Fraise

15

"Neee?"

Baekhyun'un sesi ile üçü de kapıya dönüp hamile omegaya bakmışlardı. Baekhyun ellerini karnına yaslayarak gözlerini taiyang ve taoda gezdirdi, doğru mu duymuştu? Ne demek taiyang baekhyundan hoşlanıyordu...

Taiyang aval aval bakmayı keserek hemen yerden kalktığında durumu yanlış anlayan baekhyuna ilerledi açıklamak için ama baekhyun kendisine doğru gelen alfa yüzünden gerileyip arkasına bile bakmadan kaçmıştı.

"Lanet olsun niye böyle bir şey dedin şimdi sen?"

Yifan yataktan kalkarak taoya bağıran taiyanga ilerledi onu kolundan tutup odanın bir köşesine çekiştirdiğinde tao da yatakta doğrularak ikisine baktı, acaba baekhyun gidip chanyeole şikayet mi edecekti taiyangı?

Yifan taiyangın kolundan elini çekip onu duvara iyice sindirdi ve üzerine eğildi.

"Ben senin o dilini koparmadan önce defolup gideceksin burdan, taoyu salak sanmış olabilirsin ama bu ucuz yalana inanır mıyım ben sence?"

"Baekhyun yalanını ben uydurmadım kendisi öyle zannetti."

Taiyang sessizce fısıldadığında yifan dişlerini sıktı, onu hemen şuracıkta öldürmemek için hiçbir sebebi yoktu.

"Taoya itiraf mı edecektin?"

"Öyle bir niyetim yoktu hyung."

Yifan taiyangın boğazına aniden yapışıp iki eliyle sıktığında taiyang karşılık vermemişti. Boğazındaki eller nefesini keserken gözleri kısa bir anlığına yifanın omzundan arka tarafa kaymıştı yatakta oturan taoya.

"Taiyang, bana hyung deme cesareti sana nerden geliyor?"

Yifan taiyangı duvardan ayırıp boğazındaki tutuşuyla beraber kendisine çektiğinde suratının ortasına kafa atmıştı. Taiyang kanayan burnu ve yediği darbe ile kafası duvara çarpınca bile sesini çıkarmamaya çalıştı.

"Bıraksana kızı ya manyak mısın sen?"

Tao bağırarak yataktan kalkıp yifanla taiyangın arasına girdiğinde taiyang burnundan akıp ağzına dolan kanı umursamadan taoya gülümsedi ve elini kaldırıp ona uzattı. Omzundan hafifçe dürterek onu aralarından ittiğinde yifan taoya uzanan eli tuttu aniden ve parmaklarını geriye büktü.

Taiyangın kırılan kemiklerinin sesini tao da işitince ağzı açık kalmıştı, taiyang dişlerini sıkarak sessiz kalmaya devam ederken yifan onu serbest bıraktı. Gözlerindeki öfke hâlâ dinmemişti bu yüzden arkasına dönüp taoyu belinden tutarak omzuna kaldırdı.

Kapıya ilerleyip taoyu odanın dışına bıraktı ve suratına kapıyı kapatıp kilitledi. Tao kapıyı yumruklayarak açmasını söylerken yifan onu duymuyor gibiydi. Son zamanlarda sürekli bir şeyler üst üste gelmişti, kızışmadaydı ve başka bir alfa kendi muhürlüsünden hoşlandığını belli ediyordu.

Yifan seğiren gözlerini kapattı, taiyang bunu iki kez yapmıştı. Bilinçli olarak taoya iki kez kokusunu sindirmişti üstelik kızışmada olan tek kişi yifan değildi. Taiyang da kızışmıştı ve buna rağmen kokusunu taoya bulaştırmıştı.

Yifan iyice zıvanadan çıktığını hissetti, kıskançlıktan ölebilirdi bile.

Gözlerini açtığında taiyangın kıpırdamadan kendisine bakıyor oluşunu yakaladı. Yifan hâlâ tao'nun yumrukladığı kapıya sırtını yaslayıp gözlerini taiyanga diktiğinde ikisi de birbirlerine bakmıştı.

"Zaten köyde fazlalık olduğun yetmezmiş gibi bir de baş alfanın mühürlüsüne yan gözle bakıyorsun."

"Hyung, hoşlandım sadece aranıza mı girdim sanki? Taoda gözüm yok basit bir hoşlantı sadece-"