3. Bölüm: Peri masallarına inanır mısın?

182 80 128
                                    


3. Bölüm: Peri masallarına inanır mısın?

Bizim arkadaşlığımız bir peri masalı. Ve ben peri masalına aşığım...

.

Uzun bir yolculuk... uzun bir yolculuğa çıkıyorduk, hissediyordum. Bu bizim yolculuğumuzdu, Deniz ve benim. Beraber düşecektik, beraber kalkacaktık. Ne yaparsak beraber yapacaktık. İyiysek beraber, kötüysek yine beraber... Ve şimdi bu yolculuğa birilerini daha katmak istiyorduk. Bizim gibi birilerini...

Sınav gününden sonraki gün Deniz beni çağırmış, beraber aşağıya inmiştik. Dün oturduğumuz duvarlarda ayaklarımızı sitenin dışına sallamış oturuyorduk.
"Deniz, emin misin birileriyle arkadaş olma fikrinde?"
Hâlâ tereddütteydim, bir türlü kabul edemiyordum. Belki de korkuyordum, bu fikir beni nedensizce korkutuyordu. Deniz beni cesaretlendirmek ister gibi bana dönüp gülümseyerek baktı.

"Bizim arkadaşlığımız bir peri masalı. Ve ben peri masalına aşığım..."
Gülümsedim ve ona baktım. Yine başarmıştı beni sözleriyle büyülemeyi, ilk gün olduğu gibi.
"Peri masalı..." diye tekrar ettim.
Gülümseyerek başını salladı.
"Gizem, peri masalı büyümeli... Doğru kişilerle..."
Başarmıştı ve haklıydı. Bu kadar mükemmel bir arkadaşlık, doğru kişilerle büyümeliydi!

"Peki, sence bu kişi kim?"
Düşünürcesine bakışları gökyüzüne kaydı. Gökyüzüne bakan deniz mavisi gözlerini izledim. Sonra gözleri başka bir yere takıldı, merak edip onun baktığı yere baktım. Elinde basketbol topuyla, önümüzdeki taşlı yolda başı yerde ilerleyen yeşil gözlü çocuğu gördüm. O an anladım Deniz'in aklındakileri ve anında tepki gösterdim.
"Hayır, Deniz."

Bana dönüp "Neden?" diye sordu.
O çocuğa bakarak konuşmaya başladım.
"O bize göre değil, soğuk biri... bilmiyorum..."
O önümüzden geçmiş ilerlemeye devam ediyordu. Deniz bana dönerek konuşmaya başladı.
"O soğuk biri değil, o yalnız biri... Gizem, o bizim gibi. Zor bir şeyler yaşamış olmalı. Öfke dolu gözleri, hep bir gergin. Ona bir şans vermeliyiz, bizimle iyi etmeliyiz onu da..."

Söyledikleriyle kendimi suçlu hissetmiştim. Ona hiç böyle bakmamıştım daha önce. Deniz'e hak verdim bir kez daha, o da bizimle iyi olabilirdi.
"Haklısın, alalım onu da aramıza."

Gülümsedi, duvardan sitenin dışına atlarken "Hadi!" dedi. Ben de site duvarından atladım ve o çocuğun peşinden koşar adımlarla ilerlemeye başladık. Ona yaklaştığımızda Deniz önüne atladı, ben de yanında durdum. Çocuk bize şok olmuş gibi baktı. Deniz onun gözlerinin içine bakıp bir soru sordu.

"Peri masallarına inanır mısın?"
Çocuk bir kez daha şok oldu, ama hiç sertliğinden ödün vermeden ve Deniz'in gözlerinden bakışlarını bir saniye bile ayırmadan net bir sesle cevap verdi.
"Hayır."
Deniz gülümsedi, gözleri parlayarak baktı karşısındaki sert çocuğa.
"Seni inandırabilirim."

Çocuk dalgacı bir tavırla güldü.
"Nasıl olacak o?"
Deniz neşeli bir tavırla "Orasını bana bırak." dedi ve tıpkı ben de yaptığı gibi kollarını iki yana açtı.
"Ben deniz, Deniz!"
"Ne?"
Çocuk şaşkına dönmüş bir hâlde Deniz'e baktığında ikimiz bir güldük. Bir anda ismini böyle söylemesi insanları anlık bir şoka uğratıyordu. Kaşlarını çattı, "Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz?!"
Tam ilerleyeceği sırada Deniz çocuğu kolundan yakaladı.
"Hayır, hayır! Benim alışkanlığımdır, o yüzden."
Çocuk sabır istercesine bir nefes aldı.
"Eren." dedi Deniz'e elini uzatırken ve ekledi, "Eren Asil."

Deniz çocuğun elini sıkarken "Deniz Ertürk." dedi.
Bu defa ben çocuğa elimi uzattım.
"Gizem Ay."
Çocuk elimi sıktıktan sonra bir ona bir bana baktı.
"Ee, şimdi?"
Bize baktı ve ekledi. "Sen beni peri masallarına mı inandıracaksın?" Dalgayla karışık gülüşünü aldırış etmedi Deniz, neşeyle başını salladı.
Sonra da ikimizin üzerinde gözlerini gezindirirken konuştu.
"Beraber bir şeyler yapabiliriz."
Eren elindeki basketbol topunu işaret ederek bir teklifte bulundu.
"Gelin benimle, beraber gidelim."

Peri MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin