Fraise

12

Tao hâlâ elini tuttuğu alfaya bön bön bakarken onu baştan aşağı süzdü, kadın mıydı bu alfa yani? Alfa, üzerindeki bakışı hissedince elini tao'nun elinden çekti ve doğrularak ellerini önünde birleştirdi.

Her zaman başına gelen şeye benziyordu bu, ne zaman kız olduğu ortaya çıksa hep şu sorularla karşılaşıyordu, cinsel organın hangisi? Taiyang ise bunu açıklamaktan hiç hoşlanmıyordu.

Üstelik omegaların eş tercihleri arasında Taiyang yer bile alamıyordu, omegalar üst kısmında göğüsleri alt kısmında ise penisi olan bir alfayı ciddiye alamıyordu ne yazık ki. Taiyang'ın bu özelliği her zaman alay konusu olmuştu, uzun boyu ve erkek gibi çıkan sesi yüzünden erkek alfa zannediliyordu ve o da hiç bozuntuya vermiyordu.

Bu durumu ise sadece babası kabullenemiyordu, taiyang bir kadındı ve alfaydı. Kendisini sevip bu şekilde kabullenmesini istiyordu ama o bunu düşünüp anlayabilecek kadar olgun değildi henüz.

"Gidelim baba."

Taiyang babasının koluna girip onunla uzaklaşmaya başlarken köyün girişinden yükselen toz bulutu ile herkes o yöne baktı. Yan yana koşan bekçi alfalar ve ortalarındaki baş alfa kurt köyün merkezine gidiyordu.

Yanlarında ise sehun vardı, chanyeol onu sırtına almıştı köyün ortasında bir vampirin salak salak koşmasına müsade etmemişti baş alfa.

Sehun üzerinde oturduğu alfanın kulaklarını çekerek ona eziyet etmeye çalışırken baş alfanın durmasıyla diğer kurtlar da durdu. Baş alfa köy meydanında oluşan kalabalığa doğru ilerledi, onun ne kadar büyük bir kurt olduğunu gören herkes baş alfa olduğunu anlardı.

Yifan kendisine yol açan kalabalığın içinden geçerken bazı omegalar fenalık geçirmişti, yifana edepsizce bakan omegaları baekhyun ve omega arkadaşları saçından tutup çekerek uzaklaştırdığında baş alfa yavaş adımlarla kalabalığın merkezi olan Taoya ilerledi.

Tao yanına gelen kurdun başına elini koyup okşadığında yifan onu kokladı, yabancı bir koku vardı üzerinde. Tao'nun omega arkadaşlarını tanıyordu ve görüşebileceği alfaları da tanıyordu ve bu koku başka bir alfaya aitti. Yifanın bilmediği yabancı birine.

Yifan başını tao'dan uzaklaştırıp havayı kokladığında ise kokunun kaynağını bulmuştu bile. Köyünde yabancı bir alfa vardı, tao'nun suratında ise bir çizik üzerine ise sinen alfa kokusu.

Chanyeol de bir alfaydı ama tao ile vakit geçirirken onun üzerine kokusunu bırakmazdı, bırakamazdı çünkü bunu sadece yifan yapardı. Hırıldadığında arkası dönük olanlar yürümeyi kesip arkalarına baktılar.

"Yifan eve gidelim..."

Tao elini uzatıp yifanın kabarık kuyruğuna dokundu ama yifan kuyruğunu hırçınca çekip taodan uzaklaştırdı. Tao'nun eli havada kalırken yifan yavaş adımlarla ilerledi kendi eşinin üzerine sinmiş kokunun sahibine.

Taiyang babasının önüne geçerek onu arkasına aldığında yifan asıl hedefinin tam karşısına çıkmasıyla onun mavi renkli gözlerine baktı. Korkusuzca kendisine bakıyordu, yifan ise o kokuyu bilinçli olarak taonun üzerine bıraktığını düşünüyordu.

"Köyümde işin ne?"

Dönüşüp karşısına dikildiğinde diğer alfa kendisi ile hemen hemen aynı boydaydı. Daha cılız ama yakışıklı bir görünüşü vardı.

"Sizlerle bir derdimiz yok birini arıyoruz."

"Kimi arıyorsun söyle bana."

Yifan ellerini cebine sokup karşısındaki alfaya ve onun arkasında duran orta yaşlardaki alfaya baktı, meydana geldiğinden beri kendisine attığı bakışları yakalamıştı yifan ama görmezden geldi.