#13- Saçlarını kesmek istiyorum!

692 49 18
                                    

Eğlenceli bir bölüm oldu;

İYİ OKUMALAR!

"Lütfen hastayı yormayın" Doktorun sesini duydum ancak gözlerimi açamadım. Sanki biri gözlerimi açmamam için tutuyordu. Bacaklarım uyuşmuştu. Kısacası hareket edemiyordum.

"Lütfen konuş benimle yalvarıyorum"

Şuan ona iyiyim demek istiyorum. Ama dudaklarım birbirine yapışmıştı. Konuşamıyordum. Neden babamın yanına gitmemistim? Neden?

"İ...i...y..im" Garip birseyler söylediğimde afallamıştı. Gözlerimi hafif bir şekilde açtığımda James'i gördüm.

"Sonunda!" Bana hızla sarılıp yanağıma bir öpücük bıraktı. Brad Nerede? Ya da Brad? Kısacası Kıvırcık? Beni yine mi bıraktı?

"Brad sinir krizi geçirdi. Tris bayıldı. İkisini gören Con fenalaştı. Tek sağlam benim"(asdfghjkl)

Tebessüm ettim. Giren anlık sancı ile çığlık attım. Gözlerim karardı. Uykum geliyordu. Doktor sürekli uyumamam hakkında birseyler söylüyordu. Ama bu sefer gerçekten babam beni çağırıyordu....

~

BRAD

Lisa iyi miydi? Şuan en önemli soru buydu. Serumum bitmemişti ama çekip attım. Ağır adımlarla odadan dışarı çıktım. Karşı odanın kapısında James'i görünce hemen yanına gittim.

"Durumu nasıl?!"

"Sakın olmalısın Bradley tamam mı? Ameliyata giriyor bacağı kırılmış."

Gözlerimden akan yaşları sildim. Şuan kendime inanamıyordum. Ben ağlıyordum. Evet ben ağlıyordum. Lisa bana iyi geliyordu. Ama ben ona inanmayarak bitirmiştim. Yapmam gereken şey ona yardım etmekti. Geçmişte yaşadığı şeyleri unutturmaktı. Ama yapamamistim. Sasha'ya inanıp Lisa'yı kaybetmiştim. Aklım Neredeydi bilmiyorum. Gördüğüm şeylerle olmuştu.
Ne olursa olsun ona inanmalıydım.

"Peki...Başka birşeyi var mı?"

"Bilmiyorum...Sanırım...."

James'in yakasına yapıstim. Onu deli gibi merak ediyordum.

"Hafıza kaybı olabilirmiş"

Onu hızla bırakıp ağlamaya başladım. Beni unutursa ne olacaktı? Benimle yaşadığı güzel şeyleri unutursa ne olacaktı? Unutamazdı. Bu kadar basit değildi. Umarım.

***

2 saat zehir gibi geçmişti. Doktor gelince ayağa kalktım ve soran gözler ile ona baktım.

"Sorun yok. Hastanın durumu iyi.Yani daha fazla hastanede durmasina gerek yok."

İnanamayarak doktora baktım. Meleğim sonunda iyileşmişti.

Hızla odasına gittiğimde Tris ve Con oradaydı.

"Biz çıkalım" diyip çıktılar. Bana bakmadan dolaba ilerledi ve kıyafet çıkardı. Yuruyemiyordu. Bastonlarla biraz zor olsa gerek. Yanına gittiğimde gözlerini hafif bir şekilde açtı ve sabırla bana baktı.

"Bence sende gitmelisin giyineceğim" Ciddi misin?

Yatağa oturup gitmiyorum dercesine baktım. Giyinemeyimce yanına gidip tişörtünü çıkarttım. İtiraz etmedi. Ustünu değiştirdikten sonra yürümeye çalıştı. Oldu mu dersiniz? HAYIR...

Bastonları kenara bırakmasını sağlayıp kucağıma aldım. Kollarını ile omzuma doladı. Buna şaşırmıştım. Ama belli etmedim. Mükemmel olan kokusunu içime çektim. Onu seviyordum. Hemde herseyi ile....

"Çocukların yanına gitmeyelim. Yalnız kalmak istiyorum seninle"

"Peki"

Neden böyle davranıyor? Sanırım öleceğim. Gülümsemem suratıma yayıldı.

