"İzin vermeyeceğini düşünmüştüm."
"Neden ki?"
"Siz sevgili değil misiniz?"
Ops. Tehlikeli soru¡¡¡ Düşünelim;
Çok yakın davranıyoruz, hemde aşırı derecede yakın. Bana karışıyor. Her konuda. O zaman...Bilmiyorum. Bana çıkma teklifi etmedi. Yani değiliz. Bir dakika...Jetonum şimdi düştü sanırım. Sasha ile ayrılmadı. Bana çıkma teklifi etmedi. Nah konuşurum ben onunla! Aptal Kıvırcık, marul kafa,domuz!
"Hayır değiliz" şaşkın bir şekilde bana bakıp yemeğine geri döndü. Boş olan sandalyeler haraketleri edince o tarafa baktım.
Sasha ve Brad!
Neden Buradalar?
Zor kızı oyna!
Şimdi günü göster ona!
"Merhaba size katılabilir miyiz? Tabi ki de katilabiliriz" Brad sandalyeye oturup eline menüyü aldı.
"Siz bizi nereden buldunuz?"
"Uzun hikaye..."
Nasıl yani? Brad bana öyle bakarken ben yemek yiyemem. Aslında yerim hemde çok iyi yerim.
***
"Şunu çek başımdan!"
"Hayır! Düz dur bi!"
Tarağı elimden alıp saçımın üstünde gezdirdi. Size bir öneri; James'in saçınıza dokunmasina izin vermeyin!
"Bitti!"
Yaptığı örgüyü yana bıraktı. Saçlarımın ucunda mor renk vardı. Ve ön plana çıkmıştı.
"Çok güzel olmuş!"
Üstüne atlayıp yanağına bir öpücük bıraktım.
"Ne yapıyorsunuz?" Brad kapiya yaslanmıştı. İçimden seni demek gelsede sustum.
"James saçımı yaptı!" Tekrar üstüne atladım.
"Ah...Peki....Şey...Ben....Neyse bosverin"
***
"Tanrım çok komik duruyor. Ama senin ki güzel olmuş Lisa"
James'in saçını ördüm. Biraz komik durdu ama amaç Kıvırcık olmasi. Ama Brad'in ki gibi değil. Daha Kıvırcık Ve daha tatlı....
Hepsi gülerken Brad bana bakıyordu. Anca bakarsın sen!
"Hadi bizde örelim" Tris Connor'un saçını, James Tris'in saçını ben ise Brad'in saçını örmeye başladık.
Herkes bitirdiğinde çok güzel bir görüntü ortaya çıkmıştı.
"Bir iki saat böyle dursun sonra açacağız. Sakın dokunmayın"
Anladık anlamında kafalarını salladılar.
"Karnım acıktı"
"Benimde"
"Benimde"
"Benimde"
"Benimde"
Ayağa kalkıp mutfağa girdim. Yemek yapacaktım. Biri arkamdan sarılınca korktum.
"Benden neden uzaklaşıyorsun?"
Brad.... Seni sevmek canımı acıtıyor anlasana. Senin yüzünden bitiyorum ben. Artık üzülmek istemiyorum. Ama seni sevmek üzüyor beni. Seni o kızla görmek ne kadar kötü birsey biliyor musun? O kızın sana dokunduğu gerçeği kalbimi yakıyor. Bu yüzden sana böyle davranıyorum. Bu yüzden işte....
"Alakası yok Brad ne uzaklaşması?"
Evet tek diyebildigim buydu. Belki de o ilk günkü gibi olmalıydık. Asla yakınlaşmamalıydık. Ama olmuştu. Duygularımız bizi ele geçirmişti.
***
"Brad dostum sen saçını hep böyle yapıyorsun değil mi? Normalde saçın Kıvırcık değil. Doğruyu söyle" dedi Connor bukleli saçına bakarken
"Ah maalesef ki hayır saçım Kıvırcık"
Brad'in karşısına oturup saçını bir kısmını kenara koydum. Diğer tarafini da kulağının arkasına soktum.
"Sağol"
Sonra Aynanın karşısına geçip kendi saçımı yaptım. Örgümü açtım ve bukle bukle oldu.
Tristan ise Connor ile kavga ediyordu.
"Hadi ilk videomuzu çekerim!"
"Bana uyar!"
Bakalım nasıl olacaktı?
Yorumlarınızı bekliyorum.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıvırcık Hayallerim
Fanfiction"Sen 20'sin ben ise 16" "Biliyorum şimdi evlen benimle!"