YALAN(CI) BÖLÜM-4

47 14 3
                                    



~Jack veya Jackie. Kendisine aslında Jackie denmesinden asla hoşlanmazdı. Jackie'yi ona sadece annesi derdi. Başkalarının demesine izin vermemesinin nedeni kendisini zayıf görmelerinden korkmasıydı. Sonuçta erkek ismine sahip bir genç kadındı ve takındığı tavır ile bu onunla özdeşleşmişti. Jack aynada gördüğü kendisini asla beğenmezdi ama aslında alımlı ve her erkeğin hoşlanacağı türden bir bayandı. Biraz erkeksi tavırları arkadaş arasında alay konusu olsa da kendisini böyle görmekten de son derece memnundu.
25 yıllık hayatında tek bir ilişkisi olmuştu. O da Dan ile. Başlarda Dan'le olan ilişkisi sıradan bir çiftin sahip olacağı bir ilişki ile aynı başlamıştı. Bu başlarda sıradan olan ilişkisi kusurları ile birlikte zamanla anormalleşmeye başladı. Jack kendini kolay kolay kimseye açmazdı ama Dan'in ona başlardaki yaklaşımı onu çok etkilemişti. Jack tutkuyla Dan'e kendini bırakmaya başlamıştı.
Onu her gördüğünde nerede olduğunu unutur, etrafı sessizlik kaplardı. Öylesine bir sessizlikti ki iç organlarının işleyiş sesi bile kulağına gelirdi. Zarif ama aynı zamanda hafif kaslı vücudu yanmakta olan bir volkanın ağzına yaklaşıldığında hissedilen yüksek ısı gibi ısınmaya başlardı. Artan ısıdan dolayı ortaya çıkan vücudundaki ter kadınsılığını öne çıkarır ve tüm duygularına ek olarak arzu ve şehvet de beynine hükmetmeye başlardı.
Dan ile her görüşmesinde bunu yaşamaktan keyif alsa da kalbinin ilk ve tek kırıldığı gün hiçbir zaman tanımlayamayacak olduğu bu aşk duygusuna sonsuza dek kendisini küstürmüştü...~

"Eller yukarı!!!"

Jack tetik sesinin yarattığı korkuyla soğuk terler dökerken yanında ki arkadaşlarına göz ucuyla baktı. Bu duruma onları kendisinin soktuğunu düşünerek suçluluk duygusuyla savaşıyordu.Amed'i gözlerini kapatmış dua eder bir şekilde görmek onu derinden yaraladı.

Ses çok tanıdıktı. Dan yukarı kalkmış ellerini yumruk yaparak sıktı.

"Gail!"

Dan arkasına dönerek sesin sahibi Gail'e meydan okurcasına gözlerini dikti.

"Sendin değil mi? Ha! Sendin yangını çıkaran!." Dan'in sesi geniş koridorda sanki borulara çarparak daha da büyük bir yankıya sebep olmuştu.

Amed korkusundan dona kalmış vücudunu titreyerek arkaya döndürmüştü. Gözlerini Gail'in elindeki silahtan alamıyordu. Hayatının son anıymış gibi içinden dualar okuyordu.

Jack olanları anlamaya çalışırken Dan'e destek olmak için öne bir adım attı.

"Yangını çıkaran sen miydin Gail? Hadi sakin olalım,  konuşarak halledelim bunu. Lütfen silahı indir sakince, lütfen." Jack umutsuzca Gail'i sakinleştirmeye çalışıyordu. Karşısındaki adamın gözlerindeki öfke ve pişmanlık hissinin yansımalarını görüyordu.

"Evet! Yangını ben çıkardım! Anlamadım mı sandınız, ikiniz dün eşya odasından çıktığınızdan beri gariptiniz. Sonra Dan'in Amed ile konuştuğunu gördüm. Bir gariplik vardı, hissederim ben anladınız mı hissederim! Eşya odasına gittim. Bazı şeyler kurcalanmıştı. Bende salaklık! Kimsenin o eski şeylere bakacağını düşünmemiştim. Lanet olsun! Sizi durdurmazsam... Beni öldürecekler anladınız mı beni!!!" Gail bu itirafları yaparken silah tutan elinin titremesini önlemeye çalışıyordu bir yandan. Aslında yapmak istemediği her şeyi onu zorlayanlar yüzünden yaptığını biliyordu ama hayatı söz konusuysa bunu yapmaktan da çekinmezdi. 3 genci öldürmek bile olsa...

Jack Gail'in sözlerini bir yandan sindirmeye çalışırken etrafa gizlice bakıyordu, Gail'i engelleyebilecek bir şey bulma çabasındaydı.
Dan Gail'in suratına bakmaktan iğrenerek ölmek pahasına bile olsa burada dönen yalanların peşinden gitmeye daha da emin oldu. Korkusunu gizleyerek Gail'e bir adım daha yaklaştı. Artık silahla burnu arasında bir karış kadar mesafe vardı.

FARELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin