Çok uzun zaman sonra
"Baş alfa okul yaptırıyormuş dün sabah temelini atmışlar."
"Evet bende duydum, ne gereği vardı anlamadım gitti."
Köy kahvehanesinde alfalar kendi aralarında konuşurken herkes kendi halindeydi, masalar dip dibe ve herkes kümelenmiş bir şekilde oturuyordu.
"Niye öyle diyorsun, ilkokullu omegalara şehirde zorbalık yapılıyor. Baş alfa okul yaptırmakla çok iyi ediyor."
"Onun bunun çocuğunu düşüneceğine kendi çocuklarına mukayet olsun önce."
Masaya sertçe çarpan bardak sesi ile yerinden sıçrayan grup yavaşca dönüp hemen yan masalarında yalnız oturan adama baktılar, söylenerek önlerine geri döndüklerinde önlerinden geçen kahvehanenin çırağını yakalayıp biraz daha bira getirmesini istemişlerdi.
Kısa süre içinde bir kucak dolusu bira şişesiyle dönen çırak buz gibi biraların kapaklarını açarak hepsini servis ettiğinde diğer masalarla ilgilenmek için yönünü değişmişti ama oturan alfalardan biri onu engelleyip durdurduğunda soran gözlerle baktı.
"Senin iki anan vardı değil mi?"
"Öyleyse ne olmuş?"
Masadakiler gülüşerek biralarını içerken bir alfa diğer alfanın kulağına bir şeyler fısıldamış ve sonra yeniden gülmeye başlamışlardı. Çırak sarhoş alfalarla uğraşmaya değmeyeceğini bildiğinden arkasını dönüp başka masaya ilerledi.
Yeniden kolundan tutulup geriye çekildiğinde dengesini kaybettiği için alfaların masasına düşmüştü sırt üstü. Masaya uzanmasından dolayı devrilip yere düşen bir kaç şişenin kırılma sesi ayyaş alfaları daha da keyiflendirmişti.
"Senin için omega diyorlar ama nasıl olur da bir betadan omega doğar, evlatlık mısın doğru söyle?"
"Değilim seni orospu çocuğu."
Üzerine abanan alfanın suratına yumruğunu geçirdiğinde alfanın kılı bile kıpırdamamıştı ama çırak elinin kırıldığına yemin edebilirdi. Yumruk attığı alfa sinek ısırığı gibi dokunuş hissettiği yanağını ovalayarak pis pis sırıttığında ağzından yoğunca gelen alkol kokusunu alabiliyordu masayla arasına sıkıştırdığı oğlan.
"Şu tavırlara bak sen, omega dediğin uysal olmalı. Ne emretsen yapmalı biraz da etine dolgun olmalı."
Omeganın ince kollarını havaya kaldırıp aniden bıraktığında tamamen kapana sıkıştırdığı oğlanın çenesini sıktı canını acıtarak.
"Bu kadar çirkin ve terbiyesizken seni hangi bahtı sikik alfa alacak?"
Çenesindeki acıya rağmen gülmeye çalıştı omega, az önce burkulan eliyle çenesini tutan alfanın elini tuttu sıkıca ve yüzünü ona yaklaştırıp diğer elini masaya yaslamıştı.
"Bilmem, belki içip içip kapımda yatan oğlun almak isteyebilir beni. Ya da ayyaş babası 'bahtı sikik alfa' sulandığı bu omegayı almak istiyordur kim bilir?"
"Seni velet...canına mı susadın ha?"
Çenesindeki elden kurtulduğunda hızla suratına doğru inmek üzere olan tokadı fark etti omega, masaya yasladığı eli ile yakaladığı şişeyi havaya kaldırdığında gözlerini sımsıkı kapatmıştı.
Her an vurmaya hazır şişeyle beklerken gözlerini açtı hücum etmek için ama karşısında deminki alfa yoktu. Onun yerine burnundan soluyan yan masadaki adam vardı sarhoş alfa ise yerde baygın yatıyordu. Omega titreyen elinden şişeyi düşürdüğünde derin nefesler aldı, olay çıkıp da duyulmasından çok korkmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fraise
WerewolfBelki benden kaçabileceğini düşünüyorsun, kokunu kilometrelerce öteden alabiliyorum. Aynı hayvanlar gibi. 'Tatlı kokun başımı döndürüyor fraise'