ANLAŞMA BÖLÜM-10

23 7 5
                                    




Bilinmeyen Bir Mekanda

Jack'in dudaklarının kıvrımı eski düz halini aldıktan sonra loş ışık arasında bedenine gözlerini kaydırdı. Kollarının dirsek içlerinde birer bant olduğunu gördü. Sandalyeye bağlanmadan önce hayal meyal hatırladığı kollarına bir sıvının enjekte edildiğiydi. Şimdi ise o sıvının vücudunu ele geçirdiğini hissediyordu. Ne olduğunu bile bilmiyordu ama garip bir his vardı. Sanki beynindeki tüm gizli kapılar açılmış ve vücudunun, hafızasının kontrolünü ele geçiriyor gibiydi. "Bana ne verdin?" diye iniltiyle söylendi oturduğu yerden.

-"Exshine!" dedi gölgedeki adam.

Jack gözlerini kıstı görüşünü netleştirmek için. Söylenen kelimeyi ilk defa duymuştu. Bir uyuşturucu olabileceğini düşündü. "Niye yaptın, ne var bunun içinde?" nefes nefese söylemişti. Bedeni artık kontrolden çıkıyordu ve aldığı nefesi bile kontrol edemez hale gelmişti.

-"Merak etme sana kötü bir şey yapmam bebeğim. Sadece içindeki seni çıkarmanı sağlıyorum..." adam bunu söylerken sakin bir tonda ama alaylı bir şekilde sesinin çıkmasını sağlamıştı. Sonrasında sadece Jack'in duyabileceği kadar bir sesle gülmüştü. Sözlerine devam ederken derin bir iç çekip arkasına iyice yaslanarak ters ışıkların içinde daha da karanlığa gömüldü.

-"Bu yeni ürettiğim bir karışım. Yapımı oldukça zor ve de uzun. Bebeğimin büyüyüp kollarıma gelmesini bekledim kullanmak için. Ve en sonunda bana geldin. Seni en iyi şekilde ağırlayacağım, şüphen olmasın. Şimdi biraz dinlenmelisin bu kadar sohbet yeter. O tatlı beynini daha fazla zorlamanı istemem bebeğim." dedikten sonra yanındaki adamlara parmak hareketi yaptı ve adamları emirlere uygun bir şekilde Jack'in bir şey söylemesine izin vermeden kafasına siyah bir bez geçirildi. Adam ise yarattığı şahaserin ilk denemesinin başarı ile sonuçlanmasını gördükten sonra oturduğu yerde daha da keyifle yayıldı. Bundan sonrasında artık Jack avuçlarının içindeydi.

Jack yüzü tamamen karanlığa gömüldüğünde kalbi yerinden çıkacak gibi oldu. Bağırıp çağırmak hatta bir kaç bir şey daha söylemek, sormak istiyordu ama gözleri ve beyni ona meydan okuyordu. Bedeninin havalandığını hissetti. Tanımadığı kollarda bulunduğu mekandan götürülürken daha fazla dayanamayarak gözlerini tamamen kapatıp uykuya bıraktı kendini.


Gizli Yerleşke

Dan uykudan uyandığında her şeyin anlık olarak bir kabus olduğunu düşündü. Etrafındaki sesler ayılmasını kolaylaştırdı. Gözlerini aralamasıyla birlikte olan biten her şeyin yaşanıldığı gerçeği yüzüne tokat gibi çarptı. Kendine gelmesiyle birlikte dün Amed'e attığı yumruk yüzünden çok utanmış hissetti. Tüm duygu karmaşasını ondan çıkarmıştı. Amed'in çok duygusal ve narin olduğunu, olaylardan çok fazla etkilenebildiğini az çok biliyordu. Sadece onu kıskanmıştı aslında. Çünkü Amed kendini mental olarak rahatlatmayı biliyordu. Jack'i herkesten çok düşünen ve onun her zaman yanında olan kişi Amed'ti. Emindi ki acısını içinde çokça yaşıyordu.

Dan yatağından ayaklanarak gözleriyle etrafında ki kalabalığın içinde Amed'i aradı. Ona bir özür borcu vardı. Aslında Melanie o uyurken yanına gelip kahvaltı için kaldırmaya çalışmıştı. Ama Dan uyumak istediğini mırıldanarak ve sinirle söylemişti.

Amed'i ortak alanda, içinde Melanie'nin de olduğu bir kaç kişi ile sohbet ettiğini gördü. Onunla konuşmadan önce konuşma provası yapması gerektiğini düşündü. Adımlarını lavaboya doğru çevirdi. Lavaboya geldiğinde musluğu açıp yüzüne su sıçrattı ve saçlarını elleri ile taradı. Karşısında bulunan kırık aynaya bakarak bir iç geçirdi. Her ne kadar Amed bu yaşanılanı kesin olarak affedecek olacaksa da kendi hatasına kızmadan duramıyordu. Amed'i Jack kadar tanımıyordu. Sevimli ve uysal bir tipti. Jack için yapamayacağı şey yoktu bu yüzden cesareti de cüssesi kadar büyüktü. Önceleri aralarında herhangi bir sohbet yoktu bunu biliyordu ama bu yolculuklarında onu biraz biraz tanımıştı. Dan saf bir insan değildi. Çevresindeki insanlar le ilgili her zaman bir gözlemi ve fikri olurdu. Bu Amed için de geçerliydi.

FARELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin