Suratın neden asık?
Yazma sıraya Bay Kwon görecek
Suratın neden asık Gguk?
Çantan nerede defterin yok mu senin neden kızdan sayfa istiyorsun
Kantinde unuttum 2.derse gidip alacağım gelirsin benimle
Yazın bok gibi okuyamıyorum
Dün Taehyunglaydın neler oldu
Uyuyacağım ben
Jungkook elden ele geçmekten buruşan kağıda yanıtını bırakırken gözleri önünden hızla çekilen kağıdı kaptırmamak adına elleri refleks olarak havalanmış,ardından boşvererek gözleri devrilirken nefesini seslice bırakarak sırtını sırasına yaslaşmıştı.
Bay Kwon yazılanları göz ucuyla okurken dersinde gizlice aralarında konuşan bu ikiliye dik dik baktıktan sonra kağıdı avcu içerisinde buruşturarak çöpe atmış,'boş işlerle uğraşmayın' gibisinden bir şeyler gevezeleyerek dersini anlatmaya geri dönmüştü.
Tahtaya bir şeyler yazmak adına her arkasını döndüğünde Hoseok kurşun kaleminin sıra üzerinde çok ses çıkarmamasını umarak karalamaya devam etmişti.
Sorun ne?
Bu ısrarcılıkla her türlü ikisinin de azar işiteceği kaçınılmaz olduğundan dirseğini masaya yaslayarak yumruğunu yanağının ortasına dayamış, herhangi bir kitap bulunmadığından boş olan Hoseokun önüne cevabını yazmıştı.
Onu sıkıyorum sanırım
Ne?
Bilmiyorum Hoseok şuan yan sınıftan hiç tanımadığın birinin gelip zorla hayatına dahil olmaya çalıştığını düşünsene.O kadar iyi biri ki şuana dek beni asla reddetmediği yetmiyormuş gibi bir de bana fazlasıyla tolerans tanıyor ve utanıyorum.Benimle böyle ilgilenmeyi kabul etmiş olmasını kabullenemiyorum ve karşısına geçmiş siz bugüne dek hep benimleydiniz diye bir şeyler zırvalıyorum.Deli olduğumu düşünecek.
Okuduktan sonra orta parmağıyla sıradan yazılanları silen Hoseok, tenefüs zili çaldığında Jungkookla birlikte kantinde unutmuş olduğu çantasını almak adına bahçeye çıkmış,teselli edebilecek türden bir cevap aramıştı çünkü kimse deli olduğunu düşündürtecek laflar ettikten sonra o kişiyi hayatına kabul etmezdi ve ona fazlasıyla hak vermişti.
Jungkook Hoseokun genel serseri görüntüsünün yanına uyum sağlayacak biçimde diğer öğrencilerin aksine kırışık gömleğini pantolonundan dışarıya sarkıtmış,gözlerinin altlarında dün gece bu konuyu saatlerce düşünmekten yalnızca birkaç saat uyuyabildiğini belli edecek mor halkalar oluşmuş,gömleğinin üzerine giymiş olduğu siyah kapşonlu hırkasının altından pantolonunun ceplerine gömdüğü yumruklarıyla savsakça yürürken,her Taehyungun yanına giderken özenerek geriye yatırdığı saçları karman çorman bir biçimde gözlerinin önüne dökülmüştü.
Kısacası darmadağın gözüküyordu ve onları görenler bahçede yürüyen bu ikilinin etrafında görünmez bir sis bulutu varmış hissine kapılıyordu.
Hoseok ufak bir çene hareketiyle belli bir noktayı işaret ettiğinde açıkçası pek de o yöne bakmak için kafasını oynatmayı dahi istemiyordu ancak arkasından sıraladığı sözcükler bakışlarını salisesine okulun kapısına dikmesine sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
move away from the front of the display
FanfictionJungkookun en sevdiği ve sahibi tarafından hırpalanmaktan çoktan bir kaç düğmesini yitirmiş olan kırmızı minder, çoğu vakit olduğu gibi üzerinde kalçasını sabit tutamayan çocuğun gazabına uğruyor,evin halıfleks kaplı parkelerinde sürtünüp duruyordu...