Başını omzuma koydu. Tristan'a mesaj attım ve onu arabaya bindirdikten sonra sürücü koltuğuna oturdum.Yolun yarısına geldiğimizde;

"Şuan sana bağırmak istiyorum. Sana kızmak istiyorum. Ama.... Yapamıyorum. Saçlarını kesmek istiyorum! Sen nasıl bana inanmassin! O sürtüğe nasıl inandin! Konuş benimle!" Dediğinde ağzımı açacakken yine konuştu;

"Sakın konuşayım deme!"

Tepkilerine karşılık güldüm. En azından benimle konuşuyordu.

"Gülme Brad!"

"Seni seviyorum" son sözü ile ona döndüm. Arabayı durdurup indim. Kapıyı açtığımda utangaç bir yüzle bana baktı. Onu kucağıma alıp çimlere bıraktım.

"Bende seni seviyorum. Özür dilerim."

"Benim gibi kız sevilmez mi Brad?"

Bir kere daha gülüp ona sarıldım.

"Seni affetmiyorum ama seni seviyorum."

"Affetmeni sağlayacağım"

Öpmek için yaklaştığımda yana kaydı. NE?!

"Üzgünüm. En son benden ayrılmıştın"

Neden tüm kızlar böyle o anda konuşmak yerine bekleyip yüzümüze vuruyorlar ki? Aklıma gelen fikir ile sırıttım. Ayağa Kalktığımda bana anlamaz bakışlar atmaya başladı.

"Ben Lisa'ya aşığım! Onu çok seviyorum! Herkes duysun!!!" Beni yanına çekerek susturdu.

"Tanrım rezil olduk"

"Umrumda değil"

Veeeeee....

Bana gülümseyince istemsiz olarak gülümsedim.

Dudaklarıma uzandiginda derin bir nefes aldım. Dudaklarımız birleştiğinde nazik bir şekilde öpmeye başladı. Onu kucağıma çektim ve elimi beline koydum. O da saçlarımı karıştırmaya başladı. Nefeslerimiz kesildiğinde ikimiz de çekildik. Kırmızı dudakları daha da kırmızı olmuştu. Küçüktü evet bazı şeyleri bilmiyordu. Ona öğretecek olmam sevindiriyordu beni. Masumdu hemde fazlasıyla. Bazı homurdanma sesleri duyunca kafamizi o tarafa çevirdik.

"Ayıp milletin içinde yaptıklarına bak"

"Gençlik iyice sapık olmaya başladı. Biz gençken böyle miydik? Erkekler ile ayni ortamda bile duramazdik"

İkimizde gülmeye başladık. Sanırım az önce sapık olmuştuk.

***

LİSA

Bahçede futbol oynuyorlardı. Ben ise hakemlik yapıyordum. James ve Con bir grup, Brad ve Tris bir gruptu

"James çift atış hakkı kazandı! "

Brad bana Ama.... Bakışları attığın güldüm. James gol atamamsiti. Çünkü Tristan kurtarmıştı. James kufrederken onlar gülüyordu. Oturduğum yere yayıldım ve izlemeye devam ettim.

~

Maç berabere bitmişti. Bence bu onlar için en iyisiydi. Hayatımıza birsey olmamış gibi devam ediyorduk. Gidip Brad'in kucağına oturdum. Hey sevmiştim burayı.

"Gitmem gerekiyor"

"Neden?"

"İşim var birtanem"

Gitmesini istemiyordum.

"Amaaaaaa"

"Geleceğim" dedi ve ayağa kalktı. Ellerimi göğsümde birleştirdim.

"İki saate burdayım prenses" dedi yanağıma öpücük bıraktı ve gitti....

SİZCE BRAD NEREYE GİTTİ? BİLEN KİŞİYE ITHAF VERECEGIM DİĞER BÖLÜMÜ... ŞİMDİDEN TSK:3
BİR RICAM DAHA VAR LİSA ' NİN SAÇI İÇİN RENK SOYLERSENIZ SEVINIRIM:)
OKUYAN HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM! OKUYORSANIZ BEĞENİP YORUM YAPAYI UNUTMAYIN!

SONRAKİ BÖLÜM DE GÖRÜŞMEK ÜZERE HOSCAKALIN BB (Orkun Işıtmak forever+_+)

Kıvırcık HayallerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin