17

433 28 62
                                    

"Oğlum nerdesiniz siz ya baekhyunun götü patladı."

Sehun koridorun başında görünen el ele koşan ikileye bağırdığında duvar dibine sinip tırnaklarını yemekle meşgul olan chanyeol ayakkabısını çıkartıp sehun'un suratına atmıştı. Sehun suratına çarpan ayakkabı ile başı geriye doğru eğilince bu sefer luhan arkasından saçına yapıştı.

"Düzgün konuş lan."

Chanyeol yeniden tırnaklarını yemeğe başladığında tao luhana yifan da chanyeole koşmuştu. Luhan sehunu boşverip kardeşine sarıldığında tao şaşkınca luhanın ensesini okşayıp bir yandan da doğumhanenin kapısına bakıyordu.

Yifan chanyeolun yanına çöküp omzunu sıktığında chanyeol aniden yifana doğru atılıp sarılmıştı transa girmiş gibi hiç konuşmuyor ve tepkisizce baekhyundan gelecek iyi haberleri bekliyordu. Yifan endişeli alfanın sırtına vurarak onu teselli etmeye çalışırken sehun da yanlarına gelmişti.

Yifan aniden nasıl bu hale geldiklerini sorduğunda sehun en başından sonuna kadar anlatmıştı baekhyunun nasıl sancılanıp buraya gelişlerine kadar. Chanyeolun gerginlikten elleri titrerken yifan onun iki bileğini tutup durdurmaya çalışıyordu ellerini.

"Benimle gel."

Luhan, chanyeolun bitik halini şaşkınca izleyen taoyu sürükleyerek götürdüğünde sessizce konuşabilecekleri bir mesafe kadar doğumhaneden uzaklaşmışlardı. Sonunda ilerlemeyi kesip durduklarında luhan son kez arkasına dönüp diğerlerini kontrol etmişti.

"Taiyang ile chaun bu sabah kaçtılar. Sehunla birlikte şehire kadar götürdük kimse bizi görmedi."

Flashback

Taiyang yerdeki gömleğini alıp üzerine geçirdiğinde altına iç çamaşırını da yerden bulup giymişti. Ses çıkarmamaya çalışıp yataktan kalktığında açılan yorganı düzelterek çıplak uyuyan karısının üzerini örttü omuzlarına kadar.

Odanın içinde ilerlerken ayağına çarpan damatlığını aldı ve cebinden sigara paketini bulup damatlığı yeniden yere bıraktı, paketin içinden bir dal sigara ve çakmağını alıp pencereye yaklaştı. Sessiz hareketlerle odanın penceresini açıp sigarayı yaktı ve dudaklarına yerleştirdi.

Koca bir nefes çekip sigarayı ağzından çektiğinde dumanını dışarı üfleyip arkasına dönerek yatağa baktı, kolunu pencereye yaslayarak sigarayı tuttuğu eline dayadı çenesini. Yüzünde saçma sapan bir gülümseme oluşunca yeniden sigarasından bir nefes aldı.

İşlerin buraya kadar gelebileceğini hiç tahmin etmemişti, taoyu abisiyle beraber gördükten sonra toparlanamayacağını sanmıştı ama anında tav olmuştu karısına ve gece boyunca chaun'dan başka hiçbir şey düşünememişti.

Chaun ile yaşadıkları bu gecede taoyu gözünde gereksiz büyüttüğünü fark etti, tao iyi birisiydi ve kendisine dostça yaklaşmıştı ama sadece bu kadardı. Kızgınlıktaki bekar bir alfa olarak bu samimiyeti yanlış anlamıştı taiyang ve şu an düşününce saatler önceki kadar yakmıyordu canını ormanda gördükleri.

Üstelik chaun taiyangın vücudunu görünce hiç garipsememişti aksine hoşuna gitmiş gibi bir hali vardı çünkü gece boyunca elleri o kadar sertti ki taiyangın göğüsleri acıyordu.

Ama asıl chaun'un durumunu merak ediyordu taiyang, kızışmasının tam orta yerinde evlenmişti ve kendinde değildi chaun'un canını yakıp yakmadığını merak ediyordu.

Sigarasını söndürüp camdan attığında bir tane daha yakıp gözlerini kapattı ve esen rüzgarı hissetmeye çalıştı ama belini sarmalayan kollar ile gözlerini açtı ve arkasına döndü. Chaun vücuduna sardığı çarşaf ile ayakta dikilirken kollarını alfasına dolamıştı bu yüzden çarşafı bedeninden kayıp ayak uçlarına düşmüştü.

Fraise Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin