move away from the front of the display

¹⁷

Aynen geçiş bölümü

Arkadaşının güneş gibi parıldayan platin saçlarıyla oradan oraya koşuştururken halıfleks zemin üzerinde topuklularının çıkardığı tok sese oflamaya başlayan,onun ferah ve cıvıl cıvıl aurası aksine uzun siyah tırnaklara,beline dek uzanan kömür karası siyah saçlara ve sekreteri olduğu şirketin patronunun suratına öpücükler kondurmaktan solmuş kırmızı bir ruja sahip kadın yanlışlıkla olmuşçasına saf güzelliğini kıskandığı kadının kendi sıktığı ve mini şemsiyelerle süslediği limonatayı ahşap masaya bilinçlice devirdiğinde dudaklarından ufak sahte bir şaşkınlık nidası kaçırıvermişti.

Üzerine damlayan birkaç damlasıyla birlikte ise gerçekten sinirlenmişti.

" Ah,Chayanne tatlım! Kurtul şu negatif enerjinden. Bize nasıl yansıdığına bir bak. Elbisem..."

" B-ben,peçete getireyim hemen. "

Aslında masanın üzerinde durduklarından uzanıp kendisinin alabileceği peçetelerden birkaçını ona uzatıp silmeye kalkıştığında ,koyu saçları gibi göz çevresine yapılmış siyah makyajın sertleştirdiği bakışlarını terslercesine Chayannein üzerine dikmiş ,peçeteyi sökercesine elinden almıştı.

"Kusura bakmayın- Ben siz bir çocuk Taehyunga ilan-ı aşk yapmış ,sakladığı sevgilisi falan mı var diyince bilemedim. Ne kadar gerginim bilemezsiniz. Hiç bahsetmemişti bana bugüne dek böyle bir şeyden,olabilir mi diye düşünmeden edemiyorum!"

Yavruağzı pileli eteği koşuşturdukça prensesmişçesine etrafında dönüp dururken, kısa eteğine uyumlu olsun diye sürülmüş aynı renkteki ojeli tırnakları şimdi stresten dişleniyordu.

" Çok mu küçükmüş çocuk? Siz nasıl benden önce öğrendiniz ki?"

"Canım böyle bir haber bizden önce kime gidebilirdi ki zaten?" Diye konuştuğunda permalı saçlarını kafası üzerinde taşımakta zorlanıyormuş gibi olan, masada diğer ikisiyle birlikte oturan bir diğer kadın alaycı bir tavırla nefes vermiş,ayaklanarak mutfaktan su alacağına dair mırıldanarak uzaklaşmıştı.

Chayannei' ,erkek arkadaşı Tahyunga karşı sürekli böyle dolduruşa getiriyor oluşlarına göz yummaya devam edemiyordu. Taehyung senelerdir kendisinin en yakın arkadaşıyken hayatında aksi bir şeyler gitmesinden büyük rahatsızlık duyuyor, ancak yine de masada birer akbaba gibi Chayyane'i yiyip bitiren sosyetik meraklılar Fiona ve Rosa'dan uzak tutmak mümkün değildi.

İrileştirdiği meraklı gözlerle hala masadakilerden yanıt bekleyen Chayenne'e karşı Fiona törpüsünü ondan yana uzatarak konuşmaya başladığında Rosa da onun ne söylediğiyle ilgilenmeden herbir söylediğini başını sallayarak onaylıyordu.

''Çok ,çok güzel bir çocukmuş.''

''Çok güzelmiş!''

''Öyle miymiş gerçekten?''

''Öyleymiş tabi...Hatta onu daha önce Taehyungun etrafında bile görmüşler.Sen geçen ay Taehyungun bir işi çıktı dememiş miydin?Birlikte tatile çıkmış olmasınlar?''

''Ay Fiona!Nereden geliyor bu fikirler kızım aklına! Chayennei öldüreceksin şimdi...E haklısın da tabi. Sen demiyor musun ne zamandır bir şeyler yapmıyoruz.Erkek değil mi,beklenir her şey.''

''Ama Taehyung seviyor mudur ki...erkekleri?''

''Yani sevmiyordur belki ama çocuk güzelse sevmeye gerek mi var? Benim patronu çok mu seviyorum ben? Hayır ama çok parası var pisliğin.''

''Taehyung sevmediğiyle olmaz ki.Birlikte büyüdük biz tanıyorum onu.''

''Neredeydi dün Taehyung,biliyor musun?''