#3 - İtiraf

921 48 15
                                    

Defteri elime alıp karıştırdım. Bir dakika siz onun sesinden etkileneceğimi mi sanıyorsunuz? Hadi ama sesi güzel tamam hatta mükemmel...Sizi cennette gibi hissettiriyor ama umrumda değil! Bu şarkıların hiçbirini soyleyemezdim. Bilmiyorum nedenini olmaz işte! Arkamdan gelen ses ile hızla döndüm. "Ne arıyorsun?" Kapıya yaslanmis bana bakıyordu. Defteri karıştırmaya devam ettim. "Herhangi bir şarkı" Sonunda buldugum şarkı ile gülümsedim. "Buldum" arka mi dönmem ile göz göze, burun buruna geldik. "Lisa..." ismimi fısıldayarak bana daha da yaklaştı. Aramızda mesafe yoktu. Şuan beni öpmeye çalışsa karşılık verirdim. Şuan onun çekimindeyim. "Nasıl oldu bilmiyorum ama seni ilk görüşümden beri nefes alamıyorum. Sana bakmaya doyamıyorum. Galiba ben sana--" Tris'i kapıda görünce şüpheli gözler ile bize baktı. "Lisa? Sen hani şarkı soyleyecektin? " Üzgünüm Tris, Brad ile yakın sahneler yaşıyoruz. "Ah, geliyorum" dedikten sonra Brad'e son kez bakıp odadan çıktım. "Hangi şarkı?" Con yanıma gelip elini omzuma attı. Ona şarkıyı gösterdim. (Heart Attack, kitaba göre bu Lisa'nın şarkısı ama normalde DEMİ LOVATO)

"Tanrım mükemmeldi" Connor ve Tris aynı quad bağırdıklarında güldüm. Brad ise hala bana bakıyordu. Bu çok rahatsız edici. Hele ki....

"Biraz konuşabilir miyiz?" Tris'in sözü üzerine dusuncelerimden ayrıldım. Kafamı olumlu anlamda salladım. Benim odama gittiğimizde yüzündeki ciddi ifade ben korkutmustu. Normalde Tris güler yüzlü, eğlenceli bir çocuktur. Onu böyle görmek....

Umarim Brad konusunu açmaz. Sonuçta onu sevmiyorum ama gördüğümde midemde kelebekler uçuyor. "Brad....Ondan hoşlanıyor musun?"

Evet galiba bu kötü bir soruydu. Kendim bile cevabını bilmezken ona ne diyecektim?

"Çok fazla düşündüğünün farkında mısın?" Tris'in sözü üzerine dusuncelerimden ayrıldım. "Tabiki Hayır Tris. Biliyorsun ki biz onunla kav--" sözümü kesti. "İlk aşklar kavga ile başlar Lisa. Ve birbirinize bakışlarınızı gördüm. Biraz farklı bakıyordunuz Lisa. Ben senin senin üzül--" "Hadi ama Tris. Herkes üstüme geliyor bare sen yapma" Odamdan çıkarak bahçeye indim. Tuttuğum gözyaşlarını bırakarak ağlamaya başladım.

Hep böyle oluyordu. Herkes bana karışıyordu. Bahçenin kapısı açıldığında arkama dönüp gözyaşlarımı sildim. Salıncağa oturdugumda karşımda Brad'i gördüm. "İyi misin?" Cevap vermedim. "Konuşmak ister misin?" Ona sadece baktım. Ani bit hareket ile bana sarıldı. Geri çekilmedim.

"Tris sana ani bir öfke ile öyle dedi emin ol iyiliğini düşünüyor. Konu ne bilmiyorum ama buna eminim." Kafamı kaldırarak ona baktım. "Teşekkürler. Senden böyle birşey beklemezdim." "Ne zaman istersen ben buradayım. Ama lütfen üzülme ya da ağlama. Gülümsemek dana çok yakışıyor. Galiba bende bu haline aşık oldum" Sonuna doğru sesi azalmıştı. Ama duymuştum. Ayağa kalktım. Ona son kez bakıp odadan çıktım. Odama tekrar geldiğimde Tris yoktu. Yatağa oturup düşünmeye başladım. İlk başta kavga ettiğim birine nasıl aşık olmuştum. Bir dakika ben az önce itiraf ettim. Ama...Tamam olabilir. Yatakta zıplamaya başladım. Tamam sakin ol. O yakışıklı ve tatlı gerçekten. Yani olabilir.

Aslında ona anlatabilirim değil mi? Sonuçta onunla konusabilecegimi söyledi o halde yanına gidip konuşabilirim. Yataktan kalkarak Brad'in odasına doğru gitmeye karar verdim. Sonra da geri döndüm.

Yapamadım. Sonuçta ona ne diyecektim? Senden hoşlanıyorum ve Tris'e yalan söyledim. Bizde kavga ettik mi? Sağolun ben almayayım.

Odasının önüne gelip derin bir nefes aldım ve kapının kolunu çevirdim. İşte başlıyoruz...

"Brad...Ben..." "Tabi ki gel" Yanına gittiğimde bana döndü ve elindeki gitarı masaya bıraktı. "Tris ile...Ne oldu?" Anlatmalı mıydım? Sonuçta...Hayır olmaz.Ama ya Tris ona da sorarsa. O onun sorunu o zaman! "Her arkadaşın edebileceği gibi kavga ettik. Ama biraz kötü davrandım ona. Onu odada bırakıp gittim sonra da...Biliyorsun işte" Elini yanıma götürüp okşamaya başladım. "Üzülme...Senin uzulmwni istemiyorum. Seni kimsenin uzmesinden izin vermeyeceğim kim olursa olsun" Elinin deydiği her her uyuşmaya başlamıştı. Bana yaklaştı.... yaklaştı... Aramızda mesafe yoktu. Burnunu yanağıma sürtüğünde nefesim kesilmisti. Hafif bir şekilde üstüme gelmeye başladı. Ellerimi beline koydum. Basını boynuma gömerek minik Öpücükler bırakmaya başladı. Beni kendine bastırması ile inlememek için dudağımı ısırdım. Ama beni öpmüyordu. Şuan beni opmesi için herşey yapabilirdim. Ama lanet olasıca dudaklarını benimkilere bastırmıyordu. Acaba ben mi bir hamle yapmalıyım diye düşünürken beni öpmeye başladı. Tek yaptığım ona karşılık vermek oldu. Ellerimi saçlarına geçirdim. Buklelerini tutup çekmeye başladım. Elleri ile kalçamı kavradı bende Bacaklarımı beline doladım. Tanrım şuan ölmezsem bir daha ölmem.

Merhaba umarım bölüm hoşunuza gider. Lütfen yorum yapın!

Kıvırcık HayallerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin