2. Bölüm :Gardenya'nın getirdiği tanışma

207 5 7
                                    

Helloo

Keyifli okumalar 🦋

🎶- Bubblegum Bitch, Marina

Gardenya'nın getirdiği tanışma

Boş boş oturmanın bana faydası olmayacağını anlayıp adımlarımı banyoya yönelttim. Kafamı kaldırıp aynaya baktığımda ela gözlerim uykusuzluktan kan çanağına dönmüştü. Bunu umursamadım ve elimi yüzümü yıkadım. Alt kata indiğimde eve sessizlik hakimdi. Annem acıkmış olmalıydı ben de en son dün akşam yediğim için açıkmıştım ama içimden tek bir lokma yemek gelmiyordu, alt kata inip mutfağa girdim. Kahvaltılık malzemeleri ada tezgaha koyduktan sonra omlet hazırladım. Tepsiye yiyecekleri dizip annemin odasına çıkardım. Kapıyı açarak girdiğimde çoktan uyanmış her zamanki yerinde oturuyordu. Bugün her zamankinden daha durgundu.

"Günaydın anne, kahvaltını getirdim." Başını sallamakla yetindi. Sessizlik içinde kalvaltısını yedirdikten sonra odadan çıkmış kendi odama girmiştim. Kendi yiyebilse de elleri yer yer titremeye devam ediyordu.

Tarık Erezli ortalıkta görünmüyordu hoş benim de işime geliyordu. Onun o suratını görmeyi hiç istemiyordum. Annem ilk başta babama gerçekten aşık olmuş severek evlenmiş ve hala sevmeye devam ediyordu. Abim de babamı sever, onu örnek almaya çalışırdı. Biliyordum ki yaşasa en çok o üzülür, hayal kırıklığına uğrardı. Babam da garip bir şekilde ona sevgi gösterirdi. Abimi herkes severdi. Ben de onu çok seviyordum bir abinin sevgisini sonuna kadar hissettirmişti. Yokluğu beni fazlasıyla yıkmıştı ama üzülecek vakit bulamamıştım.

Kafamı meşgul etmeye ihtiyacım vardı. Gardenya'ya gitmek için hazırlanmaya başladım beyaz bir jeans, beyaz önünde deseni olan bir crop, üstüne de esen havaya karşı bir kot ceket giydim. Makyaj masamın karşısına geçip ölü ifademi yok ettim. Koyu kestane saçlarım omuzlarımda olduğu için açık bıraktım. Son olarak beyaz spor ayakkabılarımı giydim ve pembe baget çantamı omzuma asıp odamdan çıktım. Anneme çıktığıma dair haber verdikten sonra evden ayrıldım.

Kısa sürede Gardenya'ya giriş yaptım.
Ahu abla kasada işlerini hallediyordu. Kumral saçları ve mavi gözleriyle çok güzel bir kadındı. Kafasını kaldırıp beni görünce içten bir gülümseme yolladı ardından konuştu.

"Hoşgeldin Sarden." Üzerimdeki fazlalıkları çıkarttım.

"Hoşbuldum abla, hangi masayla ilgileneyim." Fazlasıyla kalabalık olduğu için hemen işe girişmek istiyordum, kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı.

"Beş numaralı masaya bakabilirsin canım, yeni geldi sayılırlar." Onu onaylayarak yönümü beş numaralı masaya çevirdiğimde bir grup genç olduğunu gördüm 7 kişilerdi.

Yanlarına ulaşıp hafif bir tebessüm ederek "Kararınızı verdiniz mi?" Dedim.

İki kişi hariç hepsi verdikten sonra kızlardan siyah saçlı, kahve gözlü olan bana bir saniye dedikten sonra yanındaki çocuğa döndü.

"Canım bana sen seçer misin?" Dediğinde göz devirmememek için kendimi zor tuttum. Geldiğimden beri kafasını telefondan kaldırmayan çocuk ağır ağır kafasını kıza çevirdi.

"İşim var, başkasına seçtirebilirsin." Kız bozulmuştu, ardından önüne döndü.

Bana döndüğünde göz göze geldik, yeşil gözlere sahipti ve siyaha yakın hafif dalgalı saçları vardı. Üstüne beyaz düz bir tişört geçirmiş zincirin ucunda minik bir elektro gitar olan kolye takmıştı, altında ise krem rengi yazlık pantolonu vardı. Ben onu incelerken onunda beni incelediğini farkettim. Aramızdaki bu anlamsız bakışmaya son verecektim ki gruptan diğerlerine göre daha büyük duran kumral erkek konuştu.

Şafak Vakti EsintisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin