Keyifli okumalar 💚
🎶- Dark Paradise, Lana Del Rey
Karanlığın Kasveti
Başımdaki korkunç ağrı ile gözlerimi açtım ne kadar süredir baygın olduğumu bilmiyordum. Bu izbe yere geleli bir gün olmuştu bile. Biri gelip bacağımdaki kurşunu çıkarmıştı, canım çok yanmıştı ama hiç belli etmemiştim hatta onlara karşı gelmeye çalışmıştım ama oldukça iri olan adamlardan biri beni hızlı bir şekilde yere itmişti ve kendimi tekrar baygın bir halde bulmuştum. İçerisi hala karanlıktı öyleyse iki üç saattir baygındım. Ellerimi arkadan bağladıkları için başımı da kontrolde edemiyordum. Oturduğum yerden ayaklarımdan destek almaya çalışarak kalçamı hafifçe yukarı kaldırdım ve ellerimi altından geçirdim, ellerim artık önümdeydi. Başıma dokunduğumda ağrının yanı sıra şiştiğini gördüm. Ama şu an bundan daha önemli sorunlarım vardı nasıl buradan kurtulacağım gibi. Sakın kalmam ve mantıklı düşünmem gerekiyordu. Beni neden alıkoydukları ile ilgili aklıma sadece babam geliyordu, buradan kurtulunca bunun hesabını soracaktım.
Etrafa ilk geldiğimde göz gezdirmiştim fakat karanlık bomboş olan oda yüksekte olan küçücük cam ve benim dışımda yalnızlığa mahkumdu. Dışarıda yağan yağmur hızını giderek arttırmış gök şiddetle gürlüyordu. Kapının kilidinin açılması ile bakışlarım elinde tepsi ile giren adamı buldu. Yanıma kadar geldi ve tepsiyi önüme bıraktı.
"Ellerini nasıl önüne aldın bilmiyorum ama uslu dur." Güldüm.
"Şimdi bu yemekleri ye açlıktan ölmek istemezsin." Ayağa kalkmıştı, boş boş ona baktım.
"Ellerimi çözmeden nasıl yiyeceğim?" Deyip ellerimi gösterdim. Oflayıp tekrar yanıma eğildi. Ellerimi çözmek için biraz daha eğildiği sırada yüzüne tükürdüm. Anında açılıp kapanan gözleri biraz şaşkınlık ve öfke ile beni buldu ardından elinin tersi ile yüzünü sildi öfkeli bakışları beni buldu ve bana zaman tanımadan yüzüme sert bir tokat indirdi. Kanın metalik tadı ağzıma geldiğinde elim dudağıma gitti.
"Sen yukarıdakine dua et yoksa sana ne yapacağımı daha iyi bilirdim." Sakın kalmaya çalıştım, yanağıma parmaklarının izinin çıktığını tahmin edebiliyordum. Elimi çözüp başka bir şey demeden odadan çıktı ve tekrar kilitledi. Getirdiklerine baktığımda pilav ve köfte olduğunu gördüm, aslında yemezdim fakat buradan çıkmak istiyorsam güce ihtiyacım vardı en son saatler önce yemiştim. Hem yemekler temiz görünüyordu. Kısa sürede tepsidekileri yemiştim kendimi biraz daha iyi hissediyordum. Aklıma gelen fikirle çatalı silip tişörtümün içine saklamıştım dikkat edeceklerini sanmıyordum. Kapı yeniden açıldı ve aynı adam girdi, elinde gördüğüm ip ile yine ellerimi bağlayacağını anladım ayağa kalktım.
"Tuvalete gitmem lazım." Aklıma gelen en mantıklı şeyi söylemiştim ama yalan da sayılmazdı.
"Bekle burada." Göz devirdim, patronu kimse ona sormadan bir şey yapamıyordu. Tekrar yanıma geldi ayaklarımı çözdü ve kolumdan tutup odadan çıkardı. Fazla büyük bir yer değildi daha çok depoyu andırıyordu, dış kapının önünde o iri yarı korumalar vardı yağmuru umursamadan duruyorlardı dört kişiydiler ve başka biri görünmüyordu. Yanımdakini bir şekilde atlatırdım ama kapıdakiler için bir şey düşünmem gerekecekti. Koridorun sonundaki yere beni soktu ve benimle birlikte içeri girdi.
"Yok artık! Dışarı çık." Gözleri beni buldu devam ettim.
"Kaçabileceğim bir yer yok, zaten kaçsam bile bu ayakla fazla ilerleyemem şimdi çık dışarı." İkna olmuş olacak ki bir şey demeden çıktı. Tuvalet ihtiyacımı halledip aynadan yüzüme baktım dudağımın kenarı kabuk bağlamış tahmin ettiğim gibi eli yanağıma iz bırakmıştı, elimi yüzümü yavaşça yıkadım. Görünürde işe yarar bir şey yoktu, mecburen kapıyı açtım ve yeniden kolumu tutmasına izin vermek zorunda kaldım. Odaya götürüp kapıyı kilitleyecekti ki sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şafak Vakti Esintisi
Ficción General"Sana aşığım." Dedi. Ona doğru döndüm. "Hem de sandığından çok uzun zamandır." Donup kaldım.