sizi bekleyeceğim kendi komamda.

414 65 212
                                    

"Başka bir evrende, en güzel halinle sen hayata karış ben daha da biteceğim."

-Madrigal

***

"Ne? Bu gerçek mi?"

"Taehyung'tan mı bahsediyorsun? Onu gerçekten buldun mu?"

"İnanmıyorum!! Gözlerime hakim olamıyorum, senin yerine ağlıyorlar!!"

"Nasıl buldun, hemen bize de anlat canım yazarım!"

Gözlerimden durmadan akan yaşlar, özlemimin sembolüydü. Bana atılan her mesajda, yapılan her yorumda daha da hızlanan kalbim ve bunların bir rüya olduğunu düşünen beynim... İkisi de tüm bunlara inanamıyordu. Onsuz geçen üç yılın ardından gözlerime değen şiir misali güzel göz kapakları... Bana soran her okurum gibi evimin odalarında gezip "Bu gerçek mi?" diye fısıldıyordum. "Gerçekten benim Creatura'mın mıydı gözlerime bakan o eşsiz gözler?"

Telefonum çaldı, Jungkook ve Yoongi evime geldi fakat açamadım telefonu, kapıyı. Kendi başıma kalmak istedim, yıllarca hayal ettiğim bu duyguyu iliklerime kadar çekmek istedim. Öyle bir duyguydu ki bu, bunca zaman aradığım şeyi bulmuşum gibi hissettiriyordu. Bana bağışlanan organ gibiydi, nefes alamayan birine oksijen vermek gibiydi. Bu öyle bir duyguydu ki, bir yazar olarak dahi tanımlayabilecek bir kelimem yoktu. Balkona çıkıp çığlık atmak istiyordum, kahkahalar atıp saçma sapan dans etmek istiyordum lakin içimde hıçkıra hıçkıra ağlamak isteyen bir taraf daha vardı. Gözlerimden akan yaşları durduramadım; her bir damla, ona olan sevgimi yayıyordu değdiği yerlerde. Onu ararken fark etmediğim çok şey olmuştu bunca yıl. Onun üzgün kalp dudaklarını, eşsiz göz kapaklarını, uzun parmaklarını ve üzerine yüzlerce şiir yazılabilecek güzel ellerini hayal ettiğim her gece, ona sarılmak istediğim her bir gece... Ben bilmeden Taehyung'a hapsolmuştum.

Nefes almak için balkona çıktım. Yeni bir güne başlamamızı fısıldayan güneşin kızıllığı vurdu vücuduma, heyecanlı bir nefes aldım sessiz sokaktan. Üç yıldır ilk kez birini aramadan geçecekti günüm, ilk kez kalbimi kaybettiğim gözleri aramayacaktım çünkü bulmuştum onları. Hapsolduğum, uğruna kitap yazıp köle olduğum gözleri bulmuştum ben.

"Onu buldum!" diye bağırdım, heyecanla. İçim içime sığmıyor, mutluluğum gözlerimden taşıyordu. "Creatura'mı buldum!"

***

"Kimi buldum dedin?"

Yoongi'nin şaşkın çıkan sorusunun ardından su içen Jungkook'un suyu tükürdüğünü duydum. Jungkook deli gibi öksürürken hafifçe güldüm ve kahvemden bir yudum aldım. Şaşırmaları normaldi, ben dahi inanamıyordum hala. Bütün gece uyuyamamıştım çünkü her şeyin rüya olmasından korkmuştum. Sabah kalktığımda üç yıldır aradığım güzel çocuğun rüya olabilme ihtimalini bile düşünmemek için, gündüz de mutlu olabilmek için uyumamıştım.

"Dün gece beni bir şeyler içmek için götürdüğünüz bardaki garson..." diye fısıldadım ikisinin de şaşkın bakışları altında kocaman sırıtarak. "O benim Creatura'mdı."

İkisinin de aydınlanan gözlerini gördüm, benim gibi heyecanlanmalarını izledim kocaman gülümsememle. Neden bardan kaçıp eve geldiğimi anladıklarını söylediler, sonra neden kaçtığımı sorup bana kızdılar. Bana Taehyung'u etkilemem için taktik vermeye çalıştılar, hemen kitaptan bahsetmemi söylediler. Uzun sohbetler ettik ilk defa Taehyung hakkında. Önceden onu unutup hayatıma devam etmem gerektiğini söyleyen bu ikili, şimdi bana ne kadar mutlu olduklarını söylüyordu. Saatler geçti fakat üçümüz Taehyung hakkında sohbet etmeyi bırakmadık. Güldük, bel altı şakalarını dinledim, aşk şarkısı söyleyip IQ seviyemizi yerle bir ettiler fakat güzeldi. İlk kez olumsuz konuşan kimse yoktu, konuşurken onlardan bakışlarımı alıp etrafta gezdirmiyordum en azından. Yeniydi, çok yeniydi bu duygular. Bana hiç uğramayacağını düşündüğüm üç yılın ardından beni bulmuşlar ve serinletmişlerdi yüreğimi. Güzeldi, bu yeni duygular çok güzeldi.

SON MEKTUP -TAEJIN-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin