Jungkookun en sevdiği ve sahibi tarafından hırpalanmaktan çoktan bir kaç düğmesini yitirmiş olan kırmızı minder, çoğu vakit olduğu gibi üzerinde kalçasını sabit tutamayan çocuğun gazabına uğruyor,evin halıfleks kaplı parkelerinde sürtünüp duruyordu...
Eski bölümleri okurken kendimi gerçekten anlamıyorum yani gidişatı bu şekilde belirlemiş olsam bile böyle doldurmak zorunda değildim NEDEN YAPMIŞIM
Allah kahretsin jk bi mutlu ol ya bu fici 3 sene önce lisede dersi dinlemek yerine kafamı 7/24 meşgul edecek kurgular ararken bulmuştum cıvıl cıvıl dğnya tatlısı Jk ve aşığı olduğu Taehyunga hayranlıkları bana iyi gelecekti ölmekten beter ettim sırf ne olacak diye merakımdan yazabiliyorum İYİ OLMAK ZORUNDAYDINIZ
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jeon Jungkook happy moments __
Hayal kırıklıklarına uğramayı huy edinmiş Jeongguk yanlarına gitmek yerine hiçbir şey olmamış gibi eve dönmeyi ve yapabilirmişçesine onu hayatından çıkararak sadece kendisini merak eden ailesine ufaktan görünüp yine yok olmayı ve bu sefer bulunanamamayı amaçladı ilk başta.
Ancak çok da kalabalık olmayan restorant girişinde dikilen bedeni fark etmemek Taehyung için imkansız olduğundan ve kendisini ele verdiğinden mahçup hislerle paniklemişti ve suratındaki şaşkın ifade Jeonggukun ilk kez onda gördüğü mimikleri barındırdığından tereddüte düşürmüştü.
Hislerini bastırmayı iyicene öğrendiğini düşünerek ve de karşısında sürekli kaçarcasına takılan kişi olmak istemediğinden hesap sorarcasına yanlarına gitmeden o ikisinin ayağına gelmesini beklemişti.
Restorant sahibinin arkada bir işi çıktığından Jeongguku fark etmemesi olağandı ama Jeongguk, Taehyungun kendisine atılan adımların tereddütle atıldığını görebiliyordu.
Özlemekten yataklara düşebileceği beden yanına vardığında ve ağzından kendi ismi zikredildiğinde, ifadesizce suratında gezdirdiği bayık bakışları, bir tarafına takmıyormuşçasına ortalıkta şöyle bir dolaştırıp tekrar suratına çevirdiğinde biraz sinir barındırıyordu.
Adına karşılık "Bay Kim." Diyebildi uyarıyormuşçasına.
Tonlamalarının ve kelimelerinin soğukluğunu kendine dert edinen Taehyungun cevap vermesine olanak tanımadan devam ettiğinde,Taehyung yaptığından dolayı değil de gelmek için bu günü seçmiş olduğuna pişmanlık duyuyordu.
"Sizi tanıdığımı sanardım ancak böyle bir saygısızlığı sizin gibi bir adamın yapacağı aklımın ucundan geçmezdi. Daha kötüsünün olamayacağına olan inancımı kanıtlamak ister gibi olan bu haraketleriniz neyin nesi?" Demişti sitemle bir çırpıda.
Laflar Taehyungun ağzına tıkmaktan büyük bir zevk duymuştu Jeongguk. İlk defa karşısında utanç duymadan dikilebildiği anlardan birindeydi ki utançtan ezilip büzülmesi gereken Taehyungken yine de hiç de öyle görünmüyordu doğrusu.
"Her ne kadar belli ettiğimi sansam da gözlerinizin önünde can çekişen beni, daha ne kadar kötü olabileceğimi görmek istercesine bir laboratuar faresi durumuna sokarak aralıklarla beni kontrol ederek ne amaçladınız?"
