beni yalnız bırakmadığınız için minnettarım.

323 51 208
                                    

"Savaşım kendim ve birkaç satırla."

-Perdenin Ardındakiler

***

Taehyung'u düşününce aklıma doluşan siyah rengi beynime taht kurmuştu zira gecenin karanlığı dahi hatırlatıyordu bana onu. Gündüzleri ise gölgelerde buluyordum kendimi, ona rastlayabilmek için. Yüreğimdeki her rengin üzerine siyah boya dökmüştüm zira artık biliyordum ki siyah, insanları boğmaktan ziyade onları saklıyordu. Her rengi içinde saklayan bu güzel renk bir de insanları saklıyor, onlara kendileri gibi olmanın imkanlarını veriyordu. Siyaha boğulan bir insanı renklendirmek gereksizdi zira o zaten rengarenkti. Onun renklerini fark edebilmekti önemli olan, onun renklerine karışabilmekti. Taehyung da öyleydi, rengarenk bir siyahtı benim meleğim. Gülüşünde sakladığı gökkuşağını bakışları kapatamıyordu artık. Işıl ışıl parlıyordu renkleri, görmüş ve keşfetmiştim onun gökkuşağını. Şimdi o gökuşağının tepesinde dimdik ayakta duruyorduk ve benim gözlerimi doldurup yüreğime su serpen şey ise o gökkuşağında durmamız değildi, el eleydik biz... Onun yüreğindeki renklerin üzerinde birlikteydik, el eleydik.

Bir gece öncesini düşündüm, hayal gibi geçen o geceyi anımsadım zira gerçek olup olmadığını bilekliğime bakarak anlayabiliyordum yalnızca. Uyumadım o geceden sonra eve geldiğimde, uyuyamadım. Korkmuştum zira ellerime dokunan ellerin, çıplak bedenime sarılan bedenin gerçek olmamasından korkmuştum. Onu gördüğüm ilk gün uyuyamadığım gibi o gün de uyumaktan korkmuştum, uyanıp bileğimde alpaka bilekliğin olmamasından korkmuştum. Sonraki gün bedenim uykuya yenik düştüğünde ve gözlerim karanlığa teslim olduğunda her şeyin bittiğini düşünmekten kendimi alıkoyamamıştım. Birkaç saat sonra uyanıp bileğime baktığımda vermiştim nefesimi, gerçekti. Creatura Taejin'in sahilde yaşadığı o acı dolu hatırayı düzeltmiştik, onlar yerine bizim yüreğimiz dolmuştu huzurla, bizim hislerimiz birleşmişti aşkla.

"Hayatımda öğrendiğim çok şey oldu, güzel okurlarım lakin bir insanın beni baştan yaratacağını bilemezdim. Baştan yaratıldım, ben sadece Kim Seokjin değilim artık. Ben o yaratığın kalbi, biri çift diğeri tek göz kapakları, gülümsemeyi hak eden kalp dudaklarıyım. Ben alpakayım, sadece onun karanlığını aydınlatabilecek güneşim, ben Creatura'ya aşık olan o psikolog Jin'im. Geri döndüm; hatalarımı düzeltebilmek için, kendimi tekrar tekrar o gözlere mühürleyebilmek için, dudaklarının arasında sessizce ağlayarak özür dileyebilmek için... Dünya'dan vazgeçtim ben, kendimden vazgeçtim. Tüm çıplaklığımla onunum nefesi çilek kokan okurlarım, ben onun bahçesinde kayboldum ve çırılçıplak olsam dahi üşümüyorum. Zira onun bedeni sardı bedenimi, çıplaklığımız ısıttı bedenlerimizi, ruhlarımızı..."

Bloğumda yayınladığım yazıdan sonra gelen yorumlara cevap verdim, gözlerim dolu dolu. Tanımadığım insanlardı onlar, beni hiçbir zaman görmemişlerdi veyahut kahve içip zaman geçirmemiştik beraber lakin beni anlıyorlardı. Söylediklerimi yüreklerinde hissediyorlar, beni devam etmem için motive ediyorlardı. Kimi zaman korkuyordum hayattan lakin klavyeleri başında bana bir şeyler yazan bu güzel insanlar ta uzaklardan bana kendi cesaretlerini yolluyorlardı. Üzüldüğüm zaman hemen mesaj atıyorlardı bana, mutlu olduğum zaman ise daha da neşe katıyorlardı yüreğime. Hiç tanımadıkları bu yazarın onlara ne kadar minnettar olduğunu bilmiyorlardı. Paylaştıkları hislerin yoğunluğunu ve kimi zaman güzel mesajlarına dayanamayıp ağladığımı bilmiyorlardı. "Burada seni dinleyecek biri var." diyorlardı bana her zaman, bense bu güzel kalpli insanlara bir şey yapamadığım için hayıflanıyordum. Bana cesaret verip benimle dertleşen insanlara yardımcı olamadığım için içten içe kırılmıştım kendime, onları ne zaman anımsasam devam edecektim böyle hissetmeye.

SON MEKTUP -TAEJIN-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin