Fraise

2

14 yıl sonra

"Günaydın balkabağım."

Yaşlı kadının tatlı öpücüğü ile güne başlamıştı tao. Hızla yataktan fırladı ve kadına sımsıkı sarıldı.

"Günaydın nine! Bugün şenlik var artık katılabilirim değil mi?"

Umutla sorduğunda yaşlı kadın düşünür gibi bir ifade oluşturdu yüzünde.

"Benim tatlı tao'm 19 yaşına girdi bugün...hmm öyleyse yeterince büyümüş demekki."

Tao sevinçle odanın içinde zıplamaya başladı.

Her sene küçük köylerinde bir şenlik olurdu. Tao burada kurtlarla birlikte yaşıyordu onların arasındaki tek insan olarak bütün köy taoyu seviyordu. Yaşadığı korkunç kaza sonrası büyük kurt ile buraya gelmişti ama bir daha o kurdu asla görememişti. Kendisini yaşlı ninesi ve onun yanlarına çok nadiren uğradığı oğlu büyütmüştü.

Bugün yapılacak olan şenlikte ise köyün tüm bekar alfaları ve omegaları katılacaktı. Alfalar arası gövde gösteririsi olacaktı ve omegalarla tanışma fırsatı olacaktı. Tao ne bir omegaydı ne de bir alfa, o kurt bile değildi ama köyde sevildiği için yapılan her eğlenceye onu da ortak ediyorlardı lakin bu şenliğe ilk defa katılacaktı çünkü izdivaç amacı güden bu şenlik için yaş sınırlaması vardı.

Tao ise an itibariyle 19 yaşındaydı kurtların yasalarına göre izdivaç yaşındaydı bu yüzden bu şenliklere katılabilirdi.

Bir an utandı ve yüzü kızardı. Bu şenliğe bir eş bulmak için gitmek istiyordu. Kendisini yıllar önce kurtaran o kurdun da bu şenliğe katılıyor olmasını umuyordu çünkü o kurdun dönüşmemiş halini hiç görmemişti bu yüzden köydekilerden hangisinin o olduğunu çözemiyordu. Bugün onun için süslenecekti ve dönüşen herkesin kurdunu iyice inceleyecekti.

"Şeeey, eş edinebilirim değil mi?"

Ninesi utangaç bir gülüş ile başını sallamış ve odadan çıkmıştı. Evlerinin giriş kapısının çalınması ile ninesi kapıyı açmıştı. İçeriye oğlu girdiğinde nine yukarıya seslendi.

"Tao, balkabağım! Yifan hyungun geldi hadi kahvaltı edelim."

Tao sevinçle odasından çıktı. Yifan hyungu ayda bir kez ya görüyordu ya görmüyordu çünkü kendisi sürünün baş alfasıydı bir çok sorunla uğraşıyordu bu yüzden onu pek göremiyordular. Henüz bir eşi yoktu zaten tao onu kiminle hayal ederse etsin kimseyi ona yakıştıramıyordu yifan hyungu onun gözünde adeta bir ilah gibiydi.

Tao aşağıya inip mutfağa girdiğinde yifan hyunguna koştu ve ona sıkıca sarıldı. Sarılışının karşılığını aldığında yifan onun saçlarından öpmüştü.

"Tao ne çok güzelleşmişsin böyle? Seni nasıl şenliğe götüreceğim köyün bekar alfalarını zor durumda bırakmış olacaksın."

Tao iltifat ile kızarırken ninesi oğluna vurmuştu yavaşca.

"Utandırma benim bebeğimi! Hadi oturun krepler soğuyacak."

Yifan masanın en başına otururken bir yanına annesi diğer yanına ise tao oturmuştu. Kahvaltıya başladıklarında yifan ve annesi sürü hakkında konuşmuşlardı tao ise sadece yifan hyungunun ne kadar güçlü bir alfa olduğu hakkında düşünüyordu. Tabağındakileri yerken içi kıpır kıpırdı. 3 gün sürecek olan şenlik için sabırsızdı.

"Ben doydum nine ellerine sağlık."

Masadan kalkarken ninesi bilmişce güldü ve oğlunu dürterek konuştu.