beni güzel bulduğun için" hyeri yüzündeki bozuntulu değişimle bana baktı
" Denildiği gibi ukâlasın" hakarete başlamıştı..kesinlikle bozulmuştu.

Dudağım büzdüm" Konu ukâla olmam mı?" Hyeri alayla güldüğünde tek kaşım havalandı.

"İşim  var hyeri işine bak" yürümek için ilerlediğimde koridordaki birkaç kişinin bizi izlediğini fark ettim..aman ne duruyorsunuz hemen yayın okula.

" Kaçıyor musun? Yah bu  hikayedeki kişi  olduğunu kabul ediyorsun demektedir" sırıttığında baygın bakışlarımı hyeriye sabitledim " Ortaokul çocuğu bile ben olduğumu anlardı hyeri bunu sormak için mi geldin" dalga geçişime sinirlendiğinde tek kaşı kalktı " Bana öyle bakmayı kes shin" dediğinde daha sert bakmaya başladım
" Nasıl bakıyorum ki?" Hyeriyi kudurtmaya devam ederken sıkıldığımı belirten iç çektim

" Kabul ettiğine göre itici biri olduğunu inkar etmezsin ryujin" önüde birleştirdiği kollarıyla kendinden emin konuştuğunda ağzımdan çıkan kıkırtıyla kaşları çatıldı
" ne gülüyorsun?" Kendimi tutamayı güldüm

" çocukça yazılam nefret mektubunu kim ciddiye alıyor hyeri? Ne yani beni kıskanan biri öyle yazdığı için dediği gibi mi oluyorum? Yah hyeri komikmişsin.."

" Yah ryujin haddini aş-" hızla kaldırdığı eline karşı olduğum yerde dikleştim.Hyeri'nin bileğinden tutulmasıyla bana vurması engellenmişti. Kim olduğuna bakacakken yaka isminden anlamıştım. Lee minho.

" Okul ortamında haddini aşmaması gereken sensin kim hyeri" sakin sesiyle konuşurken hyeri bu duruma sinir olmuş bileğini sallıyordu " İşime karışma minho..elimi bırak" minho aniden bıraktığında hyeri olduğu yerde sersemlemişti sinirle minhoya baktığında minho gülümsedi "ups" hyeri yerinde tepinirken minho'nun gözleri beni bulmuştu "İyi misin?" Başımı evet anlamında salladım.

" Onun tarafında olduğuna inanamıyorum minho! O zorbanın teki" sinirle hyeriye döndüğümde minho omzuma elini yerleştirdi.

" Kanıtla" hyeri şaşkınlıkla baktı " Kanıt mı?" Minho başını aşağı yıkarı salladı

" Kime sorsan dediğimi der!"

" Gözümle görmedikçe kimin ne dediği önemsiz.."  hyeri inanamayarak bakarken minho sertleşen yüzüyle arkasını döndüğünde onunla birlikte yürüdüm.Hakkımda iyi düşünüyordu..

" Onu ve onun gibileri takma bilemeden konuşuyorlar"

Gülümsedim "Umursamıyorum zaten"

" O gün ki yayın tüm okulu şoka uğrattı" elimi arkamda birleştirdim.

" ah teknik aksaklılar olmuştu" o aksalılar başıma ne getirdi..

Evet anlamında başını sallayıp
" Kapanmadığına sevindim"  zorla gülümsediğimde çalan zille sınıfa baktım.

" Ne ara buraya gelmişiz... derse gireyim görüşürüz..teşekkürler beni savunduğun için"  yüzümdeki tebessümle el salladığında arkamı dönüp içeri girdim. Havamı bozmayıp içeri girdiğimde sırama oturup bacaklarımın üzerine hırkamı örttüm